Cockburn, IŞİD’e karşı gerçekleştirilecek hava saldırılarına fiilen katkıda bulunması ve İncirlik Üssü’nü savaş uçaklarına açması için anlaşmaya vardığı Türkiye’nin, ABD için hesaba katılmamış bir felaket olduğunu ve bu konuda pişmanlık yaşadığını söyledi.

İki ülke arasında 22 Temmuz’da imzalanan anlaşmaya dek, Kürdlerin, Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’e karşı düzenlenen operasyonlarda ABD’nin en yakın müttefiki olduğuna dikkati çeken muhabir, “IŞİD’e karşı operasyon yapmaya hazır olduğunu söyleyen Türkiye, bugüne dek yalnızca üç kez jetlerini havalandırdı. Ancak PKK’ye karşı gerçekleştirilen operasyonların sayısı 300’ü buldu” dedi.

“Türkiye, Kürdleri saf dışı bırakmak istiyor”

Cockburn, Suriye sınırında özerk bir Kürd bölgesi kurulmasına karşı çıkan Türkiye’nin, koalisyona dahil olduktan sonra, IŞİD’e karşı kahramanca kara savaşı yürüten YPG’yi (Halk Savunma Birlikleri) adeta saf dışı bırakmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu tutumuyla ABD’yi adeta enayi yerine koyduğunu da söyleyen yazar, Türkiye sınırları içerisinde yüzde 13 oy alarak barajı geçme başarısı gösteren HDP’nin de bu tutumdan nasibini aldığını ifade etti.

Cockburn’ün yazısından diğer satırbaşları şöyle:

“ABD’nin enayi yerine konduğuna dair en büyük emare, eski ABD Büyükelçisi Eric Edelman’ın New York Times’da kaleme aldığı yazıda saklıydı: ‘ABD’nin, Türkiye ile tehlikeli pazarlığı.”

“Türkiye, IŞİD’e karşı mücadele eden, ABD’nin Kürd, Suriyeli ve Arap müttefiklerinin de gittikçe güç kaybetmesine neden oluyor.”

“ABD tarafından eğitilip, donatılan 30’uncu Tümen’in, El Nusra tarafından kaçırılmasının arkasında Türkiye istihbaratının verdiği bilgilerin olduğundan şüphe yok.”

“Türkiye’nin IŞİD’e karşı yürütülen operasyonlardaki zayıf tutumu değişmezse ABD, İncirlik Üssü’nde vazgeçip, Suriye’deki cihatçıları Ürdün, Bahreyn ve Körfez’deki üslerden vurmaya devam edebilir.”