Gazeteci Erdemol, CHP'nin düzenlediği Suriye Konferansı'nı değerlendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), "Suriye'de Barışa Açılan Kapı" temasıyla 28 Eylül’de Tarabya’da bulunan The Grand Tarabya Hotelde düzenlediği Uluslararası Suriye Konferansına ilişkin konferansın katılımcılarından olan gazeteci-yazar Mustafa Kemal Erdemol, Kürtlerin konuşulduğu bir konferansa hiçbir Kürt’ün olmamasının bir eksiklik olduğunu söyledi.
Ferhat Çelik’in Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre, konferansın iktidarın politikalarına karşı bir alternatif arayışı olduğunu savunan Erdemol, bunun çok cesur bir adım olduğunu aynı zamanda CHP’nin adalet yürüyüşünden sonra yaptığı en önemli girişim olduğunu söyledi. Konferansın bir takım eksikliklerinin olduğunu dile getiren Erdemol, “CHP planladığı şey tam anlamıyla oldu mu? Bundan kuşkuluyum. Ama bu pek CHP’den kaynaklanmıyor. Yani en azından büyük bir kısmı CHP’den kaynaklanmıyor. Bazı önemli figürler konferansa davet edildi. Ancak iktidar vize engeli çıkardığı için gelemedi. O vize talebi geri çevrilenlerin yerine de Suriye hükümeti protesto amaçlı başka kimseyi yollamadı” diye belirtti.
‘Kürt Yok’
Suriye hükümetinden kimsenin konferanstan olmamasının bir eksiklik olduğunu yineleyen Erdemol, “Birinci unsur bu. Bir de konferansa çağrılmayan muhalif var. Ne savunduklarını biliyoruz. Ama yine buraya çağırsınlar ve onları burada tekrarlasınlar. Ama bunlardan çok daha önemli bir şey var. Burada Kürt meselesi konuşuluyor, Suriye Kürdistan’ından bahsediliyor, Irak Kürdistanı’ndan bahsediliyor, Türkiye Kürtlerinden bahsediliyor ama bir tane Kürt yok. DSG içerisinde Kürtler adına konuşabilecek insanlar vardı. Kuşkusuz onların da burada olması iyi olurdu diye düşünüyorum. Onu görmedim” diye konuştu.
‘Mülteci Konferansına Dönüştü’
“Bir gazeteci olarak böyle kapsayıcı iddiası olan bir konferansta bütün tarafları dinlemek isterdim” diyen Erdemol, şöyle devam etti: “DSG’ye karşısınızdır, yanındasınızdır, tutuyorsunuzdur, tutmuyorsunuzdur. Konu bunlar değil. Ben bölgeyi izleyen bir gazeteci olarak bütün tarafların burada olmasını isterdim. Kürtlerle ilgili bir şey konuşuluyorsa burada bir Kürt temsilciden ne olduğunu dinlemek isterdim. Belki de karşı çıkardım savunduğu şeylere. Onu göremedik. Suriye yönetiminin de söyleyeceği önemli şeyler olabilirdi böylesi bir konferansta. Onu da göremedik. Dolayısıyla şunu belirtmeliyim, konferans bütün boyutuyla ‘Suriye Konferansı’ diye başladı ama mültecilerin konuşulduğu bir konferansa dönüştü.”
‘İzlenen Politikalardan Vazgeçilmeli’
Suriye’deki çözümün Suriye’nin egemenlik haklarının tanınmasından geçtiğini vurgulayan Erdemol, sözlerini şöyle tamamladı: “Kimse orada PYD/YPG işte ayrılmak istiyor’ falan şeylerle karşımıza çıkmasın. Çünkü PYD’de de Suriye’nin birliğinden yana. Zaten sürekli olarak sorunu kendi içerisinde çözecek önerisinde bulunuyor. Dolayısıyla Astana’da da belirtildiği gibi Suriye’nin egemenliği artık tanınmalıdır. Artık Esad gitmeli, Esad kalmalı gibi politikalardan vazgeçilmelidir. Zaten bunun yürümediğini gördük. İktidar Esad’ı sever yahut sevmez önemli değil ama artık doğrudan doğruya görüşmelidir.”
