Viyana’da ABD ve Rusya’nın da katılımıyla gerçekleşen, IŞİD’in de kapsamlı bir şekilde ele alındığı Suriye zirvesinde, \"6 aylık bir geçiş süreci yaşanması ve 18 ay sonra seçime gidilmesi\" konusunda anlaşma sağladı.
Zirvenin ardından dün bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “Suriye\'nin kuzey sınırının yüzde 75\'inin halihazırda kapalı olduğunu” hatırlatarak, “Kalan 98 kilometrenin de kapatılması için Türklerle operasyon başlatacaklarını” ifade etmişti.
Konuyla ilgili görüş belirten uzmanlar Kerry’nin açıklamalarında kastedilen bölgenin Türkiye’nin IŞİD ile tek sınır temasının bulunduğu Cerablus bölgesi olduğunu ifade ediyorlar.
Uzmanlar, Türkiye’nin ısrarla talep ettiği ve Obama’nın da aynı ısrarla reddettiği “güvenli bölge” yerine “IŞİD teröristlerinden arındırılmış bölge” sağlamak amacıyla ABD’nin Türkiye ile ortak bir operasyon gerçekleştirebileceğini ileri sürüyorlar.
Suriye\'deki Rakka ve Cerablus bölgelerindeki IŞİD hedeflerine Türk ve ABD jetlerinin ortak hava harekatında bulunacağı ileri sürülüyor. Bu harekatlara paralel olarak Özgür Suriye Ordusu\'nun da IŞİD\'e karşı karadan saldırılara geçmesi planlanıyor. Türk ve Amerikan özel birliklerinin de ihtiyaç halinde ve nokta operasyonlarda yer alabileceği iddiası var. Ancak bu konuda henüz kesin bir bilgi yok.
Hava harekatları İncirlik ve Diyarbakır\'daki askeri üslerden düzenlenirken, ABD ile Türk savaş gemileri de Doğu Akdeniz\'de görev yapacak.
Operasyon sonrası, IŞİD’ten arındırılacak bölgedeki boşluğu hangi gücün doldurabileceği konusunda iki görüş ön plana çıkıyor.
Birinci görüşü savunanlar, ABD’nin Suriye’de sahadaki en güvenilir müttefik olarak tanımladığı YPG güçlerinin, Suriye Demokratik Güçleri çatısı altında bölgeye yerleşebileceğini ifade ederken, ikinci görüş sahipleri YPG’ye şiddetle karşı çıkan Türkiye’nin buradaki boşluğun doldurulması için bir ara formül geliştirerek Kürdistan Peşmerge birliklerinin geçici bir dönem için bölgede konuşlandırılabileceğini belirtiyorlar.
PYD’nin Cerablus’u alarak Türkiye-IŞİD bağlantısını kesmek isteğine atıfta bulunan uzmanlar, Cerablus’u PYD’ye bağlı güçlerin kontrolü altına almasının Türkiye-Suriye sınırının tamamının PYD kontrolüne girmesi anlamına geleceğine dikkati çekiyorlar.
Paris saldırılarının ardından ABD, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere Batı’daki etkin güçlerin ciddi adımlar atacaklarını belirten uzmanlar, Türkiye’nin de artık safını belirleyerek yeni oluşan ittifağa aktif olarak katılması gerektiğini vurguluyorlar.
YPG Fırat’ın batısına fiili olarak geçebilir
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın YPG’ye yönelik olarak sık sık dile getirdiği \"Kimse Fırat’ın batısına geçemez, bu konuda çok kararlıyız” açıklamasına da değinen uzmanlar, Suriye’nin Demokratik Güçleri’ne katılan YPG’nin de-facto bir biçimde Fırat’ın batısına geçebileceğini dile getiriyorlar.
YPG’nin İdlip ve Halep’te Suriye’nin Demokratik Güçleri çatısı altında orada bulunan unsurlarla ortak hareket etme kararı aldığını hatırlatan uzmanlar, “YPG’nin Fırat’ın batısında karar mekanizmalarında karar alıcı olarak gözükmeyeceğini ancak sahada işi yapan olarak Fırat’ın batısında bulunacağını” ileri sürüyorlar.
ABD “Suriye’nin Demokratik Güçleri YPG değildir” tezini savunurken, IŞİD’den boşaltılacak bölgeye Kürdistan Bölgesi’nden taşımalı sistemle getirilecek peşmergelerin yerleştirilmesi düşüncesinin Türkiye tarafında ciddi bir şekilde gündeme alındığı belirtiliyor.