Dünya yerinden oynuyor herkesi bir telaş almış, kim neyi nasıl diyeceğinde kararsız kalmış. Hattâ Kalemler bile hassas, dile kement vurur hâle gelmiş. Çünkü Fransa\'da ki katliam bütün dünyaya kanın rengini ve barutun kokusunu getirdi.
İnsanlar sorular sormaya, tepkilerini ortaya koymaya başladılar, çünkü ortada büyük bir katliam ve vahşetin resmi duruyordu . Gencecik insanlar ve daha bir çok yaştan insanlar, konser yerlerinde, sokak ortalarında katledilmişlerdi hemde özgürlüğün kalesi avrupada, hemde Fransa\'da. Hepimiz üzüldük hattâ ağlayanlarımız oldu. Çığlıklarımız arşa gitti. Bütün dünya ağladı.
Ama en çok Kürtler ağladı Fransa\'da ki katliama. Sosyal medyada profil resimleri Fransa bayrakları ile donatıldı, sessiz tepkiler heryerde görüldü, hissedildi. Facebook bile böylesi bir uygulamayı anında başlattı. Ama kürt kadar ağlamadı.
Neden mi ?
Çünkü biz kan ile yıkanmış bir halkın, Ata\'nın evlatlarıyız!
Çünkü biz her gün ölümü şafak ile bekleyenleriz!
Çünkü biz varolduğunu ispat etmek için dağlardan atlayan anaların, bacıların ardıllarıyız!
Çünkü biz çığlığımızı, çocuklarımıza bile duyurmadan ağlayarak. Mevzimizi ise tırnaklarıyla kazarak savaşan bir halkız!
Çünkü biz hergün ölen ama gömülmeyen, hergün kanayan ama dermanı verilmeyen bir halkız!
Çünkü biz kürdüz, doğarken bile kan ile kutsanmışız!
Bize lanetler eden toplumların kalbinde herşeye rağmen yaşayan bir halk olarak Fransa \'nın acısını içimizde hissettik. Burda kesinlikle karşılaştırma amacıyla belli şeylere değinme maksadında değilim. Ama düşünmeden, yazmadan da edemiyorum. Cizre\'de bize ne oldu duydunuz mu ? Silvan\'ı bilirmisiniz?
Peki Şengal nerdeydi ?
Kürdün hissiyatına saygım var lâkin, bazı insanların vicdansızlığına saygı duymak zorunda değilim. Şengal\'de toplu mezarların resimleri heryerde geziyor. Silvan ve kutsal Kobani direnişi de hakeza aynı peki neden bukadar kendimize ağlayacağımıza ortak vatan için, birlikte hareket edemiyoruz? Şengal için neden aynı duyarlılığı oluşturamadık, bütün Dünya\'nın dikkatini neden çekemedik. Evet devletler yardım ettiler haklarını vermek lâzım peki halklarını ikna edebildik mi? Ciddi anlamda bu terör saldırısı bizden daha çok onların dikkatini çekti yaşadığımız zulme. Bu ne kadar acı bir durumdur diye düşünmeden edemiyorum.
Bizim örgütlerimiz, partilerimiz ne yaptılar peki? Şengal\'i kim aldı, kim Şengal de zaferi getirdi gibi bir medya savaşına tutuştular. Yazık değil mi be kardeşim ? Ha PKK almış, Ha KDP almış. Yani iki güç te savaştı, iki güçte Şehitler verdi ayıp değil mi? İlk gün 60\'a yakın insan şehit düştü diye duyumlar alıyoruz. İkinci günde şehir içi çatışmaları mahalle ve çevre köylerde devam ediyordu. Şengal koskocaman bir şehir. Yüzün üzerinde şehitlerin olduğu söyleniyor. Daha dökülen şehit kanları kurumadan bu kavga niyedir? Bu kendi içinde kendini yeme nedendir? İşte bu mantık yüzünden dünya halklarına kendimizi anlatamıyoruz. Doğru bir şekilde insanları mücadelemize çekemiyoruz hep sınırlı kalıyoruz. Ama yine de devam ediyoruz aynı tarza.
Şimdi Şengali, Kobani \'yi, Cizre \'yi, Silvan\'ı yani doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bütün Kürdistan\'ı daha fazla öne çıkarmalıyız, toplu mezarları Avrupa\'da sokaklarda sergilemeliyiz.İran\'da yapılan idamları duyurmalıyız \'\'Bakın bugün size olanlar yıllardır bizlere yapılıyor\'\' demeliyiz ki Avrupa\'da her siyah saçlıyı zulmeden terörist sanmasınlar, gerçek zulme uğrayanların bizler olduğumuzu bilsinler.
Avrupa\'da sokakları katliamları hatırlatmak için bildiri ve afişler ile donatmalıyız. Şehitlerimizin, Şengal\'de zulme uğrayan kürdün, tecavüze uğrayan kadını, çoluğu çocuğu gözlerine sokmalıyız. Bakın bize zulmeden bu vahşiler Kilometre olarak uzakta olsalar fikren içinizde yaşıyorlar demeliyiz. Türkiye\'nin bu teröristlere yaptığı yardımları ve ardından gerçekleşen olayları kanıtlayarak dünya gündemine sokmalıyız. Eğer birlikte hareket etmezsek başka türlü ne kürdün uğradığı zulüm bilinir, nede bu savaş kazanılır.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.