TBMM Enfal'i 'Kürd soykırımı' olarak tanımalı

HDP Siirt Milletvekili Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Enfal katliamının yıl dönümünde katliamın “Kürd Soykırımı” olarak tanınması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kanun teklifi verdi.
15.04.2016, Cum - 10:06
TBMM Enfal'i 'Kürd soykırımı' olarak tanımalı
Haberi Paylaş

HDP Siirt Milletvekili Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Enfal katliamının yıl dönümünde katliamın “Kürd Soykırımı” olarak tanınması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kanun teklifi verdi.

Irak’ta Saddam Hüseyin iktidarında, Baas rejimi tarafından Irak Kürdistan Bölgesi’nde Kürd halkına karşı 1986 – 1989 yılları arasında yürütülen ve 16 Mart 1988’de gerçekleştirilen Halepçe Katliamını da kapsayan Enfal Katliamının TBMM tarafından “soykırım” olarak tanınması hakkında Kanun teklifi veren Yıldırım, şunları dile getirdi:

“Saddam Hüseyin’in iktidarında Irak – İran Savaşı’nın bir parçası olarak Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan Kürdlere yönelik 1986 yılından 1989 yılının sonuna kadar Baas rejimi tarafından ağır saldırılar gerçekleştirilmiştir. Irak Baas rejiminin “Enfal Harekatı” koduyla devreye koyduğu bu konsept kapsamında; Kürdlere yönelik havadan bombalama, kimyasal silah kullanma, toplu infaz ve diri diri toprağa gömme, yerleşim yerlerini yakıp yıkma, zorla göçertme ve kara harekatları vb. yöntemlere başvurulmuştur.

“1 milyondan fazla Kürd mülteci oldu”

“Kürdlere yönelik bu katliam serisi ile birlikte genç-yaşlı, kadın-erkek ve çocuk demeden 200 bine yakın insan katledildi. Bu süreçte 4 bin 500 köy yakılıp yıkılırken 1 milyondan fazla Kürd mülteci durumuna düştü. Aynı şekilde Irak Kürdistan Bölgesinde binlerce okul ve camii, yüzlerce hastane ve onlarca kilise de yıkılarak inanç, eğitim ve yaşam merkezleri de ortadan kaldırıldı.

“1986 – 1989 yılları arasında bir dizi saldırının adı olan Enfal Harekatı özellikle 1988 – 1989 yıllarında zirveye ulaşmıştır. Öyle ki Baas rejimi Irak Kürdistan Bölgesi’nin Halepçe şehrinde Kürdlere yönelik tarihin en ağır sivil katliamlarından birini gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda 16 Mart 1988’de Halepçe’ye yönelik düzenlenen kimyasal saldırılarda 5 binden fazla Kürd katledilmiş, 10 binden fazla Kürd de yaralanmıştır. Sonraki süreçte bölgede incelemeler yapan kuruluşlar, Halepçe’de katledilenlerin sayısının daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.

“Sivillere yönelik toplu infazlar oldu, toplama kampları vardı”

“Dolayısıyla Halepçe’de zirve noktasına ulaşan Enfal Harekatı kapsamında Kürd yerleşim birimlerinin insansızlaştırılması, sivillere yönelik toplu infazlar, toplama kamplarında uygulamaya konulan sistemik işkenceler ve kadınlara yönelik sistematik cinsel suçlar ve kadınlara el koyma şeklinde gerçekleşen tüm bu uygulamalar, doğası ve içerdiği özellikler gereği soykırım uygulamalarıdır. Bu soykırımının trajik boyutları Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra daha net ortaya çıkmıştır. Bu açıdan Baas rejiminin Enfal Harekatı kapsamındaki katliamları; Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü’ne göre yapılan soykırım tanımına da uymaktadır.

“Bunun sonucunda 1 Mart 2010 yılında Irak Yüksek Ceza Mahkemesi, Enfal Harekatı’nın bir parçası olan Halepçe Katliamını “soykırım” olarak tanımlamıştır. Bununla birlikte Halepçe katliamı Irak Parlamentosu ve Irak Kürdistan Bölgesi Meclisi tarafından da soykırım olarak kabul edilmiştir. Kürdlere uygulanan Enfal katliamı; İngiltere, İsveç ve Norveç parlamentolarında da “Kürd soykırımı” olarak karar altına alınmıştır. Bu amaçla her yıl 14 Nisan günü, Enfal Harekatı kurbanları anılmaktadır.

“Enfal’in soykırım olarak tanınması insani ve tarihi bir görevdir”

“Bu bağlamda Enfal Katliamının Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından soykırım olarak karar altına alınması halklar arasında dayanışma duygularının geliştirecektir. Özellikle Halepçe gibi fotoğraflarla hafızalarda hâlâ canlılığını koruyan bir katliamı da içeren Enfal katliamının soykırım olarak kabul edilmesi Kürd – Türk ilişkilerinde de yarar sağlayacaktır. Çünkü Enfal Harekatı’nda katledilenlerin hemen hepsi, Türkiye’de yaşayan Kürdlerin özbeöz kardeşleridir. Dolayısıyla nüfusunun azımsanmayacak bir bölümü Kürd olan Türkiye’nin Enfal katliamını “Kürd soykırımı” olarak tanıması; insani ve tarihi bir görevdir.

Basnews
Bu haber toplam: 4044 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:18:39:32