Vicdan, hukuk ve adalet, eşitlik ve tarafsızlık, gerçekler üzerinde inşa edilir. İdeolojik toplumlar asla bu değerli kavramların anlam ve gereklerini kavramaz, yerine getirmezler. Devletleri gibi düşünürler ve çünkü baştan, taraftırlar. İdeolojik körlükle, baştan olaylara taraf olan toplumlar, genellikle devletlerinin uygun gördüğü gibi düşünür, hareket ederler ve olaylara tavır koyarlar.
Ortadoğu onlarca islamist terör örgütü, İran, Türkiye ve bazı Arap devletlerinin beslemesi olarak; Ortadoğu’da silahlandırılmış birer vekalet gücü olarak görev yapmaktadırlar. Bu devletlerin küçük bir işaretini bekleyen bu vekalet terör örgütleri, tehlikeli güçlerdir. Bölgede bu devletlerin elinde birer ateş topudur bu örgütler.
Türkiye ve İran iki işgalci, katliamcı ve terörü besleyen devletlerdir. Yıllardır Kurdistan’ı kan gölüne çeviren devletlerdir. Kürdlerin en ufak bir kazanımına tahammülü olmayan devletlerdir. Bu devletlerin “Hamasa destek, Gazze’ye gözyaşı” hikayesi bir ikiyüzlülüktür. Kendi zulmünü görmeyenin, başkası için “gözyaşı dökmesi” ne demektir?
Bu iki devlet, Hamas ve Hamas gibi onlarca silahlı terör örgütünün finansörleridir. Bu terör örgütlerini besleyen ve silahlandırarak, kendi amaçları için yönlendiren devletlerdir. İran’ın ve Türkiye’nin Hamas’a verdikleri destek, bunun belgesidir.
Kürdistan’da taş taş üstünde bırakmayan, sabahtan akşama kadar Kürd avında, katliam ve jenositlerle korku salan bu iki devletin, “Filistin hakları” adı altında İsrail’e karşı tavır almaları iki yüzlü bir siyasetin daniskasıdır. İsrail’i, “katliam yapmakla” suçluyorlar! Ama bir saat içinde kendi direktifleriyle Hamas’ın barbarca saldırıları sonucu 1400 İsrailli kadın, çocuk, yaşlının ölümünü görmezlikten gelerek, Gazze için dramatik sahneler oluşturuyorlar.
Filistin sorunu, 60 yıldır Arap sermayesi ve İslamcı güçlerin faişesi görevini görmektedir.
Filistin sorunu bu Arap diktatörlükleri ve İslamcı tüccar çevrelerin çıkar dümeninde “çözümsüzlüğe” terkedilmiş durumda. Bizzat bu devletler ve güçler tarafından sorunun çözümü engellenmektedir. Çünkü “Filistin Sorunu” çözüldüğü anda, İsrail ve Yahudi düşmanlığı gerekçesi ortandan kalkar. Bu da onların kendi kamuoyunu ve İslam dünyasını kendi çıkarları için dizayn etme, biçimlendirme aracı ellerinden alınmış olur. Bunu hazmedemedikleri için bölgeyi terör örgütleri ile kan gölüne çevirmişler.
İsrail ne yapsın?
İsrail’i ortadan kaldırmaya ant içmiş bu devlet ve vekalet terör örgütlerine karşı İsrail kendini savunmasın mı?
İsrail durup dururken mı Gazze’ye savaş açtı?
Sabahtan akşama kadar Türkiye, Kürd köylerini, Kürd kasabalarını ve hayati sivil hizmet kurumlarını bombalıyor. Güney batı Kürdistan’da Kürd toprağının yüzde 60’ini işgal etmiş ve demografisini değiştiriyor. Kürdistan dağlarında bombalamadıkları köy, taş, tepe, mağara kalmadı. Bu iki ülkenin zindanlarında binlerce Kürd esir var. Kürd köylerinde ve kasabalarında evleri sivil halkın başına yıkmayı “terörle mücadele” olarak savunan Türkiye, Hamas’ın bir saat içinde 1400 İsrailli kadın, çocuk ve yaşlıyı öldüren terör eylemini “cihad” diye selamlayıp, “Hamas terör örgütü değildir” diyebiliyor.
Türk solcusu, Türk İslamcısı, gazetecisi, yazarı, akademisyeni, siyasetçisi bir ağızdan “insan hakları” ve “vicdan” savunucusu kesiliveriyorlar. Peki Türk devletinin, Türklük adına Kürdistan’da yaptığı katliamlar, barbarlığın adı ne?
Neden onun için sahte de olsa bir damla gözyaşı dökemiyorsunuz?
İşte yalan ve ikiyüzlü, ideolojik, ama ayni zamanda işgalci ve katliamcı, barbar Türkiye ve İran’ın kanlı yüzü su yüzüne çıkıyor burda. Ateş çemberinde yanan Kürd çocuklarını, Kürd kadını-yaşlı sivilini görmeyen vicdan, Filistin’de barbar ve teröristtir. Gazze’de bir saatte 5000 füzeyi fırlatan terör saldırısının destekçisidir. “Hamas terör örgütü değildir, İslam mücahididir” demekle, fanatik Hamas taraftarı konumunun ilanıdır.
Bir günde Güney Batı Kürdistan’ın 256 sivil yerleşim yerini bombalayan Türkiye; orada yaşayan sivil halkın elektrik ve su dağıtım şebekelerini bombalayan, onları elektriksiz-susuz bırakarak, hayati sivil yaşam kaynaklarını yok eden Türkiye, Hamas ve Gazze için gözyaşı döküyor. Türk aydını, Türk solcusu, Türk islamisti, gazetecisi, akademisyeni ve siyasetçisi bir ağızdan Türk devleti ile birlikte Gazze için gözyaşı döküyor. Bunun adına da vicdan diyor!
İşgalci ve barbar olanların başkası için hak iddia etmesi ikiyüzlülüktür. Önce herkes aynada kendisine baksın, yüzünüz kızarıyor mu! 36 İslam devleti, 3 milyonluk Yahudi’yle yaşamayı reddeden, ortadan kaldırmak için çalışan diktatoryal ve soykırımcı bir zihniyettir. Bunu da İslam adına yapmaktadır. Her İslamcı devlet ve örgüt, bölgede Allah’ın eli kanlı kasabı görevini üstlenmiş durumda. Bu barbarlığın ortasında Kürdler ve Yahudiler, Hristiyanlar ne yapsın?
İsrail Durup dururken mi Gazze’ye saldırdı?
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.