Son dönemde Kürtçe konuşanlara yönelik saldırılar artıyor. En son İstanbul Başakşehir'de YAPI & YAPI firması, inşaatta çalışan Kürt işçilerin kendi aralarında 'Kürtçe' konuşmasını yasaklamıştı. Yakın tarihte yaşanan bu sorun, HDP’li milletvekilleri tarafından meclis gündemine de taşındı. İnşaatta Kürt işçilerin kendi dillerini konuşmasının yasaklanması ile ilgili tartışmalar sürerken, benzer bir olay Konya’da yaşandı.
“Türkçe dışında başka bir dil konuşma"
Konya’nın Ereğli ilçesinde oturan Mardin’in Midyat ilçesi nüfusuna kayıtlı Mehmet E.’nin 14 yaşındaki kızı Rojin, 10 gün önce evinin balkondan düştü. Ayağı kırılan Rojin, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Hastanede kızına refakat eden baba Mehmet E., Kürtçe konuştuğu için tehdit edildiğini, kendisine sıkıntı yaşatıldığını söyledi.
Artı Gerçek’in ulaştığı Mehmet E, Kürtçe konuştuğu için güvenlik görevlisinin tehdit gibi uyarısını, ardından yaşadıklarını ve karşılaştığı tutumu anlattı: “Kızımı hastaneye yatırdık. Ben de yanındaydım. İkinci gündü… Merak eden akrabalarım telefonla aradı, kızımın durumu ile ilgili bilgi veriyordum. Kürtçe konuşuyordum. Bir güvenlik görevlisi arkamdan yaklaştı, ‘Hemşerim Türkçe dışında konuşma. Senin iyiliğin için söylüyorum’ dedi. Bunu söyleyip gitti, ben de pek önemsemedim.”
"Servis kapısında nereye gidiyorsun sorgusu"
O süre zarfında hastanede pek sorun yaşamadığını anlatan Mehmet E., güvenlik görevlisinin bu tutumunun ardından durumun değiştiğini söyledi. Özellikle servis kısmına girip çıktığında sıkıntı yaşadığını anlatan Mehmet E, “Bu güvenlik görevlisi servislere açılan kapının önündeydi. Ben dışarı çıktığımda önümü kesip, ‘Nereye gidiyorsun, neden gidiyorsun’ diye soru sormaya başladı. Şaşırdım kaldım. Beni engelliyor, geçerken bana jop sallıyor, sözlü tacizde bulunuyordu. Yüzlerce insan geçiyor, kimseye ses çıkarmıyor, ben geçince direk müdahalede bulunuyordu. Ben itiraz edince diğer güvenlik görevlileri etrafımı sarıyordu. Müdahalede bulunuyordu. Ara koridora çıkıyorum, gelip burada durma diğer tarafa geç diyorlardı. Şaştım kaldım, hastane bana dar edildi” dedi.
“Diğer hasta yakınları sahip çıktı"
Mehmet E’nin anlattığına göre, bu baskı devam etti. Her an saldırı yapacak gibi kapıda bekliyordu güvenlik görevlisi. Kendisine yapılan uygulamanın diğer hasta yakınları tarafında da fark edildiğini anlatan Mehmet E, “En son dayanmadım bağırdım. ‘Bu adam benden ne istiyor. Sürekli beni taciz ediyor’ dedim. Güvenlik görevlisinin bu yaptıklarını gören bir iki kişi vardı orda. Onlar duyarlı davranarak, ‘Sizin amiriniz yok mu? Güvenlik görevlisi adama açık bir şekilde hakaret ediyor’ dediler. Buna rağmen tacizler, sözlü sataşmalar devam etti. Hem kendim için hem de kızım için kaygılanmaya başladım” diye konuştu.
“Sayın vekilim, sırf Kürt olduğumuz için bizi gözlerine kestirmişler"
Mehmet E, bu tacizler üzerine kendisini tehdit altında hissetmeye başladı. Her an saldırıya uğrayabileceğini düşünüyordu. Çünkü saldırıda bulunan sıradan insanlar değil, hastanenin güvenlik görevlileriydi. Mardin’de AKP’ye yakın olan bir tanıdığını arayan Mehmet E, durumu anlatarak, AKP Mardin Milletvekillerinden birinin numarasını istedi. İletişime geçtiği kişi, “Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu’nu aradım, bilgi verdim. Sen de başına gelenleri mesaj olarak yaz” dedi. AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu’nun numarasını alan Mehmet E, iki mesaj attı:
"Sayın vekilim iyi akşamlar, numaranızı A.A’dan aldım. Bir haftadan beri Konya Eğitim ve Araştırma hastaneyiz. Buraya geldiğimiz gün koridorda telefonla Kürtçe konuşuyordum. Bana biri yaklaşarak ‘burada Türkçe dışında konuşma, senin iyiliğin için sana söylüyorum’ dedi ve uzaklaştı. Burada kaç defa oldu, güvenlikçilerin şiddetine maruz kaldım. Sırf Kürt olduğum için bizi gözlerine kestirmişler. Az önce bile toplanıp hakaret ettiler. Sizden ricam üzerinde durup ilgilenin. Saygılarımla…”
“Miroğlu'nu aradım, telefona sekreteri çıktı"
Miroğlu’na mesaj göndermesine rağmen kendisine dönüş yapılmaması üzerine bu defa kendisi direk aradı. Telefona çıkan kişinin, Miroğlu’nun orda olamadığını söylediğini anlatan Mehmet E, “Telefona çıkan kişi sekreteri olduğunu, durumu kendisine anlatmamı istedi. Bende yaşadıklarımı anlattım. Konya’da olduğumu, sırf Kürtçe konuştuğum için sorun yaşadığımı anlattım. ‘Sırf Kürtçe konuştuğum için bunlar başıma geliyor. Mardin milletvekili değil mi, ben de Mardinliyim. Bu konunun üzerinde durun. Can güvenliğim yok’ dedim” dedi. Daha sonra tekrar telefonu aradığını anlatan Mehmet E, “Sekreter olduğunu söyleyen kişi Vali’yi aradığını, girişimde bulunduğunu söyledi. Ama ben inanmadım. Çünkü hiçbir şey değişmedi. Tacizler devam etti” diye konuştu.
“Kürt doktor, korkudan Kürtçe konuşamıyordu"
Milletvekilinden de bir sonuç alamayınca kendisini iyice huzursuz hisseden Mehmet E, bu defa Konya’da bulunan bir hemşerisinden yardım istedi. “Konya’da bir doktor vardı. O da Mardinliydi. Numarası vardı bende. Telefonla aradım, başıma gelenleri anlattım. Ben onunla Kürtçe konuşuyordum, doktor bana Türkçe cevap veriyordu. Bir iki defa bu şekilde konuştum. Bana ‘Ben burada Kürtçe konuşmaktan korkuyorum. Bak sen benimle Kürtçe konuşuyorsun, ben sana Türkçe cevap veriyorum. Sen de dikkat et. Burada en büyük suç Kürtçe konuşmaktır’ dedi bana. Dedim gel valla bizi dövecekler burada, sahip çıkın bana dedim. O da gelmedi.”
Hastanede kaldığı süre zarfında diken üzerinde olduğunu anlatan Mehmet E, “Üç yıl önce taşındık buraya. Çalışıyorum, evim de burada. Daha önce böyle sorun yaşamıyorduk. Ama bu yıl çok sıkıntı var. Hastanede bir hafta kaldık. Kızım Salı günü taburcu oldu” dedi.