28 Aralık 2011 gecesi, Şirnak’ın Uludere ilçesine bağlı Robozkê / Roboski köyünde Türk Hava Kuvvetlerine ait F16 savaş uçaklarının bombardımanı sonucunda 34 Kürt köylüsü öldürüldü. Saldırıda ölenlerden 28 kişi Encü ailesi mensubuydu. Olayın nasıl gerçekleştiği, istihbaratın nerden geldiği, saldırı kararının kimler tarafından verildiği, yargı süreci ve devletin olaya ilişkin tavrı hala tartışılmaya devam ediyor.
Katliamdan beş ay sonra 16 Mayıs 2012’de Amerikan The Wall Street Journal gazetesinde Siobhan Gorman, Adam Entous ve Ayla Albayrak imzalı bir makale yayınlandı. Makalede saldırıya ilişkin istihbaratın bölgede rutin keşif uçuşu yapan ABD insansız hava aracı Predator tarafından elde edildiği yazıldı. Söz konusu video görüntülerine göre bir grup insanın katırlardan oluşan kervanla Irak siyasi sınırından, Türkiye siyasi sınırına doğru hareket halinde olduğu tespit edildi.
Bilgi kısa süre içinde Türk yetkililerle paylaşıldı. ABD’li yetkililer bilgi paylaşımını doğrularken, Türk yetkililer istihbaratın nereden geldiği ve olayın gerçekleşme biçimi hakkında bir açıklamada bulunmadılar.
ABD Savunma Bakanlığı’ndan üst düzey bir askeri yetkili, Wall Street Journal'a yaptığı değerlendirmede, “İstihbaratın ABD tarafından verilmiş olmasına karşın, saldırının yapılıp yapılmayacağına karar verecek olan mercii Türk ordusudur” açıklamasında bulundu.
ABD ile Türkiye arasında eş zamanlı askeri istihbarat paylaşımı, 2007’de dönemin ABD Başkanı George Bush ile başladı. Ankara'da Birleşik İstihbarat Birim Hücresi olarak adlandırılan bir kurum kuruldu. ABD'li ve Türk subaylar, Predator insansız hava araçlarından gelen eşzamanlı video görüntülerini burada değerlendirebiliyorlardı. Bugün itibariyle ABD ve Türk ilişkileri göz önüne alındığında bu ortak kurumun devam edip etmediği, devam ediyorsa formatı hakkında yeni bir bilgi mevcut değil.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Ankara’daki İstihbarat Birim Hücresinde hareket halindeki kervan bilgisinin Türk subaylarla birlikte değerlendirildiğini belirtir. ABD’li subaylar, kervanın kaçakçılar mı yoksa PKK gerillaları mı olup olmadığını netleştirmek için insansız hava aracı Predator’un bölgede bir kez daha uçması uyarısında bulunurlar. Türk subaylar ise insansız hava aracının bölgeden uzaklaşması talimatını verirler ve araç bölgeden uzaklaşır. ABD'li yetkililer, Türklerin talebine uyulmasının standart bir prosedür olduğunu belirtirler.
Sonuçta Türk F16 savaş uçakları saldırıyı gerçekleştirir.
Kamuoyuna yansımasa da Roboski katliamındaki istihbarat hatası, başta Kongre olmak üzere ABD’li kurumlar arasında tartışmaya yol açtı. Yüksek teknoloji kullanılarak, ABD tarafından elde edilen bilgilerin müttefikleriyle paylaşımda, hedefin haklı olup olmadığı konusunda müttefik ülke ile farklı standartlara sahip olduğu gerçeği Roboski olayında ortaya çıktı.
Günümüzde Türkiye’nin, ABD’nin Predator ve İsrail’in Hernos insansız hava araçlarına ve istihbaratına ihtiyacı kalmadı. Türkiye, kendi insansız hava araçlarını üretmeye ve dış pazarlara satma kapasitesine ulaştı.
Bu teknoloji ile her gün Kürdistan’ın bir parçasında Roboski’ye benzer eylemler gerçekleştiriyor.
Çetin Çeko
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.