Sena Shafik Son Makaleler

Geri dönüş yok, Bağımsızlığa Evet....!

Tarih tekerrür etmeyecektir. Kürtler makûs talihini yenecek ve tarihi bu kez lehine değiştirecektir. Bağımsızlık geçmişten bu yana hiç bu kadar yakın olmamıştı. Kürtler de çatlak seslere rağmen bağımsızlık kararında hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Kürtler yeter ki elini uzatmayı başarsın. Serxwebun’u Yakalamak an meselesi.
Geri dönüş yok, Bağımsızlığa Evet....!
Makaleyi Paylaş

Bağımsızlığa karşı çıkanlar ya tarih bilincinden ya da şeref ve onurdan yoksundurlar. Kürdistan tarihi, sömürgecilik, işgal ve katliamlar tarihidir. Kürdistan halkı tarih boyunca hep başkalarına bağlı kaldı. Peki, bu halk, geriye dönüp kendi geçmişine baktığı zaman bu bağlılıktan ne elde etmiş? Çok fazla geriye gitmeye gerek yok. Sömürgecilere bağlılığın bize neye mal olduğunu anlamak için, son yüz yıla bakmak yeterlidir;

- 30’dan fazla Kürd isyanı bastırılmış, bastırma katliamlarla sonuçlandı-İşgalci, sömürgecilere karşı duran, en başta Kürd liderleri, darağaçlarına asıldı, vahşice katledildi.

- Kürt halkı sürgün edildi, göçe zorlandı, ülkesinden uzak yaşamaya mecbur kaldı.

- Milyonlarca Kürt insanı hapishanelere atıldı, İran, Irak, Türkiye ve Suriye, zindanlarını Kürtlerle doldurdu.

- Kürdlerı yok etmek için her türlü özel savaş yöntemlerine başvuruldu, inkâr ve asimilasyon politikaları en tehlikeli şekliyle uygulandı.

- Enfal, kimyasal saldırı ve soykırım politikalarını hiç tereddüt etmeden uygulandı.

- Çocuklarımıza işkence ettiler, kadınlarımıza tecavüz ettiler, insanlarımız köle pazarlarında satıldı.

-Dilimiz, kültürümüz, din ve inançlarımız yasaklandı, başka inançlara zorlandık.

- En zengin kaynaklara sahip ülkemizin kaynakları talan edildi, halkımız açlık ve sefalet içinde bırakıldı.

- Dünyadan koparıldık ve açık hapishane yaşamı gibi bir yaşam bize reva görüldü. - Hâkim uluslarla birlikte yaşamak istedik ama onlar bize hep ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptı. Bize kapılarında hizmetkârları gibi bir yaşam hakkı bile vermediler.

- Bütün bunları geçen yüz yılda kat be kat yaşadık ve hala yaşıyoruz. Bu pratik ortadayken hala bu devletlere bağlı kalmamızdaki ısrarın anlamı nedir? Anlamı şu; - Her türlü köleliğe razıyım, insanlık dışı her türlü muameleyi kabul ediyorum.

- ‘Bağımsızlığı istemiyorum’ demek Arap, Türk ve Farsların kapısında hizmet etmeye razıyım demektir.

- Yukarıda belirtilen insanlık dışı muameleye rağmen hala İran, Irak, Türkiye ve Suriye ile birlikte yaşamak istiyorsak; demek ki kölelik ruhumuza işlemiş, efendilerden kopmak istemiyoruz.

- Tarihsel gerçekliği, bunca acı ve zulmü görmeyip hala bunlarla yaşamak isteyenler Arap, Türk ve Farsların küçük yavruları olabilirler.

-Ancak tarihini bilen onurlu Kürd insanı bunlarla birlikte asla ortak yaşamı seçmez. Tüm bu yapılanlardan sonra Kürtlerin bunlarla yaşama imkanı yoktur. Ne pahasına olursa olsun mutlaka bağımsızlığını elde edecektir.

Tarih tekerrür etmeyecektir. Kürtler makûs talihini yenecek ve tarihi bu kez lehine değiştirecektir. Bağımsızlık geçmişten bu yana hiç bu kadar yakın olmamıştı. Kürtler de çatlak seslere rağmen bağımsızlık kararında hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Kürtler yeter ki elini uzatmayı başarsın. Serxwebun’u Yakalamak an meselesi.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu makale toplam: 8524 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:37:56