CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı Edirne Cezaevi'nde ziyaret etti. Özel’in beraberinde Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu yer aldı.
Özel, yaklaşık üç saat süren görüşme sonrasında açıklama yaptı. Ziyaret sonrasında açıklama yapan Özel, çözüm için TBMM'nin önemi konusunda Demirtaş ile mutabakata vardıklarını belirtti. Bölgeye yapacağı altı günlük ziyaretin ilk adımının Edirne olduğunu belirten Özel, "Demirtaş ile görüşmeden bölge ziyaretinin anlamı olmazdı" diye konuştu.
Özel, görüşme sonrasında şunları söyledi:
"Biraz önce hem Selahattin Demirtaş hem de Selçuk Mızraklıyla birer görüşme gerçekleştirdik. Öncelikle böyle bir görüşmeyi yapmak zorunda olmak zorunda olmanın utancı içerisindeyim. Çünkü her ikisi de görevleri başındayken, Sayın Selahattin Demirtaş Partisi’nin eş genel başkanıyken, Sayın Mızraklı da milletvekiliyken 'güya hiç kimseden talimat almayan, almaması gereken' hakimlerin bir gece yarısı farklı farklı şehirlerde hep beraber uyanıp evlerine baskınlar yaptırıp pek çok milletvekilini aynı anda alıp götürdükleri ve bildirilecekleri uçakların bile hazır tutulduğu bir operasyonun sonunda buraya kondular.
"Böyle bir görüşme yapma kendi siyasi tarihime Türkiye’nin siyasi tarihine böyle bir görüşmeyi bırakmak bizler açısından üzücü ve utanç verici. Esas bu utancın kaynağının kimler olduğunu millet biliyor."
"Demirtaş öncesinde cezaevi şartlarında benim de kendisine kitap hediyem oldu onun da bana oldu ama orada birbirinize veremiyorsunuz. O yüzden avukatları aracılığıyla bana son kitabın hediye etti ve bunun yanında bir çağrı metni ulaştırdı. Çağrı metnini okudum aslında bu çağrı metni çok şey söylüyor. Eğer toplumsal barıştan bahsedeceksek diyor Selahattin Bey bunu ilk önce bu işin esas sorumlusu bütün erkekler olarak kendimizden başlamalıyız ve hep birlikte ilk adımı atmalıyız. Kadınların bu kadar güvende olmadığı bir ülkede toplumsal varış nasıl sağlanabilir? Kendisi yaptığı bu çağın içerisinde "içimizdeki erkeğe sesleniyorum" diyor. Ben Demirtaş’ın kitaplarımın hemen hepsini okudum. Seher‘deki ilk hikayede içimizdeki erkeğe vurgu yapıyor. Ben bunu söylediğimde gülümsedi, ben de ona daha da gülümseten başka bir şey söyledim; Seher kitabında ilk hikaye "içimdeki erkektir" son hikaye de "sonu muhteşem olacaktır" ile bitiyor dedim
"İlk yüzyılda varsa hatalarımız, hep birlikte onu arayacağız'
"O yüzden çok acılar çekiyoruz, çok üzüntülere tanıklık ediyoruz çok utanç veren ziyaretler yapmak zorunda kalıyoruz ama emin olun Türkiye’de insanlar birbirini sevdikten toplumsal barışı hep beraber içselleştirdikten sonra nasıl 100 yıl önce sonu çok güzel olmuştu; Türkler ve Kürtler Türkiye’de yaşayan herkes dedelerimiz hep beraber büyük bir işgali sona erdirmiş genç bir Cumhuriyet kurmuşlardı, yine sonu muhteşem olacak. Bu sefer ilk yüzyılda yapamadıklarımız varsa hatalarımız eksiklerimiz varsa hepsini de hep birlikte onu arayacağız. Ve toplumsal barışa hep birlikte sağlayacağız."
'Demirtaş ile görüşmeden bölge ziyaretinin anlamı olmazdı'
"Siyasi anlamı olan bir ziyarettir bu ziyaret çünkü bölgeye yapılacak altı gündeki altı ziyaret yani neredeyse bir haftalık ziyaretin ilk günü bugündür. Bugün Selahattin Demirtaş’la görüşmeden konuşmadan altı günde altı ilde olmanın bir anlamı olmazdı. Türkiye bir sorunu çözecekse aşacaksa geride bırakılacaksa silahlar bırakılacaksa analar ağlamayacaksa Türkiye hep birlikte kalkınmaya güçlenmeye demokratikleşmeye önem verecekse bunun adım atılacaksa tüm aktörler kıymetlidir. Ancak Selahattin Demirtaş gibi bir aktörün öneminin altıda kalın kalın çizilmelidir.
"Gelecekte iyi şeyler olacaksa Türkiye için kimse kimseyi engellememeli kişisel çıkarlar üzerinden hesap yapılmamalı 86 milyonun çıkarı birlikte gözetilmelidir. O yüzden çok kolay bir muhalefet imkanı varken sayın Bahçeli’nin bugüne kadar bize ve deme söyledikleri Erdoğan’ın dedikleri bunları yapmak yerine uzatılan el doğrudur demeye devam ediyoruz. Ancak bu süreci çok yakından temkinle dikkatle takip ediyoruz ve özellikle mutlaka ve mutlaka samimiyet çağrısı yapıyoruz. Bir samimiyet var mı yok mu bunun görülmesi lazım herkes kendine göre bir tarif yapıyor ben bir tarif yapacak değilim."
"Ben bölgeye gideceğim altı günde altı ziyaret yapacağım ve bir haftanın sonunda döndüğümüzde her bir ilde de değerlendirmemiz olacak ama genel bir değerlendirmede de bulunacağım. Meselenin özü şudur; kimse ittifakının ya da partisinin çıkarını düşünerek bir şeyler yapmaya kalkmasın bu milletin Türkiye Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti yapan tüm insanların vicdanlarından döner. Kimse kimseyle alay etmesin. Kimse kimsenin aklını hafife almasın."
'Meclis'in önemini vurgulamaya devam edeceğiz'
"Sayın Demirtaş‘la birlikte memleketin neredeyse tüm sorunlarını hızlı hızlı ve son derece kıymetli değerlendirmelerle müzakere ettik. Ekonomiyi konuştuk, en çok ihtiyaç duyulan şeyin adalet ve hukukun üstünlüğü iyi bir yönetim olduğunu konuştuk. Mutabık olduğumuz konulardan bir tanesi de Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin önemiydi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin odakta olmadığı hiçbir şey sonuç almadı almayacak bundan sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin önemini vurgulamaya devam edeceğiz. Türkiye yeni bir süreçte yeni bir şey konuşuyorsa o konuyu çok dikkatli çok samimiyetle takip edeceğiz ve elbette ki Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin önemini vurgulamaya altını çizmeye devam edeceğiz.
'İlk dört maddenin tartışılmasına kapalıyız'
İstanbul Barosu Başkanı seçilen İbrahim Kaboğlu'nun Anayasa'nın ilk dört maddesinin olumlu yönde değiştirilebileceği yönündeki açıklamaları da Özel'e soruldu. özel şöyle yanıt verdi:
"Sayın hoca düne kadar CHP önceki dönem milletvekiliydi, şimdi baro başkanı sorumluluğu baroya karşı kendisini seçenlere karşıdır. Yapmış olduğu değerlendirme kendisini ve kurumunu bağlar teknik bir değerlendirme yapmış anladığım. Bu konuda bizim siyasi değerlendirmemiz nettir anayasanın ilk dört maddesi o veya bu şekilde tartışmaya açılmasına biz kapalıyız nokta."