Charlie Hebdo dergisi de dahil mizah, her bakımda bilgiyi bilince çıkaran, sorgulayan ve insanlararası espri kültürün gelişmesine, eğitimine katkıda bulunan çizgilere sahiptir.
Mizah kültürü sabır, emek akıl yoğunluğun bir buluşudur. Mizah kültürü olmayan insan ve inançların felsefesi sakattır. Mizah karikatür çizgileriyle egemenlere, hurafelere karşı insanı sosyalleştirmeye, ötekileştirilenleri korumaya ve toplumsal gelişmeye hizmet eder. Charlie Hebdo dergisinin yönetici ve çalışan emekçileride bundan başka bir \'suç\' işlemediler. Elbette Charlie Hebdo\'nun göklere uçurulan tanrıları yer yüzüne indirip uçuranlarıyla, hemhal etmesi ve şaryolarla mağazalarda insan sıfatı ile alış verişe çıkarması beğenilmek zorunda değildir. Ama zihin dünyalarına uymuyor diye saldırı hedefi\'de yapılmamalıdır.
Yalan, menfaat, hurafelik kaygısıyla hareket edilmiyorsa Hz. Muhammed\'in karikatürlerle resmedilmesi neden öldürülme sebebi olsun? Dini inançlar yalan kabul etmez deniliyorsa dürüst olmak gerekir. Doğada, evrende olup bitenlerin olduğu gibi anlatılması risklerinden dolayı göze alınmıyorsa, anlatanlara saygılı olunmalıdır. Tanrılar insan\'sa sıfatlarından, icratlarından söz edilecektir. Abdullah\'ın oğlu, Abbas\'ın yeğeni, yirmi yaşında iken kırk yaşında Hatice ile evlendirilen ve Ayşe\'yi iki yaşında yanında büyütüp dokuz yaşında sahip olan, evlenen, bir insanın özel yaşamı biliniyorsa sıfatıyla mizahlaşması, uçuranlarınca espiri konusu yapılması neden öldürülme sebebi olsun?
Allah kavramı bir imgedir. Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesı özlenen, kimilerine göre göklerde sanılan düşünsel bir resimdir. Krallar, hükümdarlar, toplum liderleri gibi insan sıfatlıdır. Tanrıları yaratan, her yerde hazır, nazır bilinmezliğine vurgu yapan, fakat bu hazır nazırlık imgesine rağmen yaşanan felaketlerde bihaberliğine korkudan mı, akıl fukaralığından mı bir yorum getirmeyenlerde insandır. !
Üç milyon gibi çok tanrılı çağlardan, tek tanrılı döneme gelinmesi ve Hz. Muhammed\'in göklere uçurulması ümmetini köleleştirdi. Çünkü yenilik, bilim, demokrasi ve çağdaşlığa kapalılığı ve teolojik korkularla insanları yönetmeyi bir kültür haline getiren islam dini reform edilmedi. 13. Yüzyılda kalan İslami düşünce kültürünün bütün kabalığıyla 21. Yüzyıla taşınması saygınlığa götüremez.
Charlie Hebdo dergisi merkezine yapılan saldırı ve hiç bir insani kriter tanımayan bir saplantıyla katledilen yöneticilerin yayınlanan Hz. Muhammedin karikatürlerine bağlanması doğru değildir. Kürdistan\'da, dünyanın bir çok coğrafyasında suçsuz yere boğazlanan, kesilen insanlar, yaşanan kitlesel katliamlar\'da aynı islamcı terör sapkınlığın bir sonucudur. Bu aklın iflası ve islamin sivilize olmamışlığın dehşetidir. Hz. İsa, Musa, Davut, Buda, Papa, ve bir çok dini inancı karikatür çizgilerle eleştiren Charlie Hebdo dergisi Muhammed\'i çizince saldırıya uğrması başka türlü açıklanamaz.
Orta çağ karanlığın sapkın kabalığıyla 21.yüzyıla taşırılan islam dini, Türk, Arap, Acem ve benzer islamcı devletlerin finansmanlarıyla; El kayde, IŞİD, Boko Haram, El nusra türü gangster, psikopat terör örgütlerin ihalelerine bırakılmıştır. Kendilerine benzemeyenler için korku üreten islam ideolojisi, bu özelliğiyle kendi kendini kesip, biçen bir harakiri halini almıştır. Hiç süphesiz uluslar arası emperyalist silah tekelleride mevcut islamcı terör örgütlerin donanımında ve yaşanan kitlesel katliamlarda ciddi pay sahibidirler.
Charlie Hebdo yöneticilerin ve tek suçları Yahudi olan sıradan İsrail\'lileri katleden mantıkla Genelde Kürdleri, Alevileri gayri, müslümleri ve özellikle Ezidi Kürdleri vahşice katleden ve kadınlarını seks kölesi, ganimet gibi sahiplenen, mal mülklerini talan eden zihniyet aynıdır. Kadın, çocuk, yaşlı genç hiç bir insanlık kriterine oturmayan bir vahşilikle insanların boğazlanmasını islam dinin sivilize edilmemişliğiyle açıklanacağı yerde, «bunlar gerçek islam değil.) diye belirtenler, ya gerçekten saf, cahil insanlardır. Yada çıkar, mevki ve sürüleştirdikleri kitleler üzerindeki otoritelerini yitirme kaygısıdır.
Peki gerçek islam nerede? Şeriatla,cumhuriyetle yönetilen onlarca müslüman ülkeden hangisi diktatörlükle, kitlesel şiddetle ve mafya yöntemiyle yönetmiyor ? (Suudi Arabistan, Katar, İran ve kırk kişiyi bir günde öldüren Türkiye vb. Bütün musluman rejimler insanlar üzerinde birer zulum makinesi işlevini görmüyorlar mı? İnsanların gruplar halinde tüyler ürpertici boyutlarda katledilmesi islamcı insanları rahatsız etmiyorsa bu dinin sorgulanması gerekir.
Charli Hebdo dergisi, müslümanların büyük çoğunluğuna göre Hz.Muhamed\'e hakaret etmekten ibaret bir dergi olarak algılanıyor. Ancak aynı müslüman toplulukların farklı yorumlarla izah ettiği teoloji bütün müslüman devletlerin elinde bir kırbaç misali kitleleri hayvanlaştırma ve devlet yönetme aracı olarak kullanılmaktadır. Bütün islam rejimlerin kitleleri şiddetle yönetmesi, kendilerine benzemeyenleri sistematik olarak kurşun, idam, kırbaç, hapis ve işkencelerle katletmesi farklı etnisite ve inançlara soykırım uygulaması; Charlie Hebdo derginin karikaturleri kadar müslümanları rahatsız etmiyorsa o muslumanlardan bir pustluk vardır.
Tarihsel, toplumsal gelişmeyi, bilimi ölçü alan, Kilise kanunlarıyla yönetilme kültürünü bilim, teknik modernleşme hedefiyle reforme eden, Hz. İsa\'yı, Musa\'yı insan sıfatlarıyla anan, Devleti dinsizleştiren, toplulukların, bireylerin hak, hukuk ve dini inançlarını güvence altına alarak serbestleştiren, farklı dini inançlara saygı, karşılıklı birbirini kabul eden bir töleransın daha makul olacağına inanan ve yasalaştıran Katolik, Hıristiyanlık, Musevilik gibi bir çok dini inancı bir korku ve iktidar aracı olmaktan çıkarıldı.
Orta çağdan günümüze değişmeyen, gelişmeyen ve kilise kanunların hakim olduğu 14. yüzyılın seviyesinde kalan islam inancı, müslüman toplumların geri kalmışlığına hizmet etmekten başka bir fonksiyonu olmadı. Orta çağdan günümüze sayısız düşünür, bilim adamı ve kitlesel katliamlar söz konusu dini saplantıların hezeyanlarıyla gerçekleşmiştir.
Biliyoruz ki insan öldüren mantalite, özgür düşünceleri yayan gazeteleri öldüremez, sadece daha çok yayılmasına kan dökürek hizmet etmiş olur. Charlie Hebdo derginin direktörü hümanist güzel insan Stéphane Charbonnier, «Kürdler hepimizi koruyor.» başlıklı makalesi, resmiyle birlikte Kürdlerin elinde taşınıyordu Paris meydanlardında. Charlie Hebdo yöneticilerin katliamıyla Fransızlarla Kürdlerin acıları ve düşmanları ortaklaşmıştı.
Biliyoruz ki, yasak tanımayan aklın kalitesi olan mizah; her nefese iyi gelmez, \'her toprakta yetişmez, her gökte kanat çırpaz\'. Kaliteli mizahın revaçta olduğu ve serseri mayınlarla susturulmadığı coğrafyalar modern ve aklın önemini keşfeden toplumlardır. Sol, demokrat eğilimli Charlie Hebdo dergisi, 07/01/2015 tarihinde uğradiği islamcı terör saldırısında dördü ağır yaralı, 12 yönetici, çalışanlarını kayıp vermişti. Charlie Hebdo sadece islamla ilgili değil, Katolik, Musevilik, Hıristiyanlık, siyaset, Kültürle ilgili yazılar, karikatürler\'de yaynlıyor. 1969′dan 1981′e kadar yayımlanan dergi on yıl gibi bir aradan sonra tekrar 1992′de yayın hayatına başladı ve o zamandan beri yayın hayatını sürdürmektedir.
Charlie Hebdo Jyllands-Posten’in tepki çeken Hz. Muhammed karikatürünü yeniden yayımlası ve buna on iki karikatür daha eklemesi saldırı sebebi görülüyor. Dergi yöneticileri defalarca mahkemelik olmuş ve karikatür yayın politikasından dolayı sürekli tehdit edilmiştir.
Derginin 3 Kasım 2011′de kapağında yayımladığı Hz. Muhammed’in konuk editör olduğu ve “Gülmekten ölmezseniz 100 kamçı yiyeceksiniz.” yazısından dolayı Kasım 2011′de dergi ofisi bombalanmıştı.
[email protected]
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.