Kürt sorunundaki en yıkıcı güç: Cemaat

Türkiye’deki darbe girişiminden sorumlu tutulan Fethullah Gülen cemaati, KCK operasyonları, Çözüm süreci görüşmeleri, Oslo, MİT olayı Kürt meselesini ilgilendiren tüm konularda olumsuz rol oynadı
06.08.2016, Cts - 18:42
Kürt sorunundaki en yıkıcı güç: Cemaat
Haberi Paylaş

Darbeden tutuklanan çok sayıda kişinin ismin kirli olaylarda sorumluluğu ortaya çıktı: HDP’li Mithat Sancar, “Kürt sorununun çözümünü akamete uğratan tüm olaylarda bunlar rol aldı” dedi.

Türkiye’de darbe girişimi ile suçlanan Gülen cemaati birçok alanda olduğu gibi özellikle Kürt meselesi konusunda AK Parti hükümetinin önünde duvar gibi durdu.

Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan 2005’te Kürt sorununun çözümü için start verdiğinde daha o zaman cemaat medyası tarafından eleştirilmeye başlamıştı.

Kürt siyasetinin önünün açılmasına yönelik adımlar atıldıkça cemaate bağlı yargı organları KCK davalarıyla Kürt siyasetçileri cezaevine atmaya başladı. 2009’da PKK ile Oslo’da yürütülen gizli görüşmeler de yine bu cemaat tarafından sızdırılarak görüşmelerin önü kesildi. PKK ile ateşkes sürerken Temmuz 2011’de 13 askerin PKK saldırısıyla öldürülmelerinde de cemaatin kumpası olduğuna yönelik iddialar var. Aralık 2011’de Roboski’de 34 Kürt köylüsünün öldürülmesinin altından da yine cemaatçi komutanlar çıktı. Çatışmaların sona ermesi için PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında dava açıp onu cezaevine atmak isteyenler de yine cemaatçi hakim ve savcılardı.

Son olarak geçtiğimiz yılın Temmuz ayında çözüm sürecinin sona ermesine yol açan Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesinde de cemaatin rolü olduğuna yönelik iddialar ortaya atıldı.

Sancar: Tüm Olaylarda Bunlar Rol Aldı.

Ortaya çıkan durumu Kürdistan 24’e değerlendiren HDP’nin hukukçu milletvekillerinden Prof. Mithat Sancar, bu cemaat yapılanmasının adının geçtiği tüm olayların Meclis tarafından bir araştırma önergesi verdiklerini ayrıca bu darbe girişiminden tutuklanan hakim ve savcıların baktığı tüm davaların düşürülmesi yönünde kanun teklifi hazırladıklarını bildirdi. Sancar, şunları söyledi:

“Bu cemaat başından beri Kürt meselesinde büyük yıkıcı rol oynadı. Osla’da da, Silvan olayında da, Roboski’de de, MİT olayında da Kürt sorununun çözümünü akamete uğratan tüm olaylarda bunlar rol aldı.”

KCK Davaları İçin Yeniden Başvuru

Bu arada KCK davalarına bakan hakim ve savcıların büyük çoğunluğunun darbe girişimi kapsamında tutuklamalarının ardından bu davalara bakan Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Avukat Sinan Zincir de, söz konusu davaların yeniden görülmesi için mahkemeye başvurdu.

K24’e konuşan Avukat Zincir, ‘’Türkiye de ve Kürdistan’ın kuzeyinde 3 bin kişi KCK davalarında tutuklandılar. 10 bin kişi de tutuksuz yargılanıyorlar. Biz o dönem de söylüyorduk. Bu savcılar ve hakimler hukukdışı karar veriyorlar. Şimdi onlar tutuklanmış ve kararlarının bağlayıcılığı kalmamıştır. KCK serbest bırakılmaları için mahkemeye başvuruda bulunduk’’ dedi.

Çicek: Bütün Kürtler Cemmatin Mağduru

Kendisi de KCK davasından 3 yıl hapis yatan Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Cengiz Çiçek’e göre de Gülen Cemaati Kürtler için büyük tehdit oluşturuyordu. Avukat Çiçek, şunları söyledi: ‘’Ergenekon ve Balyoz davaları döneminde Kürt bölgelerindeki ölümlere dikkati çekmek istemeyenler, bugün cemaatin Kürtlere uyguladığı zulmü görmek istemiyorlar. Cemaat istihbarat servilerine yerleşe bilmek için Kürtlere karşı operasyonlarda bulunuyordu. Bu darbeyle görüldü ki bütün Kürtler cemaatin mağduru durumunda.’’

K24
Bu haber toplam: 9203 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:05:57:58