Maraş ve Hatay'da meydana gelen depremler büyük yıkıma, binlerce ölüme neden oldu. deprem uzmanlarının Türkiye'nin deprem riskine dair değerlendirmeleri devam ederken Prof. Dr. Naci Görür'ün son uyarıları da dikkat çekti.
Prof. Dr. Naci Görür TV100'deki programda, Türkiye'de 7,2 ve 7,4 büyüklüğünde deprem beklenen illeri açıkladı.
Depremden önce alınması gerek önlemlerin eksikliğine değinen Görür, "Bu çağda bizim canlarımızı toprağa vermememiz gerekiyor. Bunu yapmamız gerekiyor. Ben buna bir bilim insanı olarak isyan ediyorum.
Bu depremler olduğu zaman, yer bilimciler diğer bilim insanları da değişik bir yer alıyor ama ağırlıklı olarak iyi performans gösteriyorlar. Yani deprem olmadan önce, deprem olabilecek yerleri öngörüyorlar ve uyarıyorlar. O deprem gelirse hangi büyüklükte olabilir? Nasıl zarar verebilir? diyerek dilleri döndükçe tahmin ediyorlar. İnsanların bilinçlenmesini istiyorlar. Depremler can alırken halkın bizzat kendisi yaşarken görürken; yöneticiler de bizzat depremlerin içerisinde devlet ve yerel yönetimler olarak canhıraş yaparken hiçbir şey değişmiyor" dedi.
Prof. Dr. Naci Görür'ün açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Yedisu Fayı'na dikkat çekti"
Naci Görür, riskli bölgeleri haritada göstererek, "Avrasya ve Anadolu levhası arasındaki sınır boyunca Anadolu göreceli olarak Batı'ya gidiyor. Levha sınırı ve levhalarda hareketli olduğu için arzın içindeki sıcaklık farkıyla burada devam depremler olacaktır.
Türkiye'nin en tehlikeli deprem sınırı yaklaşık Karlıova ile Yunanistan’a kadar olan 1650 kilometre… Şimdi ikincisi Doğu Anadolu Fay Hattı'nda ise Bingöl-Karlıova arasındaki alan akademik bir sorun. Arap levhası kuzeye doğru geldiği için orada depremler oluyor.
Afrika, Kıbrıs'ın altına daldığı için Akdeniz’de de çok deprem oluyor. Maraş'ta olan deprem, enerjisinin bir kısmını güneye doğru verecek. Burada deprem olduğu zaman biz uyardık. Burada iki deprem olunca güneye dikkat dedik. Güneyde Hatay ve Adana havzası var. Hatay’da oldu... Levhanın hareketiyle enerji diğer faylara da transfer edilmiş olabilir. Adana havzasının devamı Kıbrıs'ta sınırlanır.
Dersim uyarısı
Erzincan-Karlıova arasında deprem beklediklerini kaydeden Görür, “Bu fay deprem üretirse 7,4'e kadar çıkabilir. Tunceli'ye uzak değil. Batıdan da aktif bir fayla çevrilidir. Ovacık fayı, yavaş hareket ederek deprem üretiyor. Tunceli'nin hemen güneyinde Nazimiye fayı var. Dört taraftan fay ile çevrilidir. Yedisu fayı özellikle endişe konumundadır. Eli kulağında, şakası yok. Zaman olarak kesin konuşamıyoruz. Tekerrür periyodunu bilemiyoruz. MTA'yı (Maden Tetkik Arama) bunu tespit etmeye memur edin. Bilimin faydası, yerbilimcinin varoluş nedeni budur” yorumunu yaptı.
Görür, “İzmir Yarımadası'nda 14 fay vardır. Görece yavaş, bazısı canlı faylardır. İzmir fayının harekete geçebileceğini söylüyoruz. 9 Eylül gibi üniversiteler ciddi çalışmalar yapıyorlar” diye konuştu.
"İstanbul depremini bekliyoruz"
Çınarcık bölgesinde de deprem beklediklerini ifade eden Naci Görür, "Kırılma neredeyse kırılmayan yer duruyor. Kırılmayan yeri de kıracak.
Özellikle İstanbul'da depremi bekliyoruz. Bunun nedenleri var. Bölge sismik bir boşluk. Bizim yaptığımız bütün araştırmalar Marmara'nın kırılma mecburiyetini gösteriyor.
Adalar fayı ve Kumburgaz fayı ya beraber ya da ayrı ayrı kırılacak. Batı Tekirdağ fayının da 1912’de kırıldığını düşünüyoruz. Dolayısıyla İstanbul’da deprem olacak dememizin nedeni bilimsel gerçeklik" açıklamasında bulundu.
"7,2 ve 7,4 büyüklüğünde deprem bekliyoruz"
Türkiye'de en büyük deprem tehdidinin İstanbul'da olduğunu kaydeden Naci Görür, "İstanbul'un haricinde Kahramanmaraş'ı sayıyorduk. Orası gitti. İki bence Yedisu Erzincan-Karlıova arası ve Karlıova-Bingöl Göynük arası. Yani 7,2 ve 7,4 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz.
Naci Görür, sözlerinin devamında İzmir bölgesindeki deprem riskine dikkat çekerek, İzmir Körfez de büyük bir fay var. İzmir fayı ciddi bir fay ve 7 ve üzerinde bir deprem üretebilir. Nitekim, Körfez alanı 70 kilometre olmasına rağmen 117 kişi hayatını kaybetti. O bölge zayıf zemin. İzmir bölgesinde yaklaşık 12-13 tane aktif fay var" dedi.