II. Abdülhamit 31 Ağustos1876’da Padişah olarak tahta çıktı. 23 Aralık 1876 da bazı değişiklikler yaparak I. Meşrutiyeti ilan etti. 18 Ocak 1877 de Meclisi topladı. Bosna – Hersek, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ sorunlarıyla Tersane Konferansın gündemi tartışıldı. İstanbul da gösteriler başladı. Gösterilerde, Rusya’ya savaş açmak isteniyordu. Meclis Tersane Konferansının önerilerini geri çevirdi. Büyük devletlerin elçileri İstanbul dan ayrıldılar. Başbakan Mithat Paşa “ Millet Askeri” adını verdiği İstanbullu gönüllü gençlerden bir ordu kurmak istiyordu. II. Abdülhamit 5 Şubat 1877 günü Mithat Paşayı Başbakanlık görevinden aldı. Mithat Paşa, Padişah II. Abdülhamit’i tehdit ederek saraydan ayrıldı.
27 Nisan 1877 günü Rusya, Osmanlı devletine karşı savaş ilan etti “93 Harbi” denilen, Osmanlı tarihinin büyük seferberlik süreçlerinden birine girildi. Bu savaşta Osmanlı büyük ekonomi sıkıntıları yaşadı. O günlerde Rumeli göçmenler İstanbul’un yaşam dengesini bozdular. Osmanlı Padişahı savaşı gerekçe göstererek 13 Şubat 1878 de meclis çalışmalarını süresiz erteledi. Karargâhını Yeşil Köy de kuran Rus Orduları Başkomutanı Grandük Nikola’nın Rus Ordusunun 3 Mart 1878 de Ayastafanos Antlaşmanın imzalanması üzerine Ruslar geri çekildiler. 20 Mayıs 1878’de V. Murad’ı tekrar tahta çıkarmak amacıyla Ali Suavi’nin düzenlediği Çırağan olayı başladı.
Fransız devriminden yüz yıl sonra, Diyarbakırlı Kürt Dr. İshak Sukuti, Malatyalı Kürt Dr. Abdullah Cevdet. Arnavutlu Dr. İbrahim Temo ve Çerks Mehmed Reşat tarafından 1889’da İttihat ve Terakki Partisi kuruldu. Zaman ilerledikçe Jon Türkler parti yönetimini ele geçirdiler.
Avrupa’da 100 kg. ağırlığında saatli bomba hazırlanmıştı. İstanbul’a getirilip lüks bir faytona yerleştirildi. 21 Temmuz 1905 günü bütün hazırlıklar yapılmıştı. Hazırlanan plana göre, Padişah camiden çıkıp arabayla hareket ettiği an, Saatli bomba süslü bir faytona yerleştirilmişti ve o an bomba infilak edecekti. Padişah camiden çıkınca merdiven başında bir iki dakika birileriyle konuştuğu için arabasına binmekte gecikiyor. O anda saatli bomba patlar. İnsan ve hayvan cesetleri havaya savruldu. Herkes korkuya kapılırken, Padişah korkmadı. Etrafındakilere “Korkmayın, korkmayın” diyerek saltanat arabasına bindi. 26 asker ve sivilin öldüğü, 58 kişinin yaralandığı 20 at parçalandı. Osmanlı tarihinde ilk defa böyle bir suikast düzenleniyordu.
II. Abdülhamit’in güvendiği asker Arnavut Şemsi paşadır. İttihatçılar, Makedonya’da çalışmalarına devam ederken, Şemsi Paşa Makedonya’ya geldiği zaman, İttihatçılar köşe bucak saklanarak gruplar halinde ayrı kahvelerde kalabalığa karışarak saklanıyorlardı. Ragıp isminde bir teğmen, Yüzbaşı Hüseyin Avni’nin yanına gider. Bana iki tane tabanca ver der. Hüseyin Avni diyor tabancayı ne yapacaksın, Ragıp diyor Şemsi paşayı öldüreceğim. Hüseyin Avni diyor sen delirmiş misin? Ragıp diyor başka çaremiz kalmadı. Hüseyin Avni tabancasını, Teğmen Ragıp’a veriyor. Arnavut Şemsi Paşa Manastır’a gider durumun berkemal olduğunu II. Abdülhamid’e telgraf çekerek bildirir. Şemsi Paşa ve grubu merdivenlerden inerken, teğmen Ragıp arkadan, Şemsi Paşa’ya iki el ateş eder. Şemsi Paşa düştüğü yerde ölür. Kısa bir süre sonra, Şemsi Paşa’nın öldürüldüğünü ikinci bir telgrafla Padişah’a bildirilir.
Arnavut Şemsi Paşa’nın öldürülmesiyle, II. Abdülhamit’in umudu tamamen kesildi. Saltanatı döneninde dokuz defa Başbakanlık görevini Kürt Sait Paşa’ya veren II. Abdülhamit, bir daha Kürt Sait Paşa’ya diyor çözüm yolunu bul. Sait Paşa, Osmanlı Padişaha diyor askıya aldığın anayasayı yürürlüğe koy. Bunun üzerine, Osmanlı Anayasası’nın yeniden yani 23 Temmuz 1908 tarihinde yürürlüğe girmesiyle ikinci meşrutiyet ilan edildi.
İkinci Meşrutiyetin ilanıyla İttihat ve Terakki partisinin önü açıldı. Gösteriler, mitingler ve iş yerlerinde grevler başladı. 20 Mart 1909 olayları bunların en etkilisidir. 6 Nisan 1909 günü Serbesi gazetesinin başyazarı Kürt Hasan Fehmi’nin bir İttihat ve Terakki’nin fedaisi tarafından Galata köprüsünde öldürülmesi bardağı taşıran son damla oldu. 31 Mart vakası olarak adlandırılan eylemler başladı. Selanik’ten gelen harekât ordusu tarafından 24 Nisan’a kadar sördü.
Hamidiye Alayları
Osmanlı padişahı II. Abdülhamit döneminde 1890’da Kürdistan Bölgesinde Hamidiye Alayları ya da Hamidiye Hafif Süvari Alayları kurmuş. 1891 yılında fiilen kurulmuş olan Osmanlı birlikleridir. Kurulan birlikler çoğunlukla Sünni Kürtlerden oluşmuş birliklerdir.
Ermenilerin 13 Haziran 1878'de Berlin Konferansı’na "Ermenistan'a ilişkin rapor" sunması ve bu projenin olumlu karşılanmasından sonra Osmanlı Devletine göre, Osmanlı sınırları içinde olan Ermeniler terör ve katliam eylemlerine girişeceklermiş.
Osmanlı Padişahı, Ermenilere ve Rusya’ya karşı kendisine göre önlem almak için Sünni Kürt Aşiretlerinden Hamidiye Alaylarını kurdu. Ruslar "Şark Vilayetlerine” yönelik emellerini açıkça ifade etmekteydi ve işgal hazırlıklarına başlamıştı. II. Abdülhamit, doğu meselesi adı altında, Avrupalı devletler tarafından istenilen reformların, Hristiyan tebaa için önce özerklik sonra bağımsızlık; Osmanlı Devleti için de zayıflama ve parçalanma anlamına geldiğini düşünüyordu. Bölgede "asayişin temini, Ermenilere ve Rus işgaline karşı" Kürt halkından silahlı güçler oluşturmayı kararlaştırdı. Bu sebeple, 1890 yılı sonrasında Doğu Anadolu'da Ermeni devletinin kuruluşunu engellemek amacıyla Kürtlerden oluşturduğu, Hamidiye Alaylarının kurulmasını sağladı.
II. Abdülhamit’in emri ile alaylar, İbrahim ve Kerim paşalar tarafından kurulmaya, alt yapıları oluşturulmaya başlandı. Böylece, Türk tarihinde ilk gayrinizami harp usullerini uygulayanlar İbrahim ve Kerim paşalar olmuşlardır. Daha sonra resmi statüde yapılan yeni düzenleme ile 1891 yılında olmuştur. 1896 ve 1910 yıllarında yasal düzenlemelerden geçmiştir. Başlangıçta alay sayısı 50 civarında iken geçen zaman içinde Kürtlerden kurduğu alay sayısı artarak 1908 yılında 65’e çıkarılmış. Teşkilat büyük ölçüde Vilayet-ı Sitte’nin Erzincan, Bitlis, Diyarbakır, Van ve Erzurum illerinde görülmüş. Sivas vilayetinde bir alay kurulmuştur. Kurulan alaylardan dört tanesi Beşinci Ordu, diğerleri ise Dördüncü Ordu mıntıkasındadır.
II. Abdülhamit, Çarlık Rusya’sına karşı canlı kalkan olarak Kürtleri kullanarak 65 tana Hamidiye ismi ile süvari ve piyade alaylarını kurdu. Her türlü ihtimali dikkate alarak, Kürt Aşiret Reislerinin çocuklarını, bugünkü İstanbul Kabataş Lisesinde okuttu. Bunun anlamı şu idi: Ben sizlere silah ve cephane verdim. Size verdiğim silahları yarın bana karşı kullandığınız zaman, çocuklarınız avcumun indedirler haberiniz olsun. Osmanlı Padişahı kendisine güveni olmadığı için, Kürtlere karşı nasıl tavır takındığını görüyoruz.
II. Abdülhamit
31 Ağustos 1876'da tahta çıktı. 31 Mart Vakasından kısa bir süre sonra, 27 Nisan 1909'da, İttihat ve Terakki Partisi tarafından tahttan indirilerek aile bireyleriyle beraber Selanik’te cezaevinde tuttular. Üç sene sonra İstanbul’a getirilerek Beylerbeyi Sarayında hapis hayatını yaşattılar. Tam 33 yıl ve 26 gün Padişah olarak Osmanlı Devletini yönetti. Dokuz yıl hapis hayatını yaşamak zorunda bırakıldı. 10 Şubat 1918’de hapiste öldü
Hamidiye Alayları aşağıda yazılıdır:
Şaban Aslan
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.