Dostu ile aşk edemeyen, neyar ile meşk eder ise sefayı kim sürer bellidir...Yazdıklarımız, yaşadıklarımızın çok küçük kırıntıları fakat can alıcı noktalarından sadece küçük kesintilerdir. Bizleri, bizden daha kimsenin anlatamayacağı çok açık bir durumdur. Ve bugüne kadar bizimle ilgili kimse konuşmamış, konuşanlar ise siyasi rant peşinde helâk olmuşlardır. Bizlerin geçmişini hep ön plana alıp siyasi çakallık yapmak isteyenler küçük maddi kazanımlar ile tatmin olmuş ve bizleri ne yazık ki satacak konuma gelmişlerdir.
Bundan kaynaklıdır ki, bizler eskiler değiliz, hâlâ bu devrimin birer parçası en önemli tarih aralıklarına şahitlik etmiş insanlarız. Bizleri sadece eski, xain, PKK\'li gibi tek kelimeler ile tanımlamaya çalışanlar ilerde büyük pişmanlıklar yaşayacaklardır. Bugün biz ülke içinde ve dışında yaşanan hertürlü gelişme ve tutuma en iyi duruşu sergileyebilecek konumda olan yegâne insanlardan bazılarıyız. Ama neyazık ki sürekli küçük düşürülmeye, itilmeye çalışılan bizler bu tür düşmanca tavırlara en iyi cevabı duruşlarımız ile veriyoruz.
Üstüne basa basa belirtmek isterim ki, hiçbir örgüt ve hareket bizleri kendine mâl edemeyecektir. Bizleri Kürdistani değerlerden koparamayacak ve bizleri kavmine düşman keklik misali avlayamayacaktır. Her bir arkadaşımız bunun derinlemesine farkındadır. İlginçtir ki kürt örgütleri tümüyle bizden nefret eden hareketlerde bulunmakta ama karşımızda bizleri pof poflamaya çalışmaktadırlar. Bizler ulusal birliğin gerçek anlamda pratikte buluşmasıyız. Bulunduğumuz alanlarda dört parçayı içselleştiren tavırlara sahibiz. Bizler terbiye edilmesi gereken vahşiler yada sisteme kazandırılması gereken toplum dışı varlıklar değiliz, aksine toplumda devrimci muhalefeti yapabilecek en önemli teorik ve pratik birikime sahip olan insanlarız.
Bunları neden yazıyorum....
Çünkü bir çok arkadaşımız yaşadıkları alanlarda kendilerini sıfırlayan, el pençe duran, her iki kelimede bir onaylayan, sesini çıkartamayan bir konuma kendilerini itmiş bulunmaktadırlar. Yanlış olduğunu bile bile evet doğrudur diyen bir hâl almamalıyız. Bu halkın bizden bekledikleri kesinlikle bu değildir. Bizim halkımıza, ailelerimize ve en önemlisi ise gelecek kuşaklara taşımamız gereken olağanüstü bir tecrübemiz, birikimimiz bulunmaktadır. Okumayı bırakmamalıyız, hayatı tahlil etmeyi bırakmamalıyız, eleştirmeyi bırakmamalıyız. Bunlar bizleri biz yapan en önemli nüanslarımız. Bizler efendici, seydacı, ağacı, babacı olamayız. Yaşam gerçekliğimizle ters düşmemeliyiz. Yanlışa yanlış diyebilmeliyiz.
Nasıl ki kürt sorunu bizleri bir aşamaya getirmiş ise bu sorunun her türlü sosyolojik, psikolojik, dinsel ve bilimsel çarpıklıklarını çözmeye çalışmakta bizlerin sorumluluğundadır. Çünkü bu ülke, bu halk hâlâ bizim. Bizler devletleşme yolunda olan bir halkız, önümüzde nice savaşlar ve zorluklar bulunmakta eğer ki tecrübelerimizi bu halk için aktarmayacaksak üzülerek dile getiriyorum, yoldaşlarımın affına sığınarak ama kitap taşıyan eşşekten bir farkımız kalır mı? Bakın HDP seçim zaferinde bizlerinde payı var, her arkadaşımızın ailesi oylarını HDP ye verdi, İŞİD savaşındaki kazanımlarda payımız var, yoldaşlarımız Peşmerge saflarında kan döktü, şehit oldu. Güneyde medyasından, ticaretine her yerde toplum gelişiminde aktif olan bizleriz. Avrupa\'da kürdü tanıtmaya çalışan, eski bir gerillanın temiz kalbini her ortamda yansıtan biziz. Türkiye\' de her sokakta gene biziz. Yani heryerdeyiz ama birarada olmadığımız için hiçbir yerde değiliz. Birlik içinde düşünemediğimiz için kopuk, dağınık bir hâldeyiz.
İŞİD ile savaşın ilk gününü bir düşünelim, eğer hepimiz birlik içinde hareket edip, anında bir mevzide hareket etseydik sizce neler olurdu? Sadece bir kleş ve bir şarjör mermi ile yaptıklarımızı unuttuk mu? Peki Sizce Kaç insanın hayatını kurtarabilirdik? Bu ülke Bizim!!! Başka kimsenin babasının malı değil. Peki sistemli bir şekilde Rojava ya bağımsız bir birlik gönderseydik, evet evli barklı insanlarız, orası tamam ama düşünsenize evli olarak savaştığınızı. Sevdiğiniz ile birlikte, geleceği yaratttığınızı. Hayâl mi ? Yoksa sizlerin hayâlleri kalmadı mı? Sizleri terk mi ettiler ?
Bugün Türkler Rojava ya saldırmak istiyor, hani hergün kardeşimiz diye tanıtılan Türkler. Sonra gelip Kürdistan dağlarına bombalar yağdırıyorlar. Ama onlar kardeş.... Bizler ise evinde miskinleşen, göbek bağlayan, Tv izleyen aman etliye sütlüye karışmayayım diyenler xain ilân ediliyoruz...Bence artık bütün kürt örgütleri bizim varlığımızı resmi olarak kabul etmelilerdir. Bütün herkesin dışında kendi kararlarımızı verme hakkımız olmalıdır, hiçbir neden yoksa bile geçmişteki savaşımızın, emeğimizin hatrına bu hakkımız saklı tutulmalıdır.
Bizleri öldürmek, görmezden gelmek yada hiçleştirmek hiçbir soruna cevap olmayacaktır. PKK bizler ile kardeş olmadan Türk devleti ile kardeş oluyor ise bu sadece taktiksel bir kardeşliktir emin olun kardeşiniz sizi sırtınızdan vuracaktır... Güney Kürdistan bizleri resmi olarak Irak vatandaşlarından aşağı görüyor bir araptan kıymetsiz yaklaşıyor ise yıllarca bizi vatandaş bile kabul etmiyor ise emin olun O Irak \' lı araplar kürdün düşmanı, Saddam\'ın dölüdürler.
Yani bizler, bütün Kürdistani değerlerin savunucusu olmak isteyenler,emek verenler sadece bir şey talep ediyoruz, bizleri görün, olduğumuz gibi kabul edin artık. Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.