Halk TV’den Fikret Bila’ya konuşan Kılıçdaroğlu, ısrarla parlamentoyu işaret etmesinin nedenlerini de şöyle açıkladı:
“Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşu dahil en kritik sorunlarını Meclis’te çözmüştür. Meclis millet iradesinin Kabe’sidir. O kadar ki bu Meclis, Mustafa Kemal Atatürk’e başkomutanlık yetkisini bile 3 aylık süreyle vermiştir. Gerek gördüğünde yine belli süreyle yetki vermiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, yetkileri konusunda çok hassastır. Bu nedenle Türkiye yine kritik, çok önemli sorunlarını Meclis’te çözmelidir. Kürt sorununun çözüm yeri de Meclis’tir. Parlamentoyu çözüm yeri olarak gösterirken sadece HDP’ye çağrı yapmış olmuyorum. Bütün partilere çağrı yapıyorum. Bu sorunu Meclis’te hep birlikte, konuşarak, görüşerek çözebiliriz, çözmeliyiz.”
"Çözüm süreci olarak adlandırılan o dönem başarısızlıkla sonuçlandı, çünkü adres yanlıştı"
Kılıçdaroğlu, Meclis dışında bir çözüm adresi aranmasının stratejik bir hata olduğunu da vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Geçmiş dönemde Meclis dışında çözüm denendi ve başarısız oldu. Ben o zaman da Meclis dışında çözüm aramanın yanlış olduğunu, stratejik bir hata olduğunu söylemiştim. Eleştirilerimi, uyarılarımı dile getirmiştim. Çözüm süreci olarak adlandırılan o dönem başarısızlıkla sonuçlandı. Çünkü adres yanlıştı. Starateji yanlıştı.”
"HDP meşru bir partidir"
Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümünde HDP’yi muhatap almasının gerekçelerini de şöyle ifade etti:
“HDP meşru bir partidir. Vatandaştan oy alarak Meclis’e gelmiştir. Meclis’te grubu vardır. Meclis Başkan Vekilliği vardır ve sırası gelince Meclis’i HDP’li başkan vekili yönetmektedir. Bu bakımdan sorunların çözümünde muhataptır.”
“Çözüm parlamentoda ve üniter yapı içinde olacaktır”
Adres olarak parlamentoyu gösteren CHP lideri, hangi çerçevede bir çözüm düşündüğünü de şu sözlerle ifade etti:
“Çözüm parlamentoda ve üniter yapı içinde olacaktır. Tanımlamak gerekirse, çerçeve elbette anayasanın ilk dört maddesidir. Vatanın bölünmezliği, üniter yapısı, bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri çerçeveyi oluşturur. Bütün sorunlar gibi bu sorun da bu çerçeve içinde çözülecektir.”