Şaban Aslan Son Makaleler

Şaban Aslan: Askeri Darbelere Karşıyım

Dünyadaki güçlü devletler kendi kirli çıkarları dışında hiç bir şey düşünmüyorlar. Sakız gibi demokrasi kelimesini ağızlarında çiğneyerek yalan konuşuyorlar.
Şaban Aslan: Askeri Darbelere Karşıyım
Makaleyi Paylaş

Mısır da askeri darbe: Cemal Abdülnasır komutasındaki Hür Subaylar 23 Temmuz 1952'de askeri darbeyle yönetime el koydu. Yönetim Devrimci Komuta Konseyi’nin eline geçti. Kral Faruk, kısa süre içerisinde tahtı henüz 2 yaşındaki oğluna bıraktığını açıklayarak Mısır dan ayrıldı. Tabii ki oğlu, Mısır da Kral olamadı. Cemal Abdülnasır küçük yaştayken babasına soruyor, Baba fakirler niçin et yemiyorlar. Büyük bir liderdi. Okuduğum bir kitapta, Araplar arasındaki bazı çelişkileri gidermek için toplandılar ve Cemal Abdülnasır Araplar arasındaki çelişkiyi giderdi. Beraber barış yemeğini yediler. Cemal Abdülnasır lavaboya gitti ağzını yıkadı. Bazı ajanlar, Cemal Abdülnasır’ın kullandığı diş macununa zehir enjekte etmişlerdi. Geldi oturdu ve öldü.

Irak’ta askeri darbe: General Abdülkerim Kasım 14 Temmuz 1958’de askeri darbe yaparak yönetime el koydu. Kral II. Faysal’ın devrilmesi ve Haşimi liderliğindeki Krallığa son nokta konuldu. 14 Temmuz 1958 de yapılan askeri darbe Krallığa karşı yapılmış bir devrimdi. Irak’ta Cumhuriyet ilan etti. Darbe sonucunda Kral Faysal ve Prens Abdülillah idam edildiler. Darbeden hemen sonra 15 Temmuz günü ise Irak'tan kaçmaya çalışan Başbakan Nuri Said yakalanarak öldürülmüştü.

Suriye siyasi tarihi ve askeri darbeler: 1970 yılına kadar askeri darbeler tarihi olarak da okunabilir. Zira Suriye bağımsızlığını kazandığı 1946 yılından sonra sadece 3 yıl boyunca kısmi demokrasi tecrübesi yaşayabilmiş ve 1949 yılında gerçekleşen ilk askeri darbeden 1970 yılında gerçekleşen Hafız Esad darbesine kadar toplam 7 askeri darbe ve birçok darbe girişimi tecrübe etmiştir. Hafız Esad darbesi ile Suriye’nin günümüze kadar varlığını koruyan siyasal, ekonomik ve güvenlik yapılanmasının temelleri atılmıştır. Dolayısıyla Suriye’de Hafız Esad öldüğü zaman saltanatı oğlu Beşar Esad’a bıraktı. Beşar Esad’da 2011 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. 2011 yılından itibaren Suriye hallaç pamuğu gibi darmadağın olmuş durumdadır.

1. Suriye’de Askeri Darbeler Dönemi: 1949-19701.1. General Hüsnü el Zaim Darbesi

2. Albay Sami El Hinnavi Darbesi

3. Albay Edip Çiçekli Darbesi

4. Albay Faysal el-Atasi Darbesi

5. Yarbay Abdülkerim Nahlavi Darbesi ve Ayrılıkçılar Dönemi

6. Baas Parti’nin İktidar Yürüyüşü: Albay Ziyad Hariri Darbesi

7. Salah Cedid Darbesi

Suriye’de Uzun Süreli Otoriter Rejimin Kuruluşu: 1970 Hafız Esad Darbesi

Türkiye’de ilk askeri darbe: 27 Mayıs 1960’te ilk defa askeri darbe yapıldı. 1924 anayasası yürürlükten kaldırıldı. 1961’de demokratik bir anayasa hazırlandı ve halkoyuna sunuldu. Halkın büyük çoğunluğu evet oyu kullanarak kabul edildi. Yassı adada kurulan mahkeme heyeti ; Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan haklarında idam kararı verdi. Üçü de idam edildiler.

Generaller demokratik anayasaya tahammül edemediler. Dünyada eşi benzeri olmayan ikinci bir askeri darbe yaptılar. Genel Kurmay Başkanlığında yazılan bildiriyi iki subay geldi TBMM okudular. Bildirinin içeriği; Genel Kurmay Başkanlığı yönetime koymuştur. Başbakan Süleyman Demirel hemen istifa etti. Süleyman Demirel Yugoslav göçmeniydi. 12 Mart 1971 yılında askerler yönetime el koydular. Deniz Gezmiş, Yusuf Asla ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972 gecesi idam edildiler.

27 Mayıs1960 askeri darbesinden sonra getirilen demokratik anayasayı budadılar. Kollarını bacaklarını kestiler. Bir türlü demokrasiye tahammül edemediler. Yugoslav kökenli Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren 12 Eylül 1980 gecesi yaptığı askeri darbeyle, halkın kabul ettiği 1961 anayasasını yürürlükten kaldırdı. Zorbalığı getiren yeni bir anayasayı hazırlayıp dipçiklerin gölgesinde zorla halklara kabul ettirdi. Yalnız Diyarbakır da yirmi bin kişi ret oyu kullanıldı. 44 sene geçtiği halde ve defalarca TBMM de 1982 anayasasında değişiklikler yaptıkları halde demokrasiyi getirmediler. Her parti kendi saltanatı doğrultusunda değişiklik yaptı.

12 Eylül de 1980 yılında yapılan askeri darbesi döneminde, Diyarbakır da ki cezaevinde yapılan işkencelerle yüzün üzerinde insanlar öldürüldü. Cezaevinin dışında devletin resmi kayıtlarına göre faili meçhul cinayetlerin sayısı 17.500 kişidir.

İran’da Ayetullah Hummeyni darbesi. Beş bin yıllık devlet tarihi olan Şahlar ülkesinde Ayetullah Hummeyni, Paris’ten yönettiği Acem halkının desteğiyle Şahlık saltanatına son noktayı koydu. İran Şahı Mehmet Rıza Pehlevi Acem ülkesini terk ederek yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Mehmet Rıza Pehlevi gururlu bir insandı. Kısa bir süre sonra kahrından kansere yakalanarak öldü.

Halen mollalar Acem ülkesinde ki halkları yönetiyorlar. İki defa İran’a gittim. İnsanların giyim kuşamları normaldir. Kadınlar eşarpla başlarını örtmek zorundadırlar. Öcü gibi değil gayet normal bir şekilde başlarını örtüyorlar. Ün tarafta kadınların saçları görünüyor. Bu son zamanlarda iki genç Kürt kadınlarını başörtüsünü gerekçe göstererek, ahlak polisleri tarafından işkence ile öldürmeleri dikkatimi çekti. İkincisi Kürt erkekleri yaşamını devam ettirmek için sarp dağlarda sırtlarında taşıdıkları eşyayı kaçakçılık gerekçe göstererek öldürüyorlar. Bu mollalar Müslüman diye geçiniyorlar. Yalnız İslam dininde değil, bütün dinlerde insan öldürmek yasaktır. Mollalar niçin Acem milletini değil, Kürt milletinin insanlarını öldürüyorlar. İran’da yalnız Kürtler mi suç işliyorlar. Eğer Kürtlerin devleti olsaydı Kürtleri öldüremeyecektiniz.

Dünyadaki güçlü devletler kendi kirli çıkarları dışında hiç bir şey düşünmüyorlar. Sakız gibi demokrasi kelimesini ağızlarında çiğneyerek yalan konuşuyorlar.

Dünya genelinde her türlü askeri darbelere karşıyım.

Şaban Aslan

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Nerina Azad
Bu makale toplam: 5658 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:50:31

Son Makaleler

Ortadoğu Kaynıyor Devrimci Doğu Kültür Ocakları Dünyanın Yetim Çocukları Kürtler II. Korkunun Ecele Faydası Yoktur Ortadoğu Yine Kaynıyor Ortadoğu’yu Barut Deposu Haline Getirdiler Ortadoğu Kaynıyor Kürdistan'dan Başlayan Sürgünler İstanbul'dan Afrika Çöllerine Beklenen Gün Geldi Zalimin Hakkından Zülümkâr Gelir 8 Şubat 2003 Anlaşması Her Oyunun Bir Kuralı Var Kürt Petrolü Her Türlü Suç ve Ceza Af Edilir Amma İhanet Asla Af Edilmez Kürtler Beş Defa Devlet Kurdular Gururlu Olmak Her Babayiğidin Kârı Değil Kendi Irkına İhanet Eden İki Kürt Kürt Şerif Paşa Şaban Aslan: Şeyh Ubeydullah ve Kürt Milli Bilinci Şaban Aslan: Şeyhlerin ve Aşiretlerin Uyanışı Şaban Aslan: Kürtlere Karşı Asimilasyon ve Zulüm Şaban Aslan: Güney Kürdistan'da İngilizlerin Kirli Oyunu Şaban Aslan: Tarih ve Kürtler Şaban Aslan: Mustafa Kemal ve Kürtler Şaban Aslan: Ortadoğu da İran Ateşle Oynuyor Şaban Aslan: Bay Ekrem İmamoğlu Şaban Aslan: Komünist Başkan Şaban Aslan: İsmet İnönü Niçin Çok Partili Sisteme Geçti Şaban Aslan: Kürtler dost sandıkları kişilere güvendikleri için kayıp ettiler Şaban Aslan: Türkiye’de Yaşıyoruz Şaban Aslan: Kürt Komünistlerle Türk Komünistler Anlaşamıyorlar Şaban Aslan: Türkiye Komünist Partisi Şaban Aslan: II. Abdülhamit ve Hamidiye Alayları Şaban Aslan: Saddam Hüseyin Çukurda Nasıl Yakalandı Şaban Aslan: Kürt Önderlerine Hatırlatmak İstiyorum Şaban Aslan: Yedi Ekim 2023 Savaşı Şaban Aslan: Erzurum Kongresi Şaban Aslan: Devlete, Yöneticilerine Riyakârlık Yakışmıyor Şaban Aslan: Lozan da Kürtlerin temsilcisi olmadığı için devletsiz kaldılar Şaban Aslan: İkinci körfez savaşında Kürtler iki bayramı bir arada kutladılar Şaban Aslan: Yalnız Kürtler Dünyanın Yetim Çocuklarıdırlar Şaban Aslan: Savaş Kolay Barış Zor Şaban Aslan: Bu Savaş Altı Günlük İsrail Arap Savaşı Değil Şaban Aslan: Büyük Ortadoğu Projesi Bir Tesadüf Değildi Şaban Aslan: Bay Beşar Esat Şaban Aslan: Kürdistan Teali cemiyeti