Ankara Kızılay’da 13 Mart 2016’da bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıya ilişkin aralarında PYD’nin eski lideri Salih Müslim ile PKK yöneticileri Ali Haydar Kaytan, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Fehman Hüseyin, Zübeyr Aydar, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Muzaffer Ayata, Nuriye Kesbir, Remzi Kartal, Rıza Altun, Sabri Ok, Salman Kurtulan, Sultan Kocabey, Süleyman Şahin, Şerif Başboğa gibi isimlerin de bulunduğu 156 kişi hakkında dava açıldı.
Haklarında “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", “nitelikli olarak kasten adam öldürmek”, "349 kişiyi öldürmeye teşebbüs", "nitelikli mala zarar vermek", "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak" gibi iddialarla dava açılan sanıklar Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı.
Ancak mahkeme yargılama sürerken 144 kişinin dosyasını ayırarak, kırmızı bülten talebiyle, INTERPOL’e gönderdi. Müslim’le birlikte diğer PKK yöneticilerinin de aralarında bulunduğu sanıklar hakkında önce kırmızı bültenle arama kararı çıkarıldı. Ancak INTERPOL bir süre sonra kırmızı bülteni iptal etti.
Amerika'nın Sesi'ndeki habere göre, INTERPOL bu sırada yapılan 352 kişi hakkındaki başvuruyu da işleme sokmadan reddetti.
"Türkiye'nin Talepleri Çok Ciddiye Alınmıyor"
Adalet Bakanlığı mahkemeye gönderdiği yazıda; ”Bugüne kadar toplam 144 sanık hakkında tanzim edilen kırmızı bültenin INTERPOL Genel Sekreterliği tarafından iptal edildiği ve 352 şahıs hakkındaki kırmızı bülten çıkarılma talebinin ise çeşitli gerekçelerle reddedildiği, INTERPOL Genel Sekreterliği ile irtibata geçilerek, iptal edilen kırmızı bültenlerimizin veya reddedilen kırmızı bülten taleplerimize ilişkin itirazların dile getirilmesi üzerine, INTERPOL ekteki 44 dosya ile ilgili istişarede bulunmak üzere Interpol Daire Başkanlığımızı davet ettiği ve söz konusu dosyalarla ilgili açıklamaların iletilmesinin talep edildiği bildirilmiştir” dedi.
Kararı değerlendiren dava avukatlarından Mahmut Vefa, INTERPOL’un Türkiye’nin taleplerini ciddiye almadığını söyledi. Vefa, “İnterpol merkezi artık Türkiye'nin gönderdiği kırmızı bülten taleplerini çok ciddiye almıyor, dayanaksız ve mesnetten uzak buluyor. Türkiye uluslararası hukuk açısından büyük bir handikapın içerisinde, bu Türkiye açısından utanç verici. Bu konularda daha hukuki çerçeve içerisinde kalınmalı. Her siyasi muhalifin ya da farklı siyasi görüşteki insanların kırmızı bültenle aranması taleplerinin, uluslararası hukuk kurallarına dayandırılması gerekiyor. Türkiye keyfi bir şekilde davranıyor, hukuk kurallarına dikkat etmeden başvuruyor. Bu nedenle INTERPOL Türkiye'nin başvurularının büyük çoğunluğunu reddediyor. Son gelen yazıya göre 500 civarında başvuru reddedilmiş durumda. Türkiye'nin terörist olarak gördüğü çok sayıda kişinin uluslararası hukuk ve siyaset açısından terörist görülmediklerini, terörist aktivite içinde olmadıkları gösteren bir kanıttır” dedi.