Milyonlarca Kürd\'e yaşatılan kollektiv travmalar kimin umurunda?!
Onmilyonlarca Kürd\'e yaşatılan kollektiv travmalar Kürtlerin ruhsal dünyalarını, yaşamlarını, davranışlarını ve tavırlarını nasıl etkiliyor?
Bu travmaları yaşayan Kürt toplumunun reaksiyonu Kürtlerle yan yana, iç içe yaşayan diğer etnik topluluklara nasıl döneceği hiç düşünülüyor mu?
Sadece son bir kaç on yıl içinde, Turkiye, Iran, Irak ve Suriye ve de Ermenistan devletlerinin Kurd milletine karşı uyguladıkları toplu katliam, sürgün, asimilasyon, terör ve zulmü bu yeryüzünde varolan hangi millet yaşadı ve gördü?
Çok gerilere, Osmanlı, M. Kemal, Şah, Baas yönetimlerinin katliam, sürgün ve mezalimlerine kadar gitmeden, sadece bizim kuşağın yaşadıklarını kısaca özetleyecek olursak, yukarıda adı geçen devletlerin bu mazlum millete yaşattıkları vahşetin boyutları çok net görülebilir.
Bu mezalimlerin Kürt milletine yaşattığı toplu, kollektiv travmaları insan hafsalasının alması, kaldırması mümkün degildir.
1975 Mart ayında Rusya, Amerika, Türkiye gözetiminde yapılan Cezayir anlaşması sonucu, Irak rejiminin 1970 Otonomi anlaşmasını ortadan kaldırması, Barzani önderliğindeki Kürt hareketinin yenilgisi ve yüzbinlerce Kurdün Iran\'a göç etmek zorunda bırakılması. Binlerce köyün yerle bir edilmesi. Yüzbinlerce Kürdün toplama kamplarına ve Irak çöllerine sürülmesi...
1980-82 yıllarında Xomeyni rejiminin Iran Kurdistanı\'na karşı topyekün imha hatekâtı başlatması ve katliamları...
1980 12 Eylül askeri darbesi ve onbinlerce Kürdün tutuklanması ve insanlık dışı işkencelere maruz bırakılması ve onlarca Kürdün işkenceyle katl edilmesi...
1982 Binlerce Barzan aşireti mensubunun toplu katliamlar sonucu yok edilmesi...
1987 Mayıs\'ında Saddam rejiminin Geliyê Balisan ve Şêx Wesanan köyünde kimyasal silah kullanması sonucu sivillerin katledilmesi...
1988 Mart\'ında Irak rejiminin batılı ülkelerden (Almanya, Hollanda gibi) temin etmiş olduğu kimyasal maddelerden ürettigi zehirli gazlarla Halepçe\'de binlerce Kürdün katl edilmesi...
1988 Agustosunda Iran-Irak savaşının sona ermesini müteakip Saddam rejiminin Enfal jenosidi sonucu on binlerce Kürdün katledilmesi, ve yüzbinlerce Kürdün Iran ve Turkiye\'ye sığınmak zorunda kalması...
Barış görüşmesi yaptıkları Dr. Abdulrahman Qasemlu ve arkadaşının alçak ve haince bir plan sonucu Iranlı \'diplomat\' katillerce Avusturya\'nın başkenti Viyana\'da öldürülmeleri...
Ermeni-Azeri çatışması bahanesiyle Ermenilerin binlerce kürdü katledip, yerlerinden yurtlarından etmesi...
1991 Mart\'ında Saddam rejimine karşı ayaklanan ırak Kürtlerine karşı tekrar kimyasal silah tehdidi ve Irak savaş uçakları ve helikopter saldırıları sonucu milyonların Tùrkiye ve Iran hudutlarına göç etmeleri...
1991-1996 yılları arasında Kuzey Kurdistan\'da binlerce köyün yakılıp yıkılarak, boşaltılması ve milyonlarca Kürdün yerinden yurdundan edilerek Türkiye\'nin büyük kentlerinin varoşlarına göçertilmesi...
Yüzbinlerce Kürt köylüsünün toplu işkencelere tabi tutularak çocuklarının gözleri önünde aşağılanması ve insan dışkısı yedirilmesi...
Devlet eliyle beslenen katil şebekelerinin binlerce yurtsever demokrat insanı katl etmesi...
Devlete bağlı jitem katillerinin keyfi tesbitleriyle onlarca Kürd işadamının, bürokratların, avukatların, yurtsever şahsiyetlerin infaz edilmeleri...
2014 DAIŞ\'in Kurdistan\'a saldırısı Şıngal ve Kobani\'de binlerin katledilmesi, yüzbinlerin göç etmek zorunda kalması, binlerce kadın ve kızımızın esir alınarak seks kölesi olarak Kürt düşmanı cihadistlere peşkeş çekilmesi...
PKK\'nin sözde yerel özerklik ilanıyla, hendek kazarak, devlet güçlerinin Kürt şehirlerinin yerle bir etmesi ve binlerce gencin ve sivilin katledilmesi...
Bağımsızlık Referandumunu bahane eden Türkiye, Iran ve Irak\'ın Kurdistanı muhasarası, tehditleri ve Kerkük ihaneti...
Suriye rejiminin vasisi olan Rus devletinin Afrin\'i Türk askerine peşkeş çekmesi ve onbinlerin göçe zorlanması, Afrin\'in talan edilerek Türk/Arap kimliginin dayatılması...
Rusya ve ABD vizesiyle TC ordusu ve Kürt düşmanı paralı askerlerin Suriye Kurdistanı\'a saldırısı ve yüzbinlerin göç etmek zorunda kalması…
Roboski köyünün çocuk ve gençlerinden oluşan 34 Kürdün savaş uçaklarıyla bombalanarak param parça edilmesi...
Iran\'ın allahsız molla rejiminin allah adına her gün gelişi güzel Kürd gençlerini idam etmesi...
100 Kurd il ve ilçe belediyesine kayyum atanması, binlerce HDP\'linin tutuklanması...
Suriye Kurdistanı işgalinin tozu dumanı arasında fırsat bu fırsattır diyerek, Diyarbekir, Van, Mardin büyükşehir belediyelerinin dışında 20\'ye yakın belediyeye artık kayyum da değil \"görevlendirme yapıldı\" diyerek devlet memurlarının atanması...
Inşaatta çalışırken Kürtçe konuştular, şarkı söylediler diye Kürtlerin linç edilmeleri...
Adapazarında kürtçe konuştukları için bir baba ile oğlunun silahlı saldırı sonucu öldürülmeleri…
Hastanede hanımı ile kürtçe konuştu diye 70 yaşında bir Kürdün diger bir hasta yakını Türk tarafından başından yaralaması...
Kurmanci ve zazaki konuştukları için on yıllar boyu cezalandırılan bir millet!
Dedelerimize, nenelerimize, babalarımıza, analarımıza yaşattıkları Ermeni katliamı,
milyonlarca Kürd\'ün kasıtlı ve planlı olarak Van, Bitlis, Muş ve çevresinden tehcir edilmeleri,
Qoçgirikatliamı,
Şêx Said hareketi akabinde yapılan toplu idamlar,
toplu katliam ve sürgünler,
Ağrı, Zilan katliamları,
Dersim jenosidi gibi ağır faciaları yüreklerinde, beyinlerinde, 33 kurşunu bedenlerinde his edere bu dünyadan göçen mazlumların travmasını kim tahayyül edebilir?!
Motki, Sason, Beytûşebbab\'ı saymaya yer kalmadı!!!
Günümüzde Kürt milletine yaşatılan travmalar yüz yıl öncesinden aşağı kalır yanı yok!
Dünyanın en büyük devletsiz milleti olan Kürtlere yaşatılan bu kollektiv travmaların, bu zulmü yapan devletlere ve toplumlara nasıl döneceği malum olmasa da, mutlaktır!...
Peki, bu mezalimlere sebep olan olay nedir?
Evet bu yer yüzünün bahtsız milleti Kürtler, her özgür milletin yaşadığı gibi, hür ve serbest yaşamak istiyor!
Kürtler, asıllarından, köklerinden, kökenlerinden kopup, başkalaşıma uğratılarak, Türk, Arap, Fars olmak istemiyorlar!
Kürtler binlerce yıllık yurtlarında, anavatanlarında bir Kürt gibi yaşama isteğine, arzusuna, mücadelesine karşı duranlar, düşmanca yaklaşanlar!
Sizler, çatlasanız da, patlasanız da, bütün kanlı katil ordularınıza ve insanlık dışı uygulamalarınıza rağmen, bu kahraman ve kadim millet mutlaka bir gün ödediği bedellere layık özgür ve bağımsız bir millet olacaktır!
Lanet gelsin Kürt milletine bu insanlık dışı travmaları yaşatanlara!
Teskin edici, tatmin edici, lafın gelişi bir slogan olarak değil, gerçek kavramından çok daha sahi olan bu kadim milletin direniş, varlık ve mücadele ruhu, bu millete yaşatılan bütün kolleltiv travmaları sadece yerle bir etmekle kalmayacak, bu travmaların nekir nukir hesabını da soracak kadar dehşetengiz olacaktır!
Dostun da, düşmanın da bundan kuşkusu olmasın!
Yarınlar, şerefiyle, onuruyla, gururuyla direnen kahraman Kürt milletinindir!
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.