Yeşil Sol Parti Milletvekili seçilen Ömer Faruk Gergerlioğlu, seçim sonuçlarını Radyo Sputnik’te değerlendirdi.
Gergerlioğlu, "Seçim kampanyasına başlarken muhalefetin durumu fena değildi, seçimi alabilecek durumdaydı ve sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etkili bir kampanya yaptığını izledim. Erdoğan, seçim kazanma ustası. Erdoğan, defalarca seçime girdi ve kazandı ama haklı olduğu için değil anket şirketleri ve araştırmacılar halkı iyi tanıma çalışması yapıyor. Zor durumlarda nasıl öne geçebileceğini düşündü ve algı operasyonlarıyla bunu yapmaya çalıştı. İki önemli kozu kullandı, din istismarı ve HDP üzerinden kriminalizasyon çalışması yaptı. Terör diyerek HDP’yi hem Millet İttifakı’nı dışlamaya çalıştı" ifadelerini kullandı.
'İnandırıcılık ve güven eksikti'
Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'nin inandırıcılık ve güven konusunda eksik kaldığını belirten Gergerlioğlu, "Ekonomi neden bozuldu, insan hakları konusunda neden geriyiz, tarım ve hayvancılık, demokrasi ya da hukukun üstünlüğünde konusunda dünya çapında neden dibe vurduk gibi konularda bir açıklama yapma gereksinimi hissetmedi. Halkı etkileyen bir imaj üzerinden çalışma yaptı. Kılıçdaroğlu ve CHP’nin inandırıcılık ve güven konusunda eksik kaldığını gördüm. Kılıçdaroğlu’nun güven endeksini yükseltmesi gerekiyordu. Kılıçdaroğlu’nun somut yaptığı fiillere odaklanması gerektiğini düşünüyorum. KYK borçlarının ertelenmesi ya da EYT konusunun üzerinde durdu ama bunlarla ilgili bir çalışma yapmadı. Son gelinen nokta, sığınmacılar gidecek ve kayyumlar gelebilir gibi sözlerle en son saplandığı yer burası oldu. Bunlar zaten satın alınmış hadiseler. Mültecilere karşı bir dil, daha artı bir oy getirmedi" diye konuştu.
'Hemen terörist damgası vuruyorlar'
'Türkiye partisi' olmak noktasında sıkıntılar ve eksiklikler yaşadıklarını ve bu eksikliklerin giderilmesinin gerektiğini kaydeden Gergerlioğlu, şöyle devam etti:
"Gittikçe köklerine kapanan bir parti olmamamız gerekiyor. Milletvekili sayısı olarak İstanbul’da 12’den 8’e düştü ve diğer illerde de zorlandı hatta tahmin ettiği illerde kazanamadı. 61 vekil ağırlıklı Kürtlerin yaşadığı bölgelerden çıkmış oldu. HDP geleneğinde Türkiyelileşme arzusunu çok net söyledik fakat tam anlamıyla başarılamadı ama başarmak zorundayız. Bu hedeften geriye çark etmek gibi bir durum olamaz. Kürt meselesini gündeme getirdiğimiz anda hemen terörist damgası yemeye başlıyorsunuz. Zamanında başörtüsü yasağına karşı mücadele etmiş bir kişiyim ve başörtüsü yasağı doğru değil dediğim anda bana terörist muamelesi yapılıyordu şimdi de Kürt meselesinde bir yerde hata yapıldığını söylediğim anda terör imajı yapıştırılmaya çalışılıyor. Bu bir akıl tutulmasıdır ve Türkiye bunu aşmak zorundadır. Kürt değilim ama Kürt sorununa en başta Türklerin bir çözüm bulmasını gerektiğini düşünüyorum. Edirne’nin de Kürt sorununu anlaması gerektiğini, demokratikleşmeyle ilgili sorunların yurdun dört bir yanında konuşulması gerektiğini söylüyoruz ama bu kutuplaştırıcı dil insanların kulaklarını da sağır ediyor. İnsanlar, anlamaz duymaz oluyor. İktidar seçim öncesi il ve ilçe örgütlerimize karşı tutuklama kararları ve ev baskınlarıyla insanları kriminalize etti."