Gazeteci Ruşen Çakır'dan 'Erdoğan' iddiası

Gazeteci Ruşen Çakır, Erdoğan en istemediği finali yaşayabilir, Kılıçdaroğlu'na kaybedebilir.
12.06.2022, Paz - 09:36
Gazeteci Ruşen Çakır'dan 'Erdoğan' iddiası
Haberi Paylaş

Gazeteci Ruşen Çakır, Erdoğan'ın kendine güvenmediğini belirterek "Kazanabilmek için yapabileceği belki de yegane şey rakibini türlü yollarla etkisiz hale getirmek" dedi. "En istemediği finali yaşayabilir, Kılıçdaroğlu'na kaybedebilir" diye de ekledi.

Medyascope TV Genel Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığını milletten ziyade ilk olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na duyurmasının, epey güç kaybettiğine delalet ettiği görüşünü dile getirdi.

"Hayatın birçok alanında olduğu gibi siyasette de kimi zaman biçimin özü belirleyebileceğini düşünürüm. Bu yaklaşımın çok taraftarı olmadığının farkındayım ancak kimi zaman bir siyasetçinin seçtiği kelimelerin, ses tonunun, hatta kılık-kıyafetinin onun siyasi yaklaşımını anlamada yardımcı olabileceği kanısındayım" diyen Çakır, şöyle devam etti:

"Bu noktada Erdoğan’ın İzmir konuşmasının bir özetini paylaştığı twitlerinde çok ciddi bir değişiklik fark ettim. İzmir’deki 'Bay Kemal' sosyal medyada 'Kılıçdaroğlu' olmuştu.

Bana göre arada ciddi bir fark var: 'Bay Kemal' aleni bir küçümseme, hatta aşağılama hitabı. 'Kılıçdaroğlu'nun da çok saygılı bir hitap olduğu söylenemez, ama aşağılamadan ziyade bir azarlama içeriyor. Diğer bir deyişle, CHP liderini bir tür yok saymaya, önemsememeye çalışan Erdoğan’ın gidip onu çok ciddiye alan, hatta ondan rahatsız olan, ona öfkelenen bir Erdoğan gelmiş.

Erdoğan’ın öfkesinin esas nedeni ilk bakıldığında bir 'meydan okuyuş' gibi gözüken şu çağrıyla daha iyi anlaşılıyor: 'Kılıçdaroğlu… Cesaretin varsa, sen de kendine güveniyorsan, yüreğin yetiyorsa bugünden tezi yok ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla.'

Bu çağrı bir meydan okuyuştan ziyade merak içeriyor. Bu açıdan bakıldığında Erdoğan’ın 'Seçim meydanında karşımıza kimin çıkacağının bizim için bir ehemmiyeti yok. Çünkü biz karşımızdakine değil, kendimize güvenerek bu mücadeleye giriyoruz' sözlerinin hiçbir anlamı yok. Çünkü Erdoğan muhalefetin adayını çok merak ediyor, onun bir an önce belli olmasını istiyor, diliyor. Çünkü iddia ettiğinin aksine kendisine güvenmiyor. Çünkü seçimi kazanabilmek için yapabileceği belki de yegane şey rakibini her türlü yolu kullanarak etkisiz hale getirmek.

Erdoğan’ın, eğer aday olursa Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini bir karşı propaganda malzemesi olarak kullanacağını düşünüyorum. Nitekim İzmir konuşmasında 'Ürktüğün çekindiğin bir konu varsa çık açıkça söyle. Şayet diyet borcundan dolayı birileri seni tehdit ediyorsa bu ülkenin savcısı, polisi, hakimi var. Onlar gereğini yapacaktır. Şayet kökeninden, meşrebinden, kimliğinden dolayı birileri sana aba altından sopa gösteriyorsa onun da çaresi var. AK Parti Türkiyesi tüm bu sorunları aşmış, her türlü ayrımcılığa son vermiş, herkesin eşit vatandaşlığını garanti altına almış bir ülkedir' dedi.

Türkiye’de Erdoğan’ın iddia ettiği gibi tüm vatandaşların eşit olduğunu söylemek, hele söz konusu olan Alevilerse asla mümkün değil. Bunu bir kenara bırakalım, bu sözleriyle Erdoğan’ın aba altından sopa gösterdiğini düşünmemiz için çok neden var. Fakat gerek Akşener’in, gerekse SP lideri Temel Karamollaoğlu’nun Alevilik konusundaki hiçbir tartışmaya mahal vermeyen açık ve net duruşları bu silahın da Erdoğan’ın elinde patlama ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.

Özetle, Erdoğan en istemediği finali yaşayabilir, Kılıçdaroğlu’na sandıkta kaybedebilir.


Nerina Azad
Bu haber toplam: 7377 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:04:41