İlk tink tank yazımızın olumlu tepkiler alması üzerine konuşmalarımıza devam ediyoruz.
Güney Kürdistan’da Referandum Sonrası Gelişmeler Nasıl Olabilir?
- Bölge ülkelerinin tehdit, baskı, provokasyon ve şantajlarına rağmen Bağımsızlık referandumu büyük çoğunlukla evet denilerek kabul edilir.
Bağımsızlık kararı ile Kürdistan hükümetinin eli güçlenir. Kürtlerin dünya genelinde moral ve motivasyonu üst düzeye çıkar.
Kürdistan hükümeti arkasına aldığı bağımsızlık rüzgarıyla birlikte ülke içinde alt ve üst yapıda önemli değişiklikler için harekete geçer.
-Evet ama şurası bir gerçek ki mevcut sistem ihtiyaçlara cevap veremediği için ,İdari, mali , askeri ve eğitim konularda reformlara gitmesi gerekir. Öncelikle en çok eleştiri konusu olan yolsuzluk ,Hırsızlık , adam kayırmacılık , gelirlerin adil paylaşımı konularında gerekli reformlar yapılır.
- Özellikle askeri alanda Peşmergelerin Modern Kürdistan ordusuna dönüşmesi için gerekli yapısal değişiklikleri için adım atılır.
Eğitim alanında Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin uygulanması için alt yapı hızla hazırlanır.
Kürdistan’ın modern bir devlete dönüşebilmesi için ülke dışına çıkan beyin göçünü ülkeye çekmek için gerekli çalışmaları başlatılır.
Ülke dışına çıkmış bilim adamları, akademisyenler, iş adamları, sanatçıların , kalifye elamanların kürdistana dönmesi için uygun ortamın sağlanması için çalışmalar yapılır.
Uluslararası yatırımcıların Kürdistana yatırımlarını teşvik edecek gerekli yasal tedbirler alınır.
-Bu arada referandum sonrası bile İran , ırak, Türkiye ve Suriye Kürdistan’ın bağımsızlığını engellemek için çeşitli yollar deneyebilirler. Özellikle Türkiye Habur sınır kapısını kapatarak Kürdistanı ekonomik abluka altına almaya çalışabilir.
- Bence bu konuda Türkiye kamuoyu yanlış yönlendiriliyor. Türk devleti sınırı kapatarak Kürdistan’ın bağımsızlığını önleyeceğine inansa şimdi çoktan yapmıştı. Aksine kapı kapatılırsa Türkiye zararlı çıkar.
Bakın şu anda Türkiye’nin dünyada en çok ihracat yaptığı ikinci ülke Iraktır. Burada da esas olan doğal olarak Kürdistan pazarıdır. Yatırımları, petrol anlaşmaları , petrol boru hatları , ve özellikle Kürdistan petrolünü dünyaya pazarlamasında aldığı komisyonlar Türkiye ekonomisi için hayat kaynağıdır.
-Bu arada bence asıl önemli konu Kürdistan’ın Birleşmiş milletlere üye ülke statüsüne kavuşmasıdır. Uluslar arası arenada Kürdistan’ın Birleşmiş milletlere 194 üncü üye ülke olmak için diplomatik atak başlatılır.
BM ye kabulü için 5 daimi 10 geçici üyeden oluşan 15 üyeli güvenlik konseyinde 9 kabul oyu alması gerekir.
Ve de ayrıca 5 daimi üyenin hiç birisinin veto etmemesi gerekir.
-Burada en önemli konu Kendini bağımsız devlet ilan edip Birleşmiş Milletlere üyeliği kabul sürecidir.
Bir ülkenin kendisini bağımsız devlet ilan etmesi veya birkaç ülke tarafından tanınması uluslar arası ülkeler topluluğunun tümünde meşrutiyeti olamıyor. Şu anda kendini bağımsız devlet ilan eden ama BM üye kabul edilmeyen çeşitli devletler vardır.
Filistin, Tayvan, Vatikan, Kosova, batı sahra Arap cumhuriyeti, Abhazya, Güney Osetya, Dağlık Karabağ cumhuriyeti , KKTC BM güvenlik konseyini bir türlü aşamamaktadırlar.
Bunlardan en ilginci dünyada yalnızca Türkiye tarafından tanınan KKTC dir.
-Bu konuda Bakın Filistin devlet olmak için, güvenlik konseyinden ABD vetosunu aşamıyor.
Filistin BM ye kabulü için yaptığı başvuruya ,5 daimi üyeden Rusya Çin Fransa kabul
İngiltere çekimser, ABD ise veto ediyor.
Güvenlik konseyinden kabul görmeyen teklifler BM genel kuruluna da gelemiyor.
-Bana göre Kürdistan’ın BM ye üyelik başvurusunda büyük olasalıkla daimi üyelerden ABD , İngiltere ve Fransa Kürdistan’ın bağımsızlığı için kabul kullanır
Çin hükümeti genellikle bu tür oylamalarda çekimser oy kullanır.Bu oylamada da Orta doğuda önemli petrol yataklarına sahip olan Kürdistanı karşısına almak istemez. Çin enerji olarak petrole bağımlı bir ülkedir, hem de zenginleşen Kürdistan, Çin için iyi bir pazardır.
Çinin oyu ya kabul ya da çekimser olur.
-Bence burada asıl sorun Kürdistan ın BM ye kabulü için en büyük handikap Rusya dır
Rusya’nın Suriye ,İran, Türkiye ve Irakla ilişkileri iyidir.
Özellikle İran ve Suriye ile askeri ve ekonomik ilişkileri yıllardır üst düzeydedir.
Türkiye ile bozulan ilişkileri son dönemde iyileşti.
Yani Kürdistan hükümeti bütün engelleri aşarsa bile son engelin Rusya olacağını unutmamak lazım.
Şimdiden bu konu ile bütün diplomatik kanalları zorlamak gerekir.Lobiler oluşturmak gerekir.
-Ben bu konuda farklı düşünüyorum. Rusya nın oylamada çekimser kalması içinde nedenleri vardır.
Bakın Haziran 2017 de Rus şirketi Rosneft ile Kürdistan Bölgesel yönetimi arasında 20 yıllık petrol anlaşması imzalandı. Günlük bir milyon varil hedefleniyor. Yapılan anlaşma Petrol sahalarının keşfi ve geliştirilmesini içeriyor.
Kürdistan hükümeti daha öncede ünlü Rus şirketi Gazporm Neft şirketi ile enerji anlaşmaları yapmıştı.
Rusya’nın gelecekte orta doğuda önemli bir aktör olacak olan Kürtleri karşısına almayacağını düşünüyorum. Rusya ile yapılacak iyi bir diplomasi ve yeni petrol anlaşmaları ile Rusya’nın oylamada çekimser kalabileceğini düşünüyorum.
Rusya nın çekimser kalması sonucu, BM güvenlik konseyinden geçen üye devlet olma kararı genel kurulda oylamaya katılacak üyelerin üçte iki oylarını rahatlıkla alır.
BM üye olan bir Kürdistan geleceğe daha da güvenli bakabilir.
-Bence BM ye üyelik güvence için yeterli değildir. Kürdistan hükümeti gelecekte kendisini güvenceye almak için NATO üyeliğini de düşünmelidir.
Nato’ya üye olmak için süreç uygundur. Nato’nun doğu sınırdaki üyesi Türkiye şu anda güvenilir ülke durumunda değildir.
Kürdistan’ın topluluğa üye olması batı ülkelerinin sınır güvenliği açısından çok önemlidir.
Batı ülkelerini tehdit eden radikal İslama karşı, Bağımsız Kürdistan NATO ülkeleri için güvenilir bir müttefik olarak düşünülebilinir.
Kürtlerin İŞİD e karşı savaşı ile batı ülkelerinin desteğini ve sempatisini kazanmıştır.
NATO üyeliği de Kürdistan’ın korunması için çok önemlidir. Nato’ya üye olan Kürdistan devleti kendisini komşularına karşı güvencede hisseder.
-Bence Nato üyesi olma isteği uzun bir süreci gerektirebilir. Sınır güvenliği için acil olarak İsrail ile ikili askeri anlaşmalar yapılabilinir. İsrail teknolojik olarak Orta doğunun en gelişmiş ülkesidir.Askeri alan dada dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir.
Orta doğuda Güçlü bir Kürdistan İsrail içinde çok önemlidir. İran’dan ve Arap dünyasından Kürdistana karşı gelebilecek saldırılara karşı İsrail iyi bir müttefik olabilir.
-Referandum sonrası, bağımsız devlet olma yolunda yapılacak gerekli reformları yaparak , BM üye olan , İsrail ile askeri anlaşmalar yapan , Nato üyeliği ile sınır güvenliğini güvence altına alacak bir Kürdistan geleceğe güvenle bakabilir.
Mesut Baştürk
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.