HÜDA PAR Antep Milletvekili Şahzade Demir, Şeyh Said'in mezar yerinin açıklanması hususunda Meclis Başkanlığı’na, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın cevaplaması talebiyle bir soru önergesi verdi.
Demir'in verdiği soru önergesinde "Aşağıdaki sorularımın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim" ifadelerine yer verildi.
"Kamuoyu nezdinde rahatsızlık sebebi olmaktadır"
Şeyh Said ve arkadaşlarının hukukçu vasfı olmayan kişilerden oluşturulan Şark İstiklal Mahkemesi tarafından idam edilmesinin üzerinden 99 yıl geçtiğine vurgu yapılan önergede, şu ifadeler yer aldı:
"Bunca zamana rağmen, halkın değer verip hatıralarına saygı gösterdiği bu kişilerin mezar yerleri halen devlet sırrı olarak gizli tutulmaya, halktan ve ailelerinden saklanmaya devam etmektedir. 29 Haziran 1938 yılında çıkarılan 3527 sayılı kanunla İstiklal Mahkemelerinin tüm kararları cezai ve mali, tüm sonuçlarıyla beraber ortadan kaldırılmasına rağmen aileleri ve sevenlerinden mezarların halen gizleniyor olması insani ve İslami değerlerle ve hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmıyor. Bu husus aileler ve kamuoyu nezdinde büyük bir rahatsızlık sebebi olmaktadır.
Büyük bir İslam âlimi olan Şeyh Said, Kürtler ve Türkiye'de yaşayan Müslüman halk için önemli bir şahsiyettir. Devlete değil, İttihat ve terakki zihniyetine karşı İslam'ı ve Müslüman halkın hak ve hukukunu savunmak için mücadele etmiştir. Toplumun inanç ve değer yargılarına karşı savaş açan bu zihniyetin ret, inkâr ve asimilasyon politikalarına karşı siyasi bir itiraz olan bu mücadeleyi verenlerin hainlikle suçlanması, tarihimize ve değerlerimize yapılan bir haksızlıktır."
"Tarihimizle yüzleşmek adına önemli bir kilometre taşı"
Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanmasının, ihanetle suçlamaktan vazgeçilmesinin, devletin geçmişteki hatalarıyla yüzleşmesinin toplumsal barışın sağlanması için bir fırsat olduğunun altı çizilen önergede şöyle devam edildi:
"Geçmişte yapılan hukuk dışı uygulamaların yanlışlığının kabul edilmesi, bozulan kardeşliğin yeniden tesisi için önemli bir adım olacaktır. Bu adımlar, tarihimizle yüzleşmek, yanlıştan dönmek ve yeni bir başlangıç yapmak adına önemli birer kilometre taşı olacaktır.
Bu bağlamda;
1. Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin tespit edilmesi ve kamuoyuna açıklanması için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa, bu çalışmalar hangi aşamadadır?
2. Bu konuda devlet arşivlerinde ve diğer ilgili kurumlardaki belgeler kamuoyu ile ne zaman paylaşılacaktır?
3. Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin gizli tutulmasının gerekçeleri nelerdir?
4. Kamuoyunun Şeyh Said ve Kıyamı konusunda doğru bilgilendirilmesi amacıyla herhangi bir çalışma var mıdır? Bu konuda ne tür bir bilgilendirme ve şeffaflık politikası izlenmektedir?
5. Şeyh Said ve arkadaşlarının saygınlıklarının korunması için ihanetle suçlamaktan vazgeçilmesi ve devletin geçmişteki hukuk dışı uygulamalarına sahip çıkılmaması adına isimlerinin bazı resmî kurumlara verilmesi düşünülmekte midir?"