Pösteki bu görüşmede, 13-29 Eylül tarihleri arasında İstanbul, Ankara, Mersin, Samsun, Gaziantep, Aydın ve Malatya’da toplam 13 bin 650 kişiye sorularak gerçekleştirilen anketin sonuçlarını paylaştı. Pösteki'nin tahmini şöyle: AK Parti yüzde 31,9, CHP yüzde 25,9, İYİ Parti yüzde 13,1, MHP yüzde 9,4, HDP yüzde 8,1, DEVA yüzde 4,7 ve Gelecek yüzde 2,9.
"Erdoğan İyi Çevresi Kötü"
Mengü yazısının devamında anket sonuçlarını ve Pösteki’nin görüşlerini şöyle aktardı:
"ORC Başkanı Pösteki AK Parti oylarındaki erimeyi, öncelikle iletişim stratejisinin yanlışlığına bağlıyor. 5 Temmuz 2016 darbe girişimi sırasında öldürülen AK Parti iletişim strateji Erol Olçok dönemini hatırlatıyor. AK Part’nin tek sonunu iletişim stratejisi mi? Emin değilim. Pösteki, Erdoğan’ın çevresindeki dar çevrenin gerçek haberleri ve olan biteni Erdoğan’dan sakladığı onu yanlış yönlendirdiği görüşünde. ‘Erdoğan iyi çevresi kötü’ görüşünün ötesinde, tarihte her saraya çıkan/kapanan (saraya çıkınca kapanmak da kaçınılmaz oluyor) liderin aynı sonuçla karşı karşıya kaldığını görüyoruz."
"DEVA Partisi Depara Kalktı"
ORC’nin anketine göre, MHP’nin oyu diğer anketlerde göründüğünden yüksek olduğuna ve HDP’nin ise MHP’nin gerisinde göründüğüne dikkati çeken Mengü, “Bir başka dikkat çekici durum ise Ali Babacan’ın DEVA partisinin adeta depara kalkmış görünmesi” dedi.
"Akar'ın Adı Öne Çıktı"
Mengü, “Erdoğan herhangi bir nedenle 2023 seçimleri için aday olmazsa kim olur?” sorusuna Pösteki’nin kulislerde Hulusi Akar’ın isminin geçtiğini söylediğini belirterek şunları kaydetti:
“Pösteki, Suriye, Libya, Azerbaycan operasyonlarından sonra Akar’ın adının öne çıktığını, tabanda güven ve takdir kazandığını söylüyor. Herhalde Akar, Erdoğan’ın aday olmak istememesi ya da olamaması durumunda, partiyi değil de devleti temsil edecek, parlamenter sisteme olası bir dönüş durumunda siyaset üstü olabilecek bir figür gibi görülüyor. Askeri vesayeti bitirme sözüyle iktidara gelen AK Parti’nin Erdoğan olmayacaksa Akar olsun noktasına gelmesi de (eğer gerçekten öyleyse) hayli düşündürücü, ya da hatta eğitici diyelim.”
