Fırat Uzun Son Makaleler

Kurşun ve Şarap - 2 (Pazardan Cumaya)

Suruç\'ta akşam oldu! Otobüste türküler söylediğimiz insanları öldürdüler. Halay çektiğimiz insanları öldürdüler. Muhabbet ettiğimiz, orada olduğuna şaşırdığımız, meslektaşımız olan insanları öldürdüler. Amara bahçesinde beraber kahvaltı ettiğimiz, gülüştüğümüz, karpuz yediğimiz insanları öldürdüler. Teori, siyaset tartıştığımız insanları öldürdüler. Ideolojisi birbirinden farklı olan ama devrim gerçekliğinin birbirlerini buluşturduğu insanları öldürdüler.
Kurşun ve Şarap - 2 (Pazardan Cumaya)
Makaleyi Paylaş
Aslında bu yazıyı pazardan cumaya diye yazmak gerekirdi lâkin biz bir kere başlığı attık, ikinciye mecal olmadı. Marjinallerin sardığı, çepeçevrelediği şu küçük güzel ülkemizde gene Marjinallerin kuralsızlıklarına şahit olduk giderayak. Hani şu elele tutuşan Suruç gazileri var, hatırlar mısınız dün olmuştu ya, hatırlar mısınız yoksa hayırlar mısınız bilemem ama gerçekten aşırı tesir etti bana.

İki güzel yürek el ele tutuşmuş belki şehadete belki gaziliğe yürüyorlar. Tabiî savaşın amansız olduğu topraklarda, savaşı yönetenler bu olayları görmeye fazla fırsat bulamazlar. Ama bizim gibi bir zamanlar savaşanlar bu olayları hemen görüverirler. Dünün kardeşlik kurucuları, barış düdükçüleri, bugün olanları keskin kurşun izleri ile donatırken, biz kurşun şarabı mayalayıp içenler her zaman tetikte, soru sormaya hazır beklemekteyiz. Hadi gene sorayım \" kim kardeş \"???

Her hafta olağan toplantılarda gördüğün MİTçimi yoksa yaralı, kan revan içindeki Kürt mü kardeşin? Alçı kalıbıyla basılmış dünün çetesi HDP\' li mi bir yağmur damlasına direnecek yoksa çetesinden askerine bir yığın düşmana karşı mücadele etmiş olan yoldaşlar mı? Belli değil... Ne kadar da at izi ile it izi birbirine karışmış ülkemin güzel topraklarında. Ama nafile gibi sanki bu çığlıklar, bu seslenmeler... Birileri hep recm recm diye haykırıp, bizlerin seslerini bastırmaya çalışıyor. Biz ise sessiz sedasız hayatın kavgasında. Ama yoldaş indirmek, düşman indirmekten daha kolay ve ucuz. Siyasi hesaplar düşmana sıkmayı engellerken, kürdü kırmayı hak görüyor. İşte burada bir durum ortaya çıkıyor, sen kürde yönelirken, meşhur kürt hareketleri neden susuyor? Tam da burada bende anlam veremez oluyorum ve soruyorum eski yoldaşın kıçı kırık MİT’çiden daha mantıklı ise neden ilan edip ona sarılmıyorsun?

Az Önce sanal âlemde gezinirken bir yazı okudum dehşet etkilendim. “Suruç\'ta akşam oldu”.

Otobüste türküler söylediğimiz insanları öldürdüler. Halay çektiğimiz insanları öldürdüler. Muhabbet ettiğimiz, orada olduğuna şaşırdığımız, meslektaşımız olan insanları öldürdüler. Amara bahçesinde beraber kahvaltı ettiğimiz, gülüştüğümüz, karpuz yediğimiz insanları öldürdüler. Teori, siyaset tartıştığımız insanları öldürdüler. Ideolojisi birbirinden farklı olan ama devrim gerçekliğinin birbirlerini buluşturduğu insanları öldürdüler.

Hepimiz iyi insanlardık. Hepimiz bir hayali gerçekleştirmeye gidiyorduk. Oyuncaklarımız vardı çocuklar için üç poşet, anlatabiliyor muyum?

Yoldaşlarımızın cesetlerine basmamak için dikkatlice yürüdük. Anlatabiliyor muyum?

Kürtçe ağıtların neden bu kadar acı olduğunu öğrendim. Anlatabiliyor muyum?

Tesadüfen hayatta kalmışlar için zor bir akşam ve aklımızda yalnız bir soru: Ölmek mi daha iyi şimdi, yaşamak mı? \"

Bu güzel sözlere ben daha fazla ekleyecek bir şey bulamadım, kaldım yerimde, düşündüm eskiden halay çektiklerimizi, elele tutuştuklarımızı... Ve hatırladım ayrılığın ya da kavuşmanın bedelini...

Bizler bugün gerçeklik ile geçmişin arasına atılmaya çalışıldığımızın farkındayız. Fakat buna karşı bir duruşunda sahibiyiz. Şimdi dağda mücadelenin zorlu noktalarında el ele tutuşanlara ne denir, nasıl yaklaşılır bilinen bir durum. Peki, bu güzel gençlere ne diyeceksiniz? Onların fedakârlıklarını görmeyip, bu fotoları sosyal medyada paylaşıp, dağda makaslayacak mıyız? Nişantaşı ve Cihangirdekilere gülüm, balım yapıp, bize nanik mi yapılacak? Yani biraz eşitlik zor mu oluyor anlayamadım ki.

Geçen bölümde bir olay anlatmıştım, belki hatırlanır. Hani gelenden kesilen, gidenden kesilen... Bizlerde hani şu aileden ve sistemden kaçarken, onlara ihanet ederken kutlu bir Ocağı bırakıp, başka bir kutlu ocağa katılırken birçok fedakârlıkta bulunduk. Hatta fedakârlığın bir derecelendirme Kurumu olsaydı kesin birçok arkadaşımızı birinci seçerdi. Ama bizler kendimizden verdikçe doymayan bir kurumun içinde takılıp kaldık. Heval fedakârlık diyenlerin sesleri hâlâ kulaklarımızda. Yılların fedakârlığını yapıp bir farklı tutumda anında mahkûm edilen, dinden aforoz edilenleri biliyoruz. Ve ne gariptir ki bizlerin mahkûm edildiği bütün noktalar halka özgürlükler vaadiyle sunulmakta ve anlatılmaktadır. Peki bizim günahımız neydi? Halk değil de öncü olmak, halka vaat ettiklerinden uzak durmayı mı gerektirir? O zaman sen ile halkın arasında uçurum olmaz mı? Halka bile emir vermeye kalkan Ucuz dikta olmaz mısın? Bence bizler sadece kendi katılım ya da ayrılıklarımızı değil, varlık ve yaşama sebeplerimizi ortaya koymalıyız. Yoksa bu işin içinden çıkılmaz.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

:
Nerina Azad
Bu makale toplam: 7962 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:31:21

Son Makaleler

Savaş Lordu Ortadoğu arenasında... Dilene Dilene Kardeşlik Arayanlar Selpakçı Cinci Hoca... Ülkesizlik savaşları.... Serkeftin ile serxwebûn Elleriniz kırılsın Kürd'ü Kürd'e gazlayan uyduruklar Kürdistan'da Can Yücel olsaydım ... Dipsiz Kuyular... İçimizde dışımızda diktatörsüz yarınlara ve Charles Chaplin '1940' Ahhh Kürdistan ahhh... Arka sokakların alçaklaşan NRT medyası Anamız klam ile babamız ab-ı hayat ile uğurladı Berxwedan'ı Kan akar ülkemin nehirleri, bize ise Berxwedan düşer... Kürt halkının yılmaz dostu, Tarık Akan Şehit Kara Ömer'den Rojava karşıtlığına.... Qamışlo için komplo teorileri ile Kürde saldırılmamalıdır Türkiye'de darbe girişimi, Kürdistan'da Türk seviciler! Kürdistan aydın insiyatifi çalışmaları için.. Kürdistan'da Ramazanlı azınlıklar... Güney Kürdistan referandumu galibi Messi mi? Ronaldo mu? Çele'de Kobra, Dersim'de Anıtkabir olmak.... Tık tık tık... Pornocu Partiler ile İttifaka Umut Bağlayanlar Kaldı mı? Bizi neden sevmediler? Birlik için bir adım; İNSİYATİF... PKK Kürdistanı'nda yurtseverleşen ağalar ve kaçışan köylüler... Ankara'da Avaşin olmak... Kürdün birliğinin düşmanı, kurtlaşmış Kürt medyasıdır.... Halep'e pirinç almaya giderken Ankara'da ki bulgurdan olmak.... Kürdistan'da koalisyonlar ve ittifaklar Muhalifleri Sevmeyen, Muhalif Hareket Kaymakam Sedat Enteller danteller, Kürdistan'ı görmezler... Türkiye'de diplomasi, Kürdistan'da sidik yarışları... Satılmış Öğretmen, Kürdistan'dan Kaçıyor musun? Vah Kürdistan Kürdistan Kendi ile Barışamayan Barışçı... Kürdistan 'da Demokrasi Kürdistan'dan Fransa'ya Selo candır, yedirmeyiz… HDP Bozgunu ve Şengal Katliamı Tik tak ve HDP Bombası Türk ve Arabın kardeş kalleşliği 2016 Zafer Yılı ve Umutlarımız Peşmerge Çıkmazı ve Kongrelerimiz Tiranlar, Titanlar ve Devrim yolunda top atanlar Ölsünler mi? Kanlı barışın sessiz çığlıkları Kurşun ve Şarap - 6 Kurşun ve Şarap - 5 Kurşun ve Şarap - 4 Kurşun ve Şarap - 3 Kurşun ve Şarap - 1 Arafta kalanlar - 8 (Son) Arafta kalanlar - 7 Arafta Kalanlar - 6 Arafta kalanlar - 5 Arafta kalanlar - 4 Arafta kalanlar - 3 Arafta kalanlar - 2 Arafta kalanlar - 1