Yekta Uzunoğlu Son Makaleler

İki Kadim Kürd Dostu - İki Efsane: Hanzelka-Zikmund

Daha yaşarken efsane olmak insanlık tarihinde çok az kişiye nasip olmuştur. Hele hele efsanelik derecesine yazarlıkla yaşarken ulaşmanların sayısı iki elin parmağı kadar azdır. Nobel ödülü almak efsane olmaktan çok ama çok uzaktır.
İki Kadim Kürd Dostu - İki Efsane: Hanzelka-Zikmund
Makaleyi Paylaş

Geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında, çok genç yaşta sadece geldikleri Çekoslovakya'da değil orta avrupada, daha yaşarken efsaneleşmiş iki şahsiyet vardı. Ve ikiside gezmeleriyle , gezerken gördüklerini yazarak, film çekerek, her akşam telsizle Prag'ın bir çok dilde yayın yapan dünyaca ün salmış radyosu üzerinden çocuklara uyumadan önce, o gün yaşadıklarını büyülü birer masal gibi anlatarak efsaneleşen, nesiller boyu her Çekoslovakya vatandaşının değil, polonyalının, doğu almanın ve daha kaç ulusun gönlünde taht kuran Xweda'nın özenle yarattığı iki insan: Hanzelka - Zikmund!

Hanzelka geldiği kentin ürettiği Tatra marka efsanevi arabayla bir gün dünyayı dolaşmaya karar verir ve Zikmund'u da ikna eder. Ne zaman ? Komünist rejimin en katı iki döneminin ilkinde , hayalleri aşan engeller duvarlarını yıkarak ilk seyahatlerine çıkarlar ve daha ilk seyahatleriyle efsaneleşirler.

Akabindeki yıllarda dünyanın 50 ülkesini Tatrayla dolaşır onlarca kitap, yüzlerce kısa film, binlerce makale ve her gece yatmadan önce çocuklara -çocuklarla anne-babalarına radyo üzerinden anlattıklarıyla, orta avrupa halklarını mest eden anıları-hikayeleriyle efsaneleşirler.

Afrikadan Asyaya-Latin amerikaya-Sovyetlere- ortadoğuya gezmedik ülke bırakmazlar !

Kominist bir ülkenin vatandaşları olduğu için kapitalist ülkeler de, kapitalist ülkelerde dolaştıkları içinde komünist ülkeler de önlerine çıkan her engeli aştılar.

Gittikleri her ülkede krallarca, prenslerce, şeyhlerce, halifelerce, başbakan ve cumhurbaşkanlarınca ağırlanan ikiz oldular; Hanzelka-Zikmund ikilisi.

Sır gibi sakladıkları bir hayalleri vardı : Irak üzerinden Kürdistana ulaşmak. Ve günlerden bir gün Irak'a nihayet ulaştılar. Yıl 1960. Tek amaçları nihayet Kürdistan'ı görebilmek. Bağdat'taki hükümet onları eller üstünde ağırlar ama Kurdistan'a gitmelerine de izin vermez. Buna rağmen bu iki Kürd aşığı tüm engel ve yasakları aşarak Kürdistan'a varır, onlar Kürdleri, Kürdlerde onları bağrına basar!

"Bir anlığına düşün Yekta, yüzlerce kilometre çöllerde yol gidiyorsun ve bir an gökte uçan bir kuşu görüyorsun, akabinde kelebeği ve nihayet anlıyorsunki; burası evet burası Kürdistan." Zikmund bana Tevrat'taki cennette nihayet vardık dediğinde, haykırmamam-sevinçten çığlık atmamam mümkün müydü ? “diyordu Hanzelka...

Hanzelka-Zikmund Kürdistan'dan Çekoslovakya'ya döndükten sonra kendi temel kaide-ilkeyi bozma kararı alıyorlar. O güne kadar ve ondan sonrada hiç ama hiç bir halk hakkında albüm yapmamışlardı. Yazdıkları; fotoğraflarla zenginleştirilmiş kalın büyük öykü kitaplardı. Ama bu temel ilkelerini bir defaya mahsus olmak üzere bozmaya karar veriyorlar; o da Kürdistan için! Ve Kürdistan üzerine özel bir fotoğraf albümü yayınlama kararı veriyorlar ve yapıyorlar da. Ve hemen doğrudan 4 dilde; İnglizce ayrı, Çekçe ayrı, Rusça ve Almanca ayrı. Çekoslovakya devlet yayın evi bu alışılmamış isteğe yok diyemiyor ve dağıtımı için doğu almanyanın delet yayın evi, sovyetler birliği devlet yayın evi ve sonu gelmeyen yayın evleriyle sözleşmeler imzalamak zorunda kalıyor. Çekoslovakya devlet yayın evi bu kitabı basacak ve sosyalist ,kapitalist ülkelerin yayın evleri de bütün dünyada dağıtımını sağlayacaktı. Peki ya satılmazsa ! Satılacağının garantörü Hanzelka-Zikmund ismiydi!

O dönemdeki Varşova blokunun Mısır, Irak, Suriye ve daha nice Arap ülkesiyle ticari, askeri ve daha bir bilmediğimiz çok yönlü ilişkilerini zedeleyecek ve verecekleri tepkileri yok sayacak güçtedir Hanzelka-Zikmund'un toplumdan aldığı güç !

Ve nihayet 1962 yılında gerçektende KURDİSTAN ismini taşıyan foto-albüm büyük ebatta ve o dönemin zor şartlarına rağmen renkli albüm olarak 4 dilde yayınlanıyor."Bu kitaptan sonra herhangi bir arap ülkesinin veya türkiyenin bize artık giriş vizesi vermeyeceğini, hiç bir kitaplarımızın Arapçaya veya türkçeye asla çevrilip yayınlanmayacağını tabiki biliyorduk , ama bu albümü yayınlamak bizim Kürt halkına karşı borcumuzdu , bedeli ne olursa olsun...”

Karl May dan sonra Kürd ve Kürdistan kavramlarını Avrupa'da en fazla yayan iki isim : Hanzelka-Zikmund.

Sadece bu albüm de değil, yazdıkları kalın ciltli, bol fotoğraflı 350 sayfalık yok satan " Bin iki gece masalı" kitabındada Kürdleri-Kürdistanı derinlere inerek, şiirsel bir anlatımla dünyaya tanıtan, Kürdistanda çektikleri filmi dünya televizyonları kanalıyla milyonlarca, ama milyonlarca evin içine sokan iki kadim kürt dostuydu Hanzelka-Zikmund . O yıllarda televizyonun ne kadar değerli bir araç olduğunu ve her devletin en fazla 2 televizyon kanalının olduğunu ve tüm ailelerin akşam saatinde o kutunun önüne geçerek büyülenmiş şekilde ne yayınlanacağını sabırsızlıkla beklediklerini düşünürsek, Hanzelka-Zikmund ikisilisinin çekip yayınladığı Kürdistan içerikli filmin nasıl gönüllerde taht kurduğunu belki tahmin edebiliriz.

Hanzelka-Zikmund tüm toplumsal güçlerini kullanarak Çekoslovakya dış işleri bakanını ve o dönemdeki Çekoslovakyanın birleşmiş milellerdeki temsilcisi Prof.Jiri Hajek i ikna ederek ,Prof. Hajek in 1967 yılında birleş milletler tarihinde ilk kez genel kurulda Kürdistan sorununu gündeme taşıyan kişilerdi. Prof.Hajek in o birleşmiş milellerdeki Kürt ve Kürdistan üzerine yaptığı konuşması tarihe artık silinmeyecek kadar derin işlendi, Kürtlerin uluslararası siyasetin gündemine girmelerinde milad oldu !

Prof.J.Hajek hemen akabinde Çekoslovakya nın dışişleri bakanı oldu ve sanki aynı zamanda Kürdistanın dışişleri bakanıymışcasına ulaştığı her yere Kürdistan sorununu götürdü.

Hanzelka-Zikmun ikilisi efsane olarak 1968 yılına kadar dünyayı dolaşmaya, yazmaya, filimler çekmeye, telsizler üzerinden radyolardan hikayeler anlatmaya devam ettiler. Her yeni geziye çıkarken Pragın ana meydanına gelen onbinlerle vedalaşarak . Ta 1968 yılında Çekoslovakya Varşova paktı askerlerince işgal edilinceye kadar. İşgale ilk karşı çıkanlar da, kendilerine yakışır tavrın sahipleri; Hanzelka-Zikmund ikilisiydi. Çekoslovakyanın Varşova paktı ordularınca işgal edildiği o günlerde dışişleri bakanı Prof.J.Hajek New York ta birleşmiş milellerdeydi ve genel kurul toplantısında kürsüye çıkıp gözyaşlarıyla ülkesinin acılı durumunu anlattıktan sonra "elveda ben ülkeme geri dönüyorum, halkımla yaşadığı bu acılı kaderi beraber yaşamak için " ve New Yorktan Praga uçtu, varıncada hemen tutuklandı, tutuklanacağını bilmesine rağmen işgal altındaki ülkesine dönendi.

Hanzelka-Zikmund ülkelerinin Varşova paktı işgaline karşı çıktıkları için hemen pasaportları alındı ve ev hapsine mahkum edildiler.Ev hapsi 1977 yılına kadar devam etti. 1977 de Çekoslovakya tarihinde ilk kez komünist rejime karşı bir muhalefet oluşturuldu. Bu ilk oluşturan muhalefet 350 kişiden oluşuyordu ve Hanzelka bunlara öncülük edenlerdendi. Zikmundla anlaşmış, Hanzelka muhalefetin kurucularından olacak ve Zikmunda “sen dışarıda kal ki sesimizi dünyaya duyurabilesin“ diye onu dışarıda bırakıyordu

Hanzelka muhalefeti yakın dostlarıyla kurmayı başarmış ama akabinde gece gündüz aldığı her nefesi izlenen insan olmuştu, öyle ya ev hapsine rağmen örgütsel muhalefet oluşturan kişiydi o.

Ben Hanzelkayı 1978 yılında evini saran Tatra marka, 603 model otomobillerde gece gündüz nöbet tutan polislere -istihbaratçılara rağmen, engeller duvarını aşarak evine girmeyi başardım. Ve akabindeki 2 yıl evine ondan ve hayat arkadaşından sonra en sık giren kişiydim. Onu o yıllarda en çok üzen; tıp fakültesi giriş imtihanlarını başaramayıpta giremeyen oğlunun üniversiteye girememe nedeni olarak başarısızlığını değil, babasını sebep göstermesiydi ve ben tıp fakültesinin öğrencisiydim.Hem de yabancı ve ta Kürdistandan geleren. Onunla, onun hapishanesinde her karşılaşmamız onun için bir şölen, benim için unutamayacağım dünyayı tanıma dersleriyle doluydu. Hayatımdaki en yoğun hayat dersimin bir kaç hocasından biri Hanzelka, diğeri Prof.J. Hajek ti. O Hajek ki Çarls Üniversitesini bitirdip yurt dışı edileceğim günü beklerken bana Avusturya Başbakanı ve Sosyalist İnternationalın başkan yardımcısı Bruno Kreisky e varan tüm kapıları açan olmuştu o genç yaşıma rağmen. Viyana'daki o kapıyı bana açmış bende Dr.Qasemlo ya de fermo diyerek içeriye girmesini sağlamıştım, bir gün onun Viyana'da şehid düşeceğini nerden bilebilirdimki? Prof.J.Hajek oluşturulan antikomunist muhalefetin sözcüsüydü ve evi Hanzelka nın evi gibi günde 24 saat gözetim altındaydı ama her seferinde onun o evinde çayına, babacan tavsiyelerini dinlemeye ulaştım.

Hanzelka yla 1978 yılında evindeki komünist istihbaratın yerleştirdiği tüm dinleme cihazlarına rağmen uzun bir söyleşi gerçekleştirdim.

Bu söyleşimin kayıp olduğunu düşünüyordum.Korona vakası akabinde sokağa çıkma yasağıyla arşivime ayrıcak vaktim oldu nihayet. Tüm magnetefon bantlarını dijitalize etmeleri için bir özel stüdyoya gönderdim ülke içi acil kargoyla. O bantları dinlemem , içeriklerini bilmem mümkün değildi çünkü artık hayatımızda magnetefon yok ki.

Dijitalize edilmiş şekileri stüdyodan internetle bana iletildi.O bantlardan bir tanesi Hanzelka'yla 1978 yılında yaptığım söyleşiymiş meğer .Hemen o gece yazıma verdim ve Çek Cumhuriyetinin devlet haber ajansı genel başkanı olan arkadaşıma ilettim.
( beraber 2006 yılında benim hayatımı yazıp kitap olarak yayınlamıştık ). Geçen sene devletin en yüksek ödülünü bir gazeteci olarak ilk kez cumhurbaşkanının elinden alan Petr Zantovsky. Ses kaydını istedi, tüm dostluğumuza rağmen kulaklarıyla duymak istiyordu, onuda hemen emaile gönderdim. Sabaha kadar uyuyamamış ! Yabancı bir ülkedeki tıp fakültesi öğrencisinin yaptığı söyleşi çek gazeteciler birliğinin dergisinin nisan ayı sayısında Çekoslovakya nın komünizm dönemindeki en başarılı söyleşisi olarak yayınlanacaklar .Hanzelka yla söyleşimizin konusu tabiki : Kürtler ve Kürdistan.

Hanzelka vefat etti ama Zikmund hala yaşıyor ve 101 yaşında. Zikmund'la da 1979 yılında yaptığım söyleşinin de bir gün bulunması ümidiyle...

Eşine ender rastlanılır iki efsanevi şahsiyetin, mazlum ama her zaman yiğit kürt halkı için verdiği savaşı-mücadeleyi halkımızında bilmesini-tanımasını sağlamak bizim temel vicdani görevimiz.

Not: Söyleşinin Arapça, İngilizce, Türkçe, Kürtçe, Almanca tercümeleri hazırlanmaktadır.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu makale toplam: 12305 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:14:20:22