Biliyoruz ki, pandeminin nedenleri ve yaratıcıları olan bu sistem, insanları bütün canlılardan daha vahşi ve hertürlü ihtiyacın ötesine uzanan örkütücü birer yaratık haline getirmiş. Sanki insan, insanlığından boşanmış, ruhsuz bir beden haline gelmiş. Son iki aydır süren küresel salgının insanlara dokunması, nükler silahlara, savaşlara ve doğanın yıkımına yatırılan milyarların ve doymak bilmeyen insan egosunun korkunçluğunu hatırlatması iyi oldu. Görülüyorki, covid-19 virüsü sürü gibi yaşayan ve hergün yanı başlarında öldürülen insanlara aldırmayanların kapısına dayanınca bir panik havası oluşmuş. Sonuçta butür salgınlar, yönetenle yönetilenlerin antagonist çelişkisini kontrolden çıkaracağı için fazla uzatılmayacağını düşünüyorum. Yani bu virüsten bir biçimde kurtulacağız. Asıl beni düşündüren bu salgından daha tehlikeli olan, herkesi kendine itaat etmeye zorlayan, hapis ve öldürmekle susturan, Erdoğan rejiminden nasıl kurtulacağız? Sizde böyle düşünürseniz hem panikten kurtulmuş olursunuz hemde bilim insanların arayışlarını kolaylaştırmış olursunuz.
Covid-19. Salgınların uzmanı, Çin bilim insanı Virolog Şhi Zhengli, geçen yıl sonunda Wuhan şehirinden dünya yayılan bu gizemli solunum yolu hastalığının yeni bir coronavirüs olarak tanımladıktan sonra bilim ekibi ile birlikte bu virüsün Güney Çin’in Wuhan bölgesi sınırlarında bulunan mağaralarda tesbit edildiğini ve 2002 yılında Çin’den ortaya çıktıktan sonra 33 ülkede yayılan SARS’a benzediğini basına açıkladıktan sonra susturulduğu belirtilmişti. SARS’ın, Çin’de sık tüketilen bir hayvan olan misk kedileri ve yarasalarla olan bağını araştıran ekibe göre yarasalar son otuz yılda yedi büyük salgın ile bağlantılı olarak biliniyor. Wuhan’daki 76 günlük karantinadan sonra iki hafta önce serbest kalan Çinli gazeteci Gao Yu, tecrit sırasında Shi ile konuştuğunu ve 'Enstitüsünün 2 Ocak gibi erken bir tarihte gen dizilimini ve ilgili testleri bitirdiğini ancak susturulduğunu öğrendik,' açıklamasında bulunmuştu.
34 yaşındaki bir diğer Çinli doktor Li Wenliang, koronavirüs salgınına dikkat çeken kişiydi. Aralık ayında SARS benzeri yeni tip koronavirüs salgınının başladığını açıklaması ardında polis tarafından sorguya alınmış, muhbirlikle suçlanmış ve 3 Şubat’ta koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiği basına yansımştı. Ayni tarihlerde, Wuhan Viroloji Enstitüsü Müdürü Yanyi Wang, Ulusal Sağlık Komisyonu’nun salgın ile ilgili testlerin, klinik verilerin, test ve araştırma sonuçlarının hiçbir medya kuruluşuna açıklanmaması gerektirdiğini söylemişti.! İngiliz Daily Mail gazetesi, bir gün sonra Wuhan Viroloji Enstitüsü Müdürü Yanyi Wang’ın personele ve kilit yetkililere hastalık hakkında bilgi vermemelerini emrettiğini belirtmişti. 14 Ocak'ta online bir konferans veren Şhi Zhengli ekibi, yeni virüsün insanları etkileyebileceğini, bu gerçeğin Çin tarafında açıklanmasından bir hafta önce bulduğunu söylemişti.
Şhi’nin ekibi, 23 Ocak’ta hastalığı tanımlayan verilerini bilimsel bir portalda yayınladı. Bu bilgiler Nature dergisinde yayınlanmadan bir ay öncesine denk gelmişti. Özcesi Tesbit edilen tedavi yöntemleri henüz köklü çözümler sağlamaktan uzak görünüyor. Şimdilik Chloroquine ilacında karar kılan Fransız doktor Pr. Didier Raoult gibi tıp uzmanları, başarılı bir tedavinin bir iki yıla sarkabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca yoğun bakım ünitelerin ve tıbbi kaynakların, yetersizliği ve farklı buluşların birbiri ile çelişmesi zamanı işaret ediyor.
Öldüren Virüsler !
Covid-19 salgını yüzbinlerce insanın canına mal oldu. Yoksul tabakaları çok derinde etkiledi. Ama siyasi ve maddi cıkarları için insanlara, canlılara, doğaya zarar veren devlet yöneticileri yerlerinde duruyor. Ailesel çıkarlarını, ırksal savunu savlarıyla ulusları, halkları, dinleri, renkleri birbirine kırdıran çağ dışı devlet yöneticileri virüslerden daha az öldürmüyorlar. Şimdi hepiniz suçlusunuz, zamanınızdan önce öleceksiniz desem özülürsünüz. Çok yaşayın desem sevineceksiniz. Ama biliyorsunuzki hepinizin geç veya erken birinci şıktan kurtulma şansınız yok. Hiç omazsa bundan sonra gözlerinizin önünde her gün öldüren, cezaevlerinde ölüme terk edilen suçsuz insanlara, siyasi rehinelere, ulusal hak talebinden bulundukları için karada, havada bombalanan Kürdlere, özgürce şarkı söylemek için ölüm orucunda dirhem dirhem eriyen insanlara ve ana dilini konuştuğu için kurşunlanan, insan trajedisine sessiz kalmayın!
Dünya kamuoyu, tıp merkezleri, sınır tanımayan coronavirüsü, küresel bir iş birliği programı ve tıbbi zaferleri hedefliyor. Türkiye devleti cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anakronik bir ruh hali ile yönettiği Kuzey Kürdistan'dan Rojava işgalini hedefliyor. Rusya'dan yediği şamarla İdlib gözlem noktalarından kuyruğunu indiriyor. Diğer taraftan islamcı terör çeteleriyle birlikte Fırat'ın doğusunda savunmasız Kürd köylerini top ateşine tutuyor. Ülkeler, insanlar bu küresel salgına kilitlenmişken Ankara yönetimi, halktan topladığı paralarla uluslararası cihatçılardan ordu kuruyor, Suriye, Kürdistan ve Libya halkının üstüne sürüyor. Aslında kimyasal maddelerin herkesi zehirlediği, bunca etnik, dinsel savaş ve katliamlarla insan hayatı, sağlığı ve değerinin anlaşılmaması, korona kaynaklı toplu ölümler kapıya dayanınca hatırlanması toplumsal bir sefalet halidir. Bu tür salgınların daha önce gerçekleştiğini ve geçtiğini, ancak savaşlarla dünyayı cehenneme çeviren öldürücü tekniklere yatırım yapan kirli rejimler oldukça insanlar kırılmaktan kurtulmayacak.
Türk devlet yöneticileri, toplum sorunlarına kafa yoran seçkin insanları, işgalci politkalarına karşı çıkan Kürdleri, devrimci demokratları ve kendileri gibi düşünmeyen insanları terörize ediyor ve cezaevlerinde ölümlerini bekliyor. Pandemi salgını sosyal izolasyon temelinde herkese içerden dışarıya çıkmama eşitliğini uyguluyor. Ankara yönetimi ise coronavirüsle yarışırcasına Kürdleri, toplumun ileri gelen aydın, politik eleştirmen ve farklı meslek gruplarından üç yüz bini askın insanı cezaevlerinde öldürme planı uyguluyor. Erdoğan hükümeti, herkesin hayatıyla oynuyor. İktidar hesapları için ırksal, dinsel savaşta karar kılmış. Düşmanlık fay hatlarını derinleştirmeye devam ediyor. Halkı kendi çocuklarının öldürülmesine sessiz hale getirmiş. 18 yıldır iktidarını savaş ve insan hayatı üzerinde sürdürüyor. Teokratik saltanatını insan öldürerek sürdüren bu rejime son verilmelidir.
Anlaşılan o ki, Erdoğan, çömez danışmanlarının yönlendirmesiyle her diktatör gibi birikmiş toplumsal basıncın patlamayacağına pek inandırılmış. Muhalefetı çizdiği sınırlarda koşturan AKP hükümeti, toplumun yarısıyla diğer bir yarısını birbirine kırdırma tehdidi ile yönetiyor. Covid-19 salgınınında halka yardım edeceğine halktan para toplayan bir aygıt devlet değil, halk düşmanı bir suç örgütüdür. Erdoğan, Katar bankalarında bekletilen milyonlara, ihalelerde edindiği servet ve saraya harcanan milyonlara son onsekiz yılda milyoner olan yandaşlarına neden dokunmuyor?
Erdoğan, Fetüllah Gülen cemaatı adı altında yüzlerce insanın milyarlarca mal varlıklarını ve paralarını zimmetine geçirdiğini bilmeyen mi var? Halk bu çeteci mafya rejimini, pandemi salgınından daha az tehlikeli görmemelidir. Coronavirüse karşı gösterilen kollektif disiplin ve duyarlılık, insan hayatıyla oynayan, hekim ve sağlık personellerini emirle çalıştıran diktatöre karşı'da gösterilmelidir. Farklı düşünen insanlardan bu denlı nefret eden, kin ve intikamla saldıran bir zihniyet nasıl tehlikeli bulunmaz? Sonuç olarak insanın özgürlük gücü kendi elindedir. İnsan gibi yaşamak veya ruhsuz bir beden gibi var olmak !
[email protected]
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.