George Bush, Saddam Hüseyin’e 48 saat Süre Tanıdı:
Hatırlanacağı gibi 1969 yılının sonlarına doÄŸru yaklaşıyorduk. Büyük Komutan Molla Mustafa Barzani ile Irak Hükümeti arasında baÅŸlayan barış görüşmeleri döneminde, Sovyetler BirliÄŸi Devlet BaÅŸkanı Leonid Brjnev tarafından BaÄŸdat’a gönderilen OrtadoÄŸu ve Kürt uzmanı kurt politikacı Yevgeniy Primakov’u barışın saÄŸlanması amacıyla öce Saddam Hüseyin ile görüştü. 8 Aralık 1969 günü Güney Kürdistan da KDP lideri Molla Mustafa Barzani ile ayrı bir görüşme gerçekleÅŸtirdi. Primakov Sovyetler BirliÄŸi Devlet BaÅŸkanı Leonid Brejnev’den getirdiÄŸi özel mektubu Molla Mustafa Barzani’ye verir. Barışın saÄŸlanması için, Sovyetler BirliÄŸi BaÄŸdat hükümetini adata zorluyordu. Sovyetler Kürtleri düşünerek barış için o kadar ısrar etmiyorlardı. Kendi çıkarları için barış istiyorlardı. Barışla beraber süper güçler arasındaki dengeyi saÄŸlamaya çalışıyorlardı. Â
Irak için savaş kapının eşiğine dayanmıştı. Durumun ciddiyetini gören Rusya Devlet Başkanı Vilademir Putin, zaman kayıp etmeden eski kurt politikacı Yevgeniy Primakov’u 34 yıl aradan sonra elçi olarak Bağdat’a gönderir. 17 Mart 2003 gecesi Putin, Primakov’u telefonla arayarak sözlü bir mesajını, canavar ruhlu Saddam Hüseyin’e iletmesini istiyor. Bağdat’a giden eski Rusya Başbakanı Yevgeniy Primakov, savaştan bir gün önce canavar ruhlu Saddam’la görüşür.
Primakov, Saddam’a diyor ülkenizi ve milletinizi seviyorsanız istifa etmeniz gerekiyor. Bunun çok zor bir karar olduğunu ve hayatınızı değiştireceğini biliyorum. Bunu ülkeniz için yasanız çok iyi olacak diyor. Saddam kısa ir süre sonra Primakov’a soruyor. Bana söylediğin bu cümleyi, Tarık Aziz’in huzurunda tekrarlar mısınız?
Primakov elbette diyerek cevabını verir. Tarık Aziz odaya girince, Primakov yeniden söze baÅŸlar. Sayın BaÅŸkan savaşı önlemek için görevinizden ayrılsanız ve parlamentoya demokratik seçimlerin yapılması için çaÄŸrıda bulunsanız, 1969 da olsun ve 2003’te olsun Brejnev ve Putin, Rusya’nın çıkarlarını dikkate alarak Primakov’u BaÄŸdat’a gönderiyorlardı.  Â
Canavar ruhlu Saddam, komşu ülkelerin yöneticilerinden gelen önerileri ve ricaları dinlemedi. Devlet Başkanlığını bırakıp mülteci olarak herhangi bir ülkeye sığınmayı gururuna yediremedi. Kendi gururunun kurbanı oldu. Tabii ki bu önerilerin ve ricaların altında yatan nedenler farklı bir olaydı. Herkesin hesabı ayrıydı. Saddam bu nedenlerin tümünü biliyordu. Saddam kimseyi dinlemedi ve bildiği şekilde hareket etti. İnatla ABD’ye karşı meydan okumaya devam etti. Canavar ruhlu kişiler hiçbir zaman başka insanların acı çekmelerini ve ölmelerini düşünmüyorlar. Bu tür insanların beyin hücreleri körelmiş olduğu için acıma hissinin ne olduğunu bilmiyorlar. Saddam Hüseyin’in, Amerika Birleşik Devletlerinin askerleri tarafından nasıl yakalandığını dünyadaki bütün insanlar günlerce televizyon ekranlarından izlediler.
ABD Devlet BaÅŸkanı George W. Bush, Irak Devlet BaÅŸkanı Saddam Hüseyin ve oÄŸullarının sürgüne gitmeleri için ültimatomunda 48 saatlik süre vermiÅŸti. Tanıdığı 48 saatlik süre PerÅŸembe günü BaÄŸdat saatiyle 03 15’te bitiyordu. George W.Bush tanıdığı süre içinde Saddam ve oÄŸulları Irak’ı terk etselerdi savaÅŸ çıkmayacaktı. Saddam bildiÄŸini okumaya devam ederek Irak’ı terk etmeyi gururuna yediremedi. 20 Mart 2003 gecesi saat 03:15’ten itibaren BaÄŸdat üzerinde bombalar yaÄŸmaya baÅŸladı. Â
Bush tarafından verilen ültimatn üzerine Saddam Hüseyin’in liderliÄŸinde 18 Mart 2003 tarihinde Baas Parti’sinin üst düzey yöneticileri ve Devrim Komuta Konseyi ile yaptığı toplantıdan sonra Saddam Hüseyin resmi üniformasıyla devlet televizyondan yaptığı açıklamada ültimatomu ret ettiÄŸini ve bu savaÅŸta ABD’ye karşı zafer kazanacağını dünya kamuoyuna duyurdu.Â
ABD Başkanı George W Bush’un ültimatomundan önce, Abdullah Gül Başbakan olarak barışı sağlamak amacıyla, Arap ülkelerine yaptığı gezilerde Saddam’ın yakın çevresiyle Irak’ı terk etme konusunda çok uğraştı. Türk Hükümeti, Saddam Hüseyin’i çok iyi tanıyordu ve hayatta kalması için çok uğraşıyordu. Ama uğraşları boşuna çıktı.
 Irak'ta Saddam Hüseyin döneminde öldürülmüş Kürtlere ait toplu mezar bulundu. Olay yerine giden Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Irak'ın Saddam Hüseyin'in yaptığı suçları asla unutmaması gerektiğini söyledi. Kürtlere ait toplu mezar Semave kentinin 170 km batısında bulundu. Saddam döneminde 180 bin Kürt'ün öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bir millet, bir devletle savaÅŸamaz. Çünkü devletin elindeki savaÅŸ araçları olan silahlar milletin elinde olamaz ve olma imkânı da asla olamaz.Â
Â
Åžaban Aslan
Â
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.