Burkan El Fırat örgütü bugün yaptığı yazılı açıklamada, Girê Spî’ın IŞİD’den arındırılmasını ‘teröre karşı insanlığın özgür iradesinin ve vicdanın zaferi’ olarak niteledi. Örgüt, tüm halkların özgürce bir arada yaşayabileceği, her türlü haklarının yasal ve hukuki güvenceye alındığı, adalete dayalı demokratik bir sistem için Suriye genelinde mücadelesini daha aktif sürdüreceğini de duyurdu.
Yüksekdağ: Kobani düştü düşecek diyen siyaset 7 Haziran’da yenildi
Girê Spî’ın YPG kontrolüne geçmesi Halkların Demokratik Partisi’nde de bayram havası yarattı. Türkiye’nin Suriye siyasetini eleştiren HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, ‘ Suriye’de tam bir kıyım siyaseti yaşanıyordu. AKP iktidarının bu kıyımda suçu ve günahı çoktur. 7 Haziran seçim sonuçları da bu suçun ve günahın sonucudur. \'Kobanê düştü düşecek\' diyenler, destekleyenler, o vahşetin uygulanmasında ses çıkarmayan siyaset 7 Haziran\'da yenilmiştir. Onların düşmeyecek dediği İŞİD çetelerinin kalesi Girê Spî ne mutlu ki düştü. Büyük insanlığın barbarlara karşı büyük zaferidir’ dedi.
Türkiye, Girê Spî\'deki durumu yakından izliyor
Türkiye de Girê Spî ve Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Pazartesi günü toplanan Bakanlar Kurulu’nda da bu konu ayrıntılı olarak ele alındı. Toplantı sonrası Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bölgede etnik temizlik yapıldığından bahsetmesi Türkiye’nin rahatsızlık yaşadığını gösteriyordu.
Bülent Arınç: ABD ve koalisyon güçlerine ikazda bulunduk
Arınç, ‘bombalanan yerlerden insanların bir şekilde etnik temizliğe, PYD ve YPG tarafından ve IŞİD tarafından, garip ilişkiler ve ittifaklar bunlar ama Suriye’nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler, böyle bir sürülmenin, oraları temizlemenin, oraya başka unsurları doldurmanın ve kantonları bir araya getirecek bir formül üzerinde çalışma yapıldığının biz işaretlerini görüyoruz’ dedi. Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü, bu konuda Amerika Birleşik Devletleri ve koalisyon güçlerinin de ikaz edildiğini söyledi.
‘Buradaki bombalama ve bazı kişilerin hayatını kaybetmesi dolayısıyla şüphesiz Başbakanlığımız kendilerine gerekli ikazlarda bulunmuş ve dikkatlerini de çekmiştir. Çünkü ABD ve koalisyon güçleriyle şu anda belli konularda Türkiye’nin, mesela eğit-donat konusunda olduğu gibi bir olumlu anlaşmanın, en azından fikir birliği yapmanın içindeyken son gelişmeler, bunun farklı şekilde seyrettiğini gösteriyor. Gereken ikazların da yapıldığını söyleyebilirim.’
Erdoğan: Girê Spî’da Türkmen ve Arapların boşalttığı yerlere PYD-PKK’liler yerleştiriliyor
Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde kesintisiz bir KürD hattı oluşturulma ihtimalinden duyduğu rahatsızlık zaten sır değil. Bu konuda en son Azerbaycan dönüşünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir açıklama yapmıştı. Erdoğan, ‘Girê Spî bölgesinde Araplar ile Türkmenlerin hedef alındığı gibi bir hava var. O bölgede yaklaşık 15 bin Arap ve Türkmen Türkiye tarafına geçti. Onların boşalttığı yerlere PYD ve PKK yerleştiriliyor. Bu pek hayra alamet değil. Zira bu sınırımızı tehdit edebilecek bir yapı oluşması demek. Bu konudaki hassasiyetlerimizi herkesin göz önünde bulundurması lazım” demişti.
Türkiye, Girê Spî ve çevresindeki çatışmaların yoğunlaşmasının ardından 23 bin 250 Suriyeli’yi daha ülkeye kabul etti.
Urfa Valisi: Türkiye’ye sığınan Suriyeliler PKK ve PYD ile ABD bombardımanından kaçıyor
Vali Küçük, ‘Arap ve Türkmenlerden oluşan gruplara girişte ilk önce muayeneleri yapılıyor, çocuklara aşıları yapılıyor. Bunlardan bir bölümü akrabalarının yanına, diğerleri de kamplara gönderildi. Şu anda Akçakale\'de evsiz barksız Suriyeli yoktur’ dedi.
Urfa valisi, gazetecilerin ‘bu insanlar kimden kaçıyor’ şeklindeki soruya verdiği yanıt da ilginçti: ‘Bu insanlar PKK-PYD’den kaçıyor. Ve ABD bombardımanından kaçıyor.’
‘Akçakale’de IŞİD’li var mı?’
Bu soruların ardından Evrensel gazetesi muhabiri Hasan Akbaş, ‘bazı Til Ebyad’lılar Akçakale’de IŞİD’liler bulunduğunu ve tedirgin olduklarını, can güvenlikleri bulunmadığını söylüyor. Bu iddiaya ilişkin bir açıklama yapar mısınız?” diye sordu. Vali bu soruya yanıt vermezken soruyu soran Akbaş ile birlikte Alman Die Welt gazetesinden İlker Deniz Yücel ve Cumhuriyet gazetesinden Pınar Öğünç yanlarında basın kartları olmadığı için Akçakale İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gazeteciler, kimlik kontrollerinin ardından serbest bırakıldı.