Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Sökün Mahallesi'nde Burhan Avcı tarafından hedef gösterilen ve linç edilmek istenen Kürt işçilere 'silahla basit yaralama' iddiasıyla dava açıldı.
12 Eylül 2022'de sera iskelesinde çalışan Kürt işçilerin aracına traktörle çarpan Burhan Avcı, kazanın hemen ardından olay yerinden kaçmaya çalışmış ve traktörü kendisini durdurmaya çalışanların üzerine sürmüştü. Avcı, daha sonra köy meydanına giderek, "Bunlar terörist, beni öldürecekler" sözleriyle köylülerden yardım istemişti. Kürt işçiler, bunun üzerine linç edilmek istenmişti.
Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya dair soruşturmasını tamamladı. Savcı, Avcı tarafından linç edilmek istenen Kürt işçiler İdris İder, Mehmet İder, Mustafa İder, Nurettin Erez ve Ramazan Erez hakkında "Silahla basit yaralama" suçundan iddianame hazırladı. İddianame, Silifke 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması önümüzdeki günlerde görülecek.
Araca vurduğunu fark etmemiş
İşçilerin sanık, köylülerin ise müşteki olarak yer aldığı iddianamede, Avcı'nın traktörün arka ilave kapağıyla yol kenarında bulunan işçilere ait Volkswagen Transporter marka aracın sağ üst tarafına çarpıp, olay yerinden kaçtığı ve işçilerin traktörün arkasından giderek Sökün Mahallesi köy kahvehanesi önünde Avcı, Mustafa Tok ve Avcı'nın babası Metin Avcı ile kavga ettiği belirtildi.
İddianamede ifadesine yer verilen Avcı, traktörle mısır silajı taşıdığını, traktörün sesinden dolayı traktörün arka kapağın minibüse çarptığını fark etmediğini ve yoluna devam ettiğini iddia etti. Minibüsün arkadan gelerek yanına yaklaştığını ve şahısların aracın içinden plastik uçlu çekiçler fırlattıklarını iddia eden Avcı, mahalle sakinlerinin ise "kavgayı ayırmak" amacıyla olay yerine geldiklerini ileri sürdü. Avcı'nın babası Metin Avcı ise, oğlunun dövüldüğünü öğrendikten sonra köy kahvehanesi önüne gittiğini, işçilerin kendisini de darp ettiğini iddia etti.
İşçilerin İfadeleri
İşçiler, ifadelerinde üzerlerine atılı suçlamayı reddederek, Avcı'nın araçlarına çarpıp kaçtığını, arkasından araçla köy meydanına gittiklerini ve Avcı'nın orada bulunanlara hitaben "Bunlar terörist, beni öldürecekler" dediğini aktardı. İşçilerden İdris İder, Avcı'nın köylülere "bunlar terörist beni öldürmek istiyorlar" dediğini, orada bulunanların da kendilerine "burası bizim memleketimiz, nerden geldiyseniz oraya gidin" dediklerini söyledi. İder, sonrasında saldırıya uğradıklarını ve saldırıya karşı kendilerini koruduklarını aktardı.
İddianamede, olay yerinde ve çevresinde var olan kameraların çalışır durumda olmadıkları ileri sürüldü. İddianamede, Avcı'nın darp raporu aldığına işaret edilerek, plastik uçlu çekiç silah sayıldı.
İddianamede, "(...) müştekilerin darp edildiği, kati hekim raporlarının müştekilerin ifadeleriyle uyumlu olduğu, şüphelilerin iştirak iradesiyle hareket ettikleri ve meydana gelen neticeden hepsinin müşterek fail olarak sorumlu olduğu, müştekilere kimin vurduğunun tam olarak tespit edilemediği, gerçek içtima hükümleri gereğince şüphelilerin üzerlerine atılı suçtan iki kez cezalandırılmaları gerektiği" diye kaydedildi.
İddianamede, Mehmet İder, Burhan Avcı, İdris İder, Ramazan Erez, Nurettin Erez ve Mustafa Tok hakkında "hakaret", "kasten yaralama" ve "tehdit" suçlamalarından takipsizlik kararı verildi.
Ayrıca Metin Avcı hakkında yürütülen soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.