Nasıl ki nehirler sularını denizlere akıtarak bir daha geri alamıyorlarsa, dünyadaki bütün savaşlar ve barışlar yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynakları için yapılıyor. Birinci Dünya Savaşının tek nedeni (Neft’tı) petroldü. İkinci Dünya Savaşı Pazar Paylaşım Savaşıydı. 7 Ekim günü Hamas örgütü, İsrail’e saldırmasıyla başlayan savaş gün geçtikçe yayılıyor. Hamas bir devlet değil. Araplar içinde bir örgüttür. Hangi devlet bu silahları Hamas’a verdi ve niçin verdi. Halen sır gibi saklıdır bilinmiyor. Hamasla beraber, Hizbullah ve Filistinliler İsrail’e karşı savaşıyorlar. Savaş başladığı gün, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya dediler biz İsrail’in yanındayız. Takip ettiğim haberlere göre birçok Müslüman ülkeleri, İsrail’e karşı Arap örgütlerini destekliyorlar. Savaş teknolojisini geliştiren devletlere karşı hiçbir örgüt başarı elde edemez. Bugünkü savaşlar eski savaşlara benzemiyor. Din savaşların devri geçti.

Dinlere bakıyoruz. Milattan üç bin yıl önce, Dünyada ilk defa Zerduşt, Allah’ın varlığını kabul etmiş. Kitabı Avramazdadır.

Araplar çok uzun bir süre Yahudilere zulüm etmişler. Milattan önce 1391 yıllarında Hz. Musa dünyaya gelmiş. Olgun bir yaşa gelince Kendini peygamber olarak ilan eder. Kitabı Tavrat’ır. Nil nehri kenarında Firavn ile savaşarak Yahudileri Arapların zulmünden kurtarıyor. Musa ile Firavn’ın savaşı Kuranda uzun olarak yazılıdır. Kuran 30 cüzdür her cüz 20 sayfadır 30x20=600 sayfa eder. Aklımda kaldığına göre 12 veya 13 cüz Musa ile Firavn’in Nil nehri kenarındaki savaşı anlatıyor. 12 cüz kabul edersek 12x20=240 sayfa eder. Kuranda 240 sayfa Hz. Musa ile Firavn’ın savaşı yazılıdır. Arapça bilmediğim için nasıl savaştıklarını anlamıyorum.

Hz. İsa 24 Aralık sıfır günü dünyaya gelmiş. Belli bir yaşa gelince kendini peygamber olarak ilan eder. Kitabı İncil dir. Hıristiyan dinini getirir.

İnternette ki bazı kaynaklara göre Hz. Muhammed 570, bazı kaynaklara göre ise 571 yılında Suudi Arabistan'ın Mekke şehrinde dünyaya geldi. Doğumundan önce babasını, 6 yaşında iken annesi ölmüş. Sütannesinin ismi Halime dir. 40 yaşına geldiği zaman peygamberliğini ilan ediyor. Kitabı Kuran dır. İslam dinini getirmiş.

Dikkatle bakıyoruz dinlerin tümü birbirinden alınan alıntılardır. Peygamberler yaşadıkları dönemlerde etraflarında ki insanlara rehberlik ederek yol göstermişler. Kısacası insanlara hizmet etmişler.

İkinci Dünya Savaşı döneminde Nazilerin, Yahudilere karşı uyguladığı soykırıma “Holokost” yani Yahudi katliamı anlamına geliyor. Milyonlarca sivilin taammüden toplu katliamıdır. Yahudilerin kökünün kurutulması müstahak “asalak haşarat” olarak gören, Nazilerin vahşetidir. Cinsiyet ve yaş farkını gözetmeksizin Yahudilere karşı büyük bir soykırım uyguladılar. Her üç Yahudi den ikisi Holokost öldürülmüşler. II. Dünya Savaşı bitmeden kurbanların bir milyondan fazlası çocuk olmak üzere Avrupa da yaşayan altı milyon Yahudi Naziler tarafından katıl edildi. Savaş devam ederken, Hitler’in zulmünden kurtulmak için Yahudilerden bazıları aile bireyleriyle beraber gemilere binerek altı ay uluslararası açık denizlerde yaşamak zorunda kaldılar. Vehbi Koç, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yanına gider. Ticaret yaptığı ve tanıdıklarını gemilerden çıkarıp İstanbul’a getirmek için izin istedi. İsmet İnönü, Vehbi Koç’a izin verdi. Vehbi Koç bir grup Yahudileri gemilerden alarak getirip İstanbul’a yerleştirdi.

1945’te Almanya ve Japonya kayıtsız şartsız teslim olunca İkinci Dünya savaşı bitti. Dünyanın değişik ülkelerine sığınan ve ticaret erbabı olan Yahudiler birliğini kurarak bugün yaşadıkları toprakları Arap Şeyhlerinden satın aldılar. Kendine göre kurnaz davranan Arap Şeyhleri gün geçtikçe sattıkları toprakların fiyatını artırdılar. En sonunda, Araplardan aldıkları toprakları kendi üzerine tapu ederek açık çekleri imzalayarak Arap şeyhlerine verdiler.

Yahudiler iki bin yıla yakın uzun bir süre beklemek zorunda kaldılar. Yeniden kendi devletini kurma hayali ile yaşayan Yahudiler ancak 14 Mayıs 1948 tarihinde İsrail devletini kurdular. Bugüne kadar dünya da tarihinde böyle büyük zulüm gören hiçbir millet devlet kuramamış. Ancak Yahudiler bunu başardılar.

Bugün üç yüz binin üzerin, İsrail de yaşayan Yahudi Kürtler var. Samimi arkadaşım ve dostum emekli öğretmen Mehmet Dalkılıç bana anlattı. Dicle Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak İngilizce ders veriyordum bana söyledi. Bir gün Rektör beni çağırdı. Gittim, bana dedi şu gün şu saatte, Diyarbakır hava limanına gelecek uçaktan bir grup İsrailli turist hava limanına gelecekler, sen onları karşılayacaksın. Onlar kaldıkları sürece onlara rehberlik yapacaksın. Buna karşılık devlet bütçesinden bana bir miktar para verdiler.

Randevu saatinde hava alanına gittim. İsraillileri karşıladığım zaman onlarla İngilizce konuştum. Kendileri tek kelime İngilizce konuşmadılar. Direk olarak benimle Kürtçe konuştular. Birbirimizden ayrıldığımız güne kadar hep Kürtçe konuştuk. Onlarla vedalaştığım zaman zorla bana bir miktar para verdiler.

Her millet kendi çıkarları doğrultusunda devamlı fırsatları kolluyor. Bilhassa kargaşa dönemlerinde ele geçen fırsatlar daha kolay kullanılıyor.

Şaban Aslan

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.