HDP ve CHP'de kurultay sonrası 'yeni muhalefet' planları

Şubat ayı itibarıyla, meclis içi ve dışı muhalefetin en güçlü iki ana akımını oluşturan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile iktidarın her alanda hedef almasına karşılık hâlâ Meclis'te üçüncü büyük parti ve en dinamik muhalefet grubu konumunu muhafaza eden Halkların Demokratik Partisi’nde (HDP) kurultay süreçleri başlıyor.
03.02.2020, Pts - 07:45
HDP ve CHP'de kurultay sonrası 'yeni muhalefet' planları
Haberi Paylaş

CHP Parti Meclisi (PM) seçimli büyük kurultayın 28-29 Mart’ta yapılmasını kararlaştırdı. HDP’de ise eş başkanların ve parti yönetim organlarının da seçileceği 4. Büyük Kurultay 23 Şubat’ta yapılacak.

CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına şu an itibarıyla herhangi bir rakip çıkması beklenmiyor. Daha önce iki kez Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkan Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP adayı olarak aldığı yüzde 37 oyun ardından seçimi kaybederken, destekçileri imza toplayarak olağanüstü kurultay toplamaya çalıştı. Ancak genel merkez yönetimi İnce ekibinin bu girişimini engelleyerek bertaraf ederken, 24 Haziran 2018 ve 31 Mart 2019 seçimlerinde de İnce’nin gerek partideki, gerek mecliste milletvekilleri arasındaki ve gerekse yerel yönetimlerde, belediyelerdeki hemen tüm destekçileri tasfiye edildi. O yüzden de İnce’nin kurultayda genel başkanlığa aday gösterilmek için gerekli delege ve imza sayısına ulaşması güç, hatta olanaksız görünüyor.

İnce ekibini tasfiye eden genel merkez yönetimi aynı zamanda Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun “il ve ilçe kongrelerinin tek adayla yapılması, dışarıya çekişme görüntüsü verilmemesi” talimatı doğrultusunda parti örgütünü, il-ilçe yönetimlerini ve kurultay delegelerini büyük ölçüde dizayn etti.

Kılıçdaroğlu, muhtemelen en rahat kurultaylarından birisini geçirecek. Son tüzük değişiklikleriyle genel başkana sağlanan kontenjanlarla da partinin en yetkili organı PM'yi ve PM içinden çıkan Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) kendi istediği şekilde oluşturma imkânına kavuşacak.

Asıl önemlisi, Kılıçdaroğlu’nun, normal koşullarda 2023’te yapılacak seçimlere kadar olan görev süresinde CHP’yi ve Millet İttifakı’nı iktidar adayı konumuna getirmek için neler yapacağı. Kurultay sonrası muhalefetini daha da sertleştireceği, hazırlanan Kürt Raporu’nu kamuoyuyla paylaşacağı belirtilen CHP’de, ayrıca kurultayın onayına sunulacak bir “demokrasi ve demokratik ittifaklar stratejisi” belgesinin kabul edilmesi bekleniyor. CHP’yi sağa çekmekle eleştirilen CHP Lideri, eleştirilere karşın bunun doğru strateji olduğu görüşünde. O nedenle Millet İttifakı’nın Davutoğlu ve Babacan partilerini de kapsayacak bir genişlemeye yönelmesinden yana.

HDP’de ise 23 Şubat’taki 4. Olağan Büyük Kongre öncesi en çok merak edilenlerin başında Eş Başkanlar Pervin Buldan ve Sezai Temelli’nin yeniden seçilip seçilmeyecekleri geliyor. Türkiye Partisi olma hedefi ve Demokrasi İttifakı strateji belgesinin büyük kongrenin onayına sunulması söz konusu.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında kongre hazırlıklarını aktarırken, bir yandan da soruları yanıtladı.

Erdoğan ve AK Parti iktidarının miadının dolduğunu, yolun göründüğünü öne süren Oluç, CHP ve İYİ Parti’nin güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş çağrıları ve Erdoğan’ın da bu yeni sistemden pişmanlık duyduğu tespitlerine ilişkin soruya; “Şu anda kendilerinin (Erdoğan’ın) öyle bir noktaya geleceğini doğrusu düşünmüyorum. Zaten kendi getirdikleri bu yönetim sisteminden o geri adımı atarsa, hiç seçilme şansı kalmaz. Öyle bir ihtimale, kendi adıma söyleyeyim, çok ihtimal vermiyorum. Çünkü o büyük bir yenilgi demektir aynı zamanda” karşılığını verdi.

Erdoğan ve iktidarının ülkeyi yönetemez hale geldiğini, her icraatlarında “lime lime döküldüklerini” öne süren Saruhan Oluç “Dolayısıyla önümüzdeki dönemi biraz demokratik değişim, demokrasi ittifakı dönemi diye tarif ediyoruz. Biz de HDP olarak bu sürecin bir önemli parçası, aktörü, olduğumuzu deklare ediyoruz. Bu iddiayla önümüzdeki dönem politika yapacağız” diye konuştu.

Zamanında veya erken bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde demokrasi ittifakının yaşama geçirilmesi durumunda ortak adaya HDP’nin bakışıyla ilgili soruya ise Oluç şu yanıtı verdi:

“Bazı şeyleri şimdiden konuşmak için erken ama bizim temel yaklaşımımız şu oldu. Bu kararla birlikte (demokrasi ittifakı) önümüzdeki dönemi, bu politik zeminde olan herkesle birlikte hareket edebiliriz diyerek, sadece seçimler için değil, seçimlerde dahil olmak üzere, bir süreci tarif etmiş olduk. Diyelim yarın seçim oldu bu çerçevede hareket etmek iyidir diyen herkesle birlikte hareket edebiliriz.”

23 Şubat’taki kongrede HDP’nin kendisini ‘Türkiye Partisi’ olarak tanımlayacağı iddialarına yönelik olarak bunun yeni olmadığını kaydeden Oluç, aksine iktidarın HDP’yi bir bölge partisi haline getirmek için çok uğraş verdiğini ifade etti.

Oluç; “İktidar HDP’yi bir köşeye sıkıştırıp diğer toplumsal, siyasal muhalefetten yalıtmaya çalışıyor. Biz de bunun karşısında çeşitli hamleler yapıyoruz. Bütün il-ilçe örgütlerimizde, bu konuda hangi kavramı kullanırsanız kullanın Türkiye partisi olmak ya da Türkiye siyaseti yapmak konusunda çok net bir fikir birliği var. Asla bölgeye sıkışmak yani bir Kürdistan coğrafyasına sıkışmak değil tam tersine Türkiye’nin her yerinde örgütlenmek Türkiye’nin bütün sorunlarına çözüm üretmek gibi bir iddiayla zaten bu demokrasi ittifakı kararını aldık. Tabii ki bizim seçmenlerimizin çok önemli bir bölümü Kürt seçmenlerdir, hem Kürdistan coğrafyasında hem batıda da öyledir. Tartışmasız ama biz bundan dolayı politikalarımızı ve üslubumuzu, dilimizi, sınırlamadık.”

Buldan ve Temelli’nin göreve devamı konusunda kesin bir açıklamanın erken olduğunu belirten Saruhan Oluç, HDP tüzüğündeki en fazla iki dönem üst üste görev kısıtlamasının en fazla iki-üç kişi için esnetilebileceğini ya da hiç esnetilmeyeceğini söyledi. Halen HDP üst yönetiminde ve PM’de bu kurala takılan 40 dolayında ismin olduğu belirtiliyor.

Kongre’ye Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nin de davet edildiğini söyleyen Oluç, 23 Şubat’a kadar kurulursa Babacan partisinin de davet edileceğini kaydetti. HDP, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar çok geniş bir coğrafyadan partileri de kongreye davet ederken, Saruhan Oluç daha önceki uygulamaların aksine bu defa Ortadoğu coğrafyasından sadece Kürt partileri değil diğer tüm çizgilerdeki partilere de davet yapıldığını ifade etti.

HDP’nin baraj sorunu olmadığını AK Parti-MHP ittifakının ise irtifa kaybettiğini öne süren Oluç, seçimlerin 2023’e kalacağını düşünmediğini vurguladı.

CHP ve HDP’de kurultay süreçleri atlatıldıktan sonra iki partiden gelen açıklamalarda, çağrı ve hedeflerde örtüşen konularda doğrudan olmasa da dolaylı, resmen olmasa da sahada fiili işbirlikleri söz konusu olabilir. CHP ana stratejisini sağa açılma, muhafazakâr kesimle diyalogu büyütme ve Millet ittifakı tabanını yeni siyasi partilerle genişletme üzerine kurgulasa da, ortaya konulan hedef ve ilkeler, bu işbirliğinin koşulların dayatmasıyla CHP üzerinden HDP ile ittifakı da kapsayacağını gösteriyor.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 4976 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:50:11