Mardin’in Nusaybin ilçesinde, 13 Ocak 2017 tarihinde evine yapılan baskınla gözaltına alındıktan 14 gün sonra tutuklanan ve yerine kayyım atanan Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya hakkında açılan davanın 9'uncu duruşması görüldü. Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozma” iddiasıyla yargılanan Kaya, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kaya'nın avukatları hazır bulundu.
Yapılan kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada, iddia makamı Kaya’nın belediyeye ait araçları “örgüt mensuplarına vermek suretiyle örgüte yardım ettiği” iddiası ile “Görevini kötüye kullandığı, kamu malına zarar verdiği ve trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunu” iddia etti. İddia makamı, Kaya’nın “Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozduğu”, “Zincirleme örgüt propagandası yaptığı” ve “Halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği” iddialarıyla cezalandırılmasını ve “ağırlaştırılmış müebbet" hapse çarptırılmasını istedi.
Mütalaaya karşı konuşan Kaya’nın avukatı Kamuran Tanhan ise, esas hakkındaki mütalaaya karşı ek süre talep etti. İddia makamının müvekkili hakkındaki suçlamalara değinen Tanhan, “Müvekkil hakkında bu suçtan ceza verilmesi için dosyada yeterli delil yoktur. 2016 Mayıs ayında bu deliller toplanmaya başlanmıştır. Hukuka aykırı deliller üretilmiştir. Buna ilişkin kamu görevlileri hakkındaki soruşturma halen devam etmektedir. Müvekkil hakkında beyanda bulunan tanıklar, 'pişmanlık yasası'ndan faydalanmak isteyen kişilerdir. Tanıkların çoğu ifadelerini geri çekmişlerdir. Beyanını çekmeyen 2 tanık ise, neredeyse her biri 200 kişi hakkında teşhiste bulunmuşlardır. Yine yapılan bu teşhislerde yasaya aykırı teşhis yapılmıştır” diye konuştu.
Kaya hakkında 302’inci maddeden dava açılmasının tutuklu yargılanmasına gerekçe yapılamayacağını söyleyen Tanhan, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına uyulması gerektiğine işaret etti. Tanhan, “Müvekkil belediye başkanı olmasa bu suçlamalarla karşı karşıya kalmazdı” diye konuştu.
Kaya hakkında Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de bir başka yargılama olduğunu ve suçlamaların benzer olduğunu aktaran Tanhan, tahliye talep etti.
Ardından söz alan Kaya, esasa ilişkin savunma yaptı. "Belediye araçlarını örgüt üyelerine teslim etti" iddiasını reddeden Kaya, “Ben kamyon ve araçları dönemin kaymakamının talebi üzerine göndermiştim. Ben belediye başkanı olmam nedeniyle şu an bu durumdayım. Araçları benden isteyen kaymakam neden yargılanmıyor. Ben göndermemiş olsam, neden göndermedim diye yargılanacaktım. Kamyona el konulmuş, bu benim suçum değildir. Buna ilişkin kurumlardan yazı gelmiş, bu yazılar dosyadadır. Bütün tanıklar aynı şekilde beyanda bulunmuştur. Kamyonları gönderirken, emniyete de haber verdim. Emniyet araçları oradaydı. Benim hakkımda TEM Şube Amiri Ünal Uyar kumpas hazırlamıştır. Kendisi de şu an sahte delil üretmekten yargılanmaktadır. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” şeklinde kendisini savundu.
Tahliye Edilmedi
Savunmaların ardından mahkeme, esasa ilişkin Kaya ve avukatına süre verilmesini kararlaştırdı. Mahkeme, "kaçma şüphesinin bulunması" ve "adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı" gerekçeleri ile Kaya'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 7 Ocak 2019 tarihine ertelendi.