Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma

Türkiye İçişleri Bakanlığı, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma başlattı.
17.04.2020, Cum - 08:44
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma
Haberi Paylaş

İçişleri Bakanlığı, İBB’nin yeni tip koronavirüs (Covid-19) dolayısıyla yardıma muhtaç vatandaşlar için başlattığı yardım kampanyasını “Devlet içinde devlet olmaz” diyerek engellemişti. İBB’nin topladığı ve Vakıfbank’a yatırılan paranın bir kısmına el konmuştu.

Sözcü’den Özlem Güvenli’ye konuşan İmamoğlu, haklarında başlatılan soruşturma için şunları söyledi:

"Bağışla ilgili süreç hakkında soruşturma başlattı açtı İçişleri Bakanlığı. Bakanlıktan bir müfettiş geldi soruşturmayı yapıyor. Soruşturma yapabilirsiniz. Ama kalkıp vatandaşa ait bir parayı bankada bloke etmek çok aciz, çok zavallı bir tavırdır. Buna yukarıdan aşağı kim müdahale ettiyse, kim talimat verdiyse, kim imza atmışsa, o acizliğin o zavallılığın bir parçasıdır."

Soruşturmanın sadece kendisine açılmadığını ifade eden İBB Başkanı, “* Geçen hafta cuma günü başlatıldı. Ankara'da da başlatıldığını duyduk. Muhtemelen kampanya düzenleyen diğer belediyelere de müfettiş gidecektir” dedi.

İmamoğlu, vatandaşlara ulaştırılması gereken 900 bin liranın hâlâ Vakıfbank’ta olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

"Şu anda hâlâ blokaj duruyor, hukuki başvurumuzu yaptık. Mahkeme valilikten yanıt istedi. 15 gün süre verildi. Süre henüz dolmadı. Bu eninde sonunda çözülecek. Şu anda bankaların yaptığı hukuksuz ve korkudan yapılmış bir işlem. Korkuyla yapılmış işlem de bankacılık tarihinin kara lekesidir."

İmamoğlu, maske dağıtımıyla ilgili İBB’ye bir engel olmadığını ancak stoğun bakanlık tarafından bloke edildiğini söylerken, şunları kaydetti:

"Biz toplu taşıma noktalarında ücretsiz vermeye çalışıyoruz. Ama Türkiye'deki maske stoğunu bakanlık bloke etti, hepsini aldı. Biz şu anda dönem dönem maske bulamıyoruz.

İSMEK ile 1 milyona yakın maske üretmek için çalışmalara başladık. Madem maskeyi stokladınız bunu PTT'den ilan ederek kargo ile vatandaşa ulaştırma büyük bir külfet. Niye en büyük aracınızı kullanmıyorsunuz? En büyük aracınız belediyeler. İstanbul'da bir büyükşehir belediyeniz, 39 da ilçe belediyeniz var.

Yollayın bize, sahada vatandaşımıza dağıtalım. 1 haftadır 10 gündür başvuruda bulunmuş cevap alamamış milyonlarca vatandaşımız var. O gün bize verselerdi bugün İstanbul'da maskesiz ev kalmamıştı."

Öte yandan İmamoğlu, koronavirüs salgınının seyrine ve nasıl durdurulabileceğine dair bir yazı kaleme aldı.

Cumhuriyet için özel yazan İmamoğlu, "Görünen o ki, henüz kimsenin tam olarak kestiremediği bir tarihe kadar salgın etkisini sürdürmeye devam edecek" derken, küresel işbirliği ve yerelde işbirlikler ile bu salgına karşı güçlü durulabileceğini kaydediyor.

"Pandemide küresel işbirliğinin, tarihte görülmemiş boyutta artırılması gerekiyordu" diyen İmamoğlu, "Ama olmadı. Hâlâ da pek yok. Bu olumsuz tablonun sebebi, her ülkenin Covid-19 virüsü yüzünden kendi derdine düşmesi değil sadece. Küresel liderlikte birkaç adım öne çıkıp koordinasyonu sağlayacak ve meselenin ülkesel değil evrensel olduğunu inançla söyleyecek ısrarcı bir lider de çıkmadı" görüşünü dile getiriyor.

Hükümete çağrı yapan İmamoğlu, her geçen gün ekonomik sıkıntıya giren insan sayısının arttığını, sadece 10 günde İBB’ye gelen yeni sosyal yardım talebinin 500 bin olduğunu belirtiyor. İmamoğlu, "Çok yakında geçim sıkıntısı hiç olmadığı kadar ülke gündeminde tırmanacak" uyarısı yaparak, "Salgının sağlık ayağında yaşanan ayrışmanın yerine, salgının yol açacağı ekonomik kırılmalara karşı geniş ve derin bir işbirliğini şart görüyorum" diyor.

İmamoğlu, şunları kaydediyor:

Olanlar oldu. Geçmişe dönerek zaman kaybetmek istemem. Ben gelecek için çalışmaya çok daha hazırım. Bugün bu değerli köşeden, hükümetimize bir çağrı yapmak istiyorum. Salgın mücadelesinde maalesef bir türlü el ele çalışamadık. Beraber yürüyemedik. Eski kötü alışkanlıklardan kurtulamadık. Ama geç değil. Salgınla mücadelenin bir başka yönü de kapıda bekleyen ekonomik zorluklar.

İstanbul’da ve Türkiye’de on binlerce işletme kapalı. Sayıları yüz binleri aşan çalışan bir aydır evde. Daha ne kadar çalışmadan ve üretmeden devam edebilirler bilinmez. Her geçen gün ekonomik sıkıntıya giren insan sayısı artıyor. Çok yakında geçim sıkıntısı hiç olmadığı kadar ülke gündeminde tırmanacak. Tek başına taşınamayacak şekilde ağırlaşacak. Bunu nereden mi biliyorum? Sadece 10 günde İBB’ye gelen yeni sosyal yardım talebi 500 bin.

500 bin aile 2 milyon kişi demek.

Bir kum saatinde olduğu gibi, yukarıdan aşağıya doğru yoğun bir iniş var. İşte tam bu noktada, hükümetimiz başta ekonomik kurullar, odalar, siyasal partilerin yanı sıra en yakın ortak olarak belediyelerle mutlaka birlikte çalışmalı. Salgının sağlık ayağında yaşanan ayrışmanın yerine, salgının yol açacağı ekonomik kırılmalara karşı geniş ve derin bir işbirliğini şart görüyorum. Milyonlarca insanın hem maddi ama inanın daha da önemlisi manevi dünyasında açılan yaralara merhem olmak zorundayız. Sorunları tek başına aşmaya çalışmak yerine, bir seferberlik halinde başta mahalli idareler olmak üzere sorunun üzerine birlikte gitmeliyiz. Bu birlikteliğin sağlanması ve alınacak başarılı sonuçlar sadece milletimize fayda sağlayacaktır.

Bir olalım, iri olalım, diri olalım..."

Nerina Azad
Bu haber toplam: 8038 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:27:14