Son günlerde Sait’ler olayı tekrar gündem oldu. Benim bu konuda edecek bir lafım yok.
Ne olayın tarafıyım, ne de tanığı. Ancak bir yurtsever olarak bu olaya bir bakışım var ve bu konunun artık spekülasyon malzemesi olmaması için naçizane bir önerim var. O da, bu olayın dosyasının işinin ehli hukukçular vasıtasıyla kamuoyuna açılmasıdır.
Doktor Sait Kırmızıtoprak’ın "Kurdistan İhtilali" adlı kitabı Komal Yayınları tarafından 1975 veya 76'da"Kuzey Irak Halk Hareketi ve BAASırkçılığı" adıyla yayımlandı. Doktor o kitabında ve T-KDP programında net Kurdistani görüşlerini ileri sürmüştü.
Ancak, Doktor'un örgütlenme anlayışı onun hayatına mal olmuştur. Neden?
Maalesef, Doktor örgütlenme konusunda jakoben, komitacı bir anlayışa sahiptir. Gizli, illegal bir parti kuruyor. Kendi partisi gibi gizli, illegal bir parti olan KDP için de de gizlice örgütlenmeye calisiyor. Ona göre kendisi "devrimci", Said Elçi'nin lideri olduğu TKDP ise ”pasifist, reformist!” KDP isminin önüne bir T harfi, ile tire isareti’ yani Türkiye-de, koyarak isimlerini de kopya ediyor! Esas KDP’yi ve liderleri Sait Elci’yi kendi partisinin önünde bir ”engel” olarak gördüğü için, Sait Elçi ve Mehmed Bege’yi öldürüyor veya öldürtüyor.
Bunun aksi ispatlanıncaya kadar, Said Elçi'nin öldürülmesinin faili Doktor Sait Kırmızıtoprak'tır.
Ve bu güne kadar da böyle bilinmektedir.
Çünkü, Suriye KDP'liler Sait Elçi'yi Suriye’den geçirip, o zaman Zaxo Kaymakamı olarak görevli olan Osman Kazi'ye teslim ediyorlar.
Osman Kazi de, ”Sait Elçi'yi, Doktor Şıvan'a teslim ettim.” diyor.
Doktor Şıvan'ın kampında bulunan üyeleri, kadroları, "Doktor, Çeko ve Brüsk Sait Elçi'yi almak için Zaxo'ya gittiler, geldiklerinde Sait Elçi'yi birlikte getirmediler,” diyorlar.
Bu olaydan dolayı Irak Kurdistan Demokrat Partisinin oluşturduğu mahkemede yargılanan
Dr. Şivan takma adını kullanan Sait Kırmızıtoprak ve iki arkadaşı Çeko, Hikmet Buluttekin ile Brüsk, Hasan Yıkılmış suçlu bulunarak, ölüm cezasına çarptırılıyorlar. Ve cezaları infaz ediliyor.
Sait Kırmızıtoprak'ın teorik tezlerinde, ezen ulus solcularının sahte anti-emperyalizm görüslerini Kürt hareketine dayatarak, Kürtlerin mücadelelerini Kürdistani işgali altında tutan devletlere karşı değil, emperyalist devletlere hasretmelerinin, yanlışlığı üzerinde durur. Bu önemli konuda genis izahatlarda bulunur. Doktor Şivan'ın tezlerinde Kurdistani duruş oldukca nettir.
Ancak Doktor’un örgütlenme anlayışı problemlidir. Ve o anlayış maalesef hayatına da mal oldu. Kati merkeziyetci illegal bir örgüt anlayışına sahiptir. Girişin yeminli, çıkışın belirsiz olduğu bu parti aynı zamanda başka bir illegal parti olan KDP için de de gizli örgütlenmeye çalışmaktaydı. Nitekim bu anlayış sonucu bazı kişiler her iki partiye üye olmuş bulunuyordu. Insan bunun yaratacagi tehlikeleri düsünmek bile istemiyor. Illegal parti icinde illegal parti!
Doktor’un öldürülmesini bazı komplolora bağlayıp, Barzani veya Irak KDP’sini suçlamaya çalışanlar yanlış yapıyor, olayı saptırıyorlar. Aynı zamanda KDP lideri Sait Elçi'nin öldürülmesini basite alarak, Doktor’un üzerinde kalan bu siyasi cinayeti gözden kaçırmaya çalışıyorlar.
Doktor Sait Kırmızıtoprak'ı yakından tanıyan bazı kişiler, Doktor'un çok hırslı, muhteris bir karaktere sahip olduğunu vurguluyorlar!
Kendi örgütlerinden ayrılan arkadaşlarını infaz edecek kadar gözü kara bir anlayışa sahip olan Doktor'un mirasçısı siyasi çizgi, Sait Elçi cinayeti Doktor ve arkadaşlarının üzerinde iken, bunu sağa sola çekmeleri, olayı bulandırmaktan ve sulandırmaktan başka hiç bir şeye hizmet etmiyordu.
Maalesef Kürt siyaset tarihinde bu kötü olay vuku bulmuştur. Bunun sonucu olarak iki hareketin lideri ortadan kalkmış, Kürt hareketi aleyhine bir sonuç ortaya çıkmıştır.
Yarım asırlık bu olayın tamamen kapanıp, yeni düşmanlıklara yol açmaması için, olay hakkında kasıtlı veya kasıtız, yalan-yanlış bilgilerin ortadan kalkması için, belki de Irak KDP ve Güney Kurdistan'lı yetkililerin sözkonusu dosyayı sansürsüz bir şekilde işinin ehli hukukçular vasıtasıyla kamuoyuna açmaları ve ölenlerin mezarlarını yakınlarına göstermeleri en doğru yoldur. Böylesi bir adım en azından yaraları soğutur ve artik spekülasyonlara bir son verebilir.
Ben şahsen bu acı, kötü ve talihsiz olayı hiçbir tarafa veya kişiye karşı önyargılı olmamaya çok dikkat ederek anlamaya, kavramaya çalıştım. Tesadüfen rahmetli Sait Elçi'nin Suriye'ye geçtiğinde kaldığı evde kaldım.
Onu hududa kadar götürerek Zaxo'da Osman Kazi'ye teslim edenleri dinledim.
Olay hakkında mahkeme ve kamuoyuna yansıyan, Osman Kazi'nin ”Said Elçi'yi Doktor Şıvan'a teslim ettim." ifadesi ortada.
Doktor Said Kırmızıtoprak'ın el yazısı ile bu olayı üstlendiği ifade ortada. (Bazılarına göre yazı Doktor'un el yazısı değil, hatta uzmanlara incelettiklerini iddia edenler var.)
Eylül Devrimi veya IKDP Mahkemesinin olayın faili olarak Doktor ile Çeko ve Brûsk'ü suçlu bularak infaz edilmeleri kararı ortada. İnfaz edildiklerine dair doktor raporu ortada.
Her yurtsever Kürdü derinden yaralayan bu kötü olay aşılmak zorundadır. Temcit pilavı gibi ikide bir bunu gündeme getirerek, Kürt siyaseti içinde düşmanlıklar yaymak doğru bir tavır degil.
Irak KDP'nin TC ile olan bazı ilişkileri yurtsever Kürtleri rahatsız edebilir. Bundan dolayı Kürtlerin kendi hatalarından kaynaklanan olaylar (Said Elçi cinayeti, Şemdin Sakık'ın teslim edilmesi gibi) üzerinden Irak KDP'yi gerçekten eleştirenler veya kasıtlı yıpratmak isteyenler de az değil.
Herşeye rağmen, bu olay artık Kürt siyasi tarihinde hak ettigi ibretlik yerini almalı ve Kürt hareketi bu ve benzeri talihsiz olaylardan gerçekten ulusal çapta dersler çıkarabilmelidir. Prensip olarak siyasi komplolardan, siyasi cinayetlerden uzak durulmalıdır.
Bütün bunlar, aynı zamanda yeni bir siyasal kültüre ve örgütsel kültüre, daha dogrusu yeni bir paradigmaya kavuşmayı da gerekli ve zorunlu kılar. Yarım asır önce vuku bulan bu olayı hala tartışan biz Kürtler daha dün olan, bu gün olan olumsuz olayları kanıksamış durumdayız! Kürt siyasi yapıları bu tür olumsuz olayları aşabilmiş olsalardı, bunu başarabilmiş olsalardı, Suriye Kurdistanı’nda Mehmet Şener'ler, Mişel Temo'lar, Emin İsa'lar ve diğer siyasi cinayetler öyle kolay işlenemezdi ve de bu siyasi cinayetleri işleyen çevreler hiç bir şey olmamış gibi halkın yüzüne bakamazdı!
Kürt hareketinin ve siyasilerinin kendi çarpık, sorunlu anlayışlarından kaynaklı hataları ve bunların yarattığı tahribatları "düşman yaptı, yaptırdı" deyip geçen anlayışlar ortadan kalkmadan benzer vakalarla bugün de, yarın da yüz yüze kalınabilir.
Sait Elçi, Doktor Şivan olayı aklı başında her Kürt için dersler çıkarılması gereken, milletimizin mücadelesine büyük zararlar veren talihsiz bir ibretlik olaydır. Bu olay artık tarihe mal olmuştur. Bu temelde yeni düşmanlıklar yaratmak isteyen anlayışlara prim verilmemeli, bu olaydan millet olarak gerekli dersler çıkarılmalıdır.
Bu olayin magdurlari, failleri ve kurbanlari hepsi Kürt hareketi icin büyük bir kayiptir. Allahin rahmeti tümünün üzerine olsun, allah yakinlarina sabir ve metanet versin.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.