Aydın Dere Son Makaleler

Bir Kayıp Feryadı

Çığlıklarla “anne, anne dışarda üç kişi babamı döverek arabaya zorla soktular” diye bağırır. Hanım Tosun o sırada sık, sık kaçırılıp kayıp edilen, yurtseverleri, aydınları şimşek hızıyla aklından geçirerek korku ve tedirginlikle balkona koştuğunda sivil polislerin Fehmi’yi arabaya soktuğunu ve Fehmi başına gelecekleri bildiğinden “imdat, imdat” diye bağırır.
Bir Kayıp Feryadı
Makaleyi Paylaş

Doksanlı yılardı. Gazeteme haber, yorum yetiştirmek için çoğu zaman uluslararası kurumlara giderdim. Türk devletinin kaçırıp kaybettiği insan sayısı çoğalıyordu. İnsan hakları kurumlarına göre bu sayı on bine yaklaşıyordu. Bir kurum tarafından davet edilen kayıp Fehim Tosun’nun gözü yaşlı eşi Hanım Tosun ile Birleşmiş Milletler kafeteryasında görüştüm. Oraya davetliydi. Bu randevuyu Kürd Enformasyon bürosu sağlamıştı. Oldukça dingin, az konuşan, konuşunca da kendisini çok iyi ifade eden bir ev kadınıydı.

Bana eşinin kaçırılma öyküsünü anlatırken gözleri doldu. Uğuldayan kalabalık kentin üstünden güneş battı-batacak, gökte parçalı bulutlar, kırmızı, sarı renkler harmonosinde. Çocuk heyecanla nefes nefese merdivenlerden tırmanarak içeri dalar. Çığlıklarla “anne, anne dışarda üç kişi babamı döverek arabaya zorla soktular” diye bağırır. Hanım Tosun o sırada sık, sık kaçırılıp kayıp edilen, yurtseverleri, aydınları şimşek hızıyla aklından geçirerek korku ve tedirginlikle balkona koştuğunda sivil polislerin Fehmi’yi arabaya soktuğunu ve Fehmi başına gelecekleri bildiğinden “imdat, imdat” diye bağırır. Araba hareket ederken Fehmi ayaklarıyla kapının kapatılmasını engellemeye çalışıyormuş. Muhtemelen arabada boğuşmalar devam ediyordu derken Hanım dışarı çıkıncaya kadar araba gaza basarak mahalleden uzaklaşır. Hanım bağıramıyor, donup kalmış, basireti bağlanmış. Başına mahalleli kadın ve çocuklar toplanmış. İri yapılı çocuğun biri “abla arabanın plaka numarasını aldım” Hanım bağırmak istiyor sesi çıkmıyor, bu tarz kaçırılmaların sonucunu bildiği için hıçkırıklara boğuluyor.

Komşular karakolu arayarak çocuğun aldığı plaka numarasını polise söylemişler fakat kimi kime şikâyet edeceksin. Formalite de olsa mahalle polisi kapıya kadar gelmiş. Hanım çaresizlik içinde, yaşadıklarını polise anlatmış fakat polisler Hanım’ı alıp karakola götürmüşler. Bir de orada ifadesini almışlar. Hanım eşinin kimse ile bir sorununun olmadığını, geçimlerini sağlamak için seyyar satıcılık yaptığını ve yaşadığı kaçırılma olayını anlatır. Polisler ifadeden sonra “Evine git seni ararız” demişler. Sonra telefonla arayarak araba plakasının sahte olduğunu, böyle bir plakaya rastlamadıklarını söylemişler. Hanım o akşam komşularından Fehmi’nin seyyar satıcı arkadaşı Hüseyin Aydemir’in de kaçırıldığını öğrenir. Geride henüz okula giden üç çocuk ve anneleri yapayalnız.

Akrabalar toplanmışlar, Hanım’a yardımcı olmak için avukat tutup iç hukuka uygun mahkemeye vermişler, mahkemeden bir sonuç çıkmayınca konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımışlar. Hanım ile Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Oturumu’nda karşılaştığımda eşi kaçırılalı beş yıl olmuştu. Bir kurum O’nu geliş masraflarını karşılayarak Kayıplar Kurultayı’nda konuşmasını sağlamıştı. Geçimlerini sağlamak için en büyük oğlu okulu bırakıp çalışmak zorunda kalmış. Hanım Galatasaray Lisesi önünde her cumartesi yapılan kayıp anneleri etkinliğine katılıyor.

Yıllar oldu ne iç ne de Avrupa insan hakları mahkemesi’nden bir cevap yok.

Hanım anlatıyor, “Doğal ölüm ya da öldürülme başka bir şeydir, belki de bir süre sonra acı dinebilir fakat ortadan kaybolmak, kaçırılmak başka bir şey. Her an her vakit yolunu gözlüyorsun. Çocuklara ne söyleyeceğini bilmiyorsun. Araya yıllar girdi hâlâ gözüm yollarda, hâlâ gördüğüm birilerinin siluetini O\'na benzetirim, hâlâ kapı her an için çalınır sanısı içindeyim. Yaşıyor fakat neden gelmiyor düşüncesi insanı kahrediyor. Oysa aslında O\'nun yaşamadığını biliyorum ama işte insanız, duygularla örülüyüz. Gelgitler içindeyim, acılı, anlatılması zor garip bir ruh hali. Sadece kaçırdıklarını kaçırmadılar, katletmediler, beni ve çocuklarımı da yarı ölüler haline getirdiler. Beddualar ediyorum ama ne fayda.” Hanım, böylesi bir vahşeti kabullenemiyor, sindiremiyor ve kanıksayamıyor bir türlü. Fehmi niye kaçırıldı? Kendi halinde Liceli bir Kürd işçisi fakat yurtsever olduğu için onu Türk devleti fişliyor. Fehmi ne isteyebilirdi? Ana dilinin ve kültürünün özgür olmasını ve demokratik bir ortam. Fehmi Lice’de birkaç kez gözaltına alınıp işkence gördüğünden ötürü evini alıp İstanbul’un bir gece kondu semtine taşınır. Hani, buralar kalabalık ve kendimce çalışır çocuklarıma bakarım düşüncesi ve ardından kaçırılma ve kaybedilme….

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Nerina Azad
Bu makale toplam: 12149 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:46:59

Son Makaleler

2021’DE ASİL RUHA ULAŞMAK Nasıl bir ulusal tavır? Kürdler ve Uluslararası İlişkiler ZİMAN MİROV Û HEBUN - DİL İNSAN VE VAROLUŞ Medeniyetler Çatışması ve Kürdler CORONA 19 SAVAŞÇILARI (1) Ezidiler’in çığlığı Kürdistan Davası Yeniden Doğuş Süreci ve Rojava Kürtler ve İdealizm Diriliş Ulus nedir ve Kürdlerin Uluslaşması Devletsizliğin Bitmez Azabı Ne olacak bu sefil ahvalimiz? Duh, îro gringî û pîrozîya Newroz'ê Sizlerden özür diliyorum Efrinli çocuklar Hollanda ve Kürdler Efrin ve uluslararası ilişkiler Efrin ya Kazanacak, ya Kazanacak! Londra’yı Gezerken... Dayan… Güneş Doğacak Üstüne! Kerkük ve Bağımsızlık! Yasaklı Dilin Yazarı Mehmed Uzun Eski Aydınlıkçı Ahmet Nesin Kime Çalışıyor? Ne Yapmak İstiyor? Hırvatistan Bağımsızlığın Mutluluğunu Yaşıyor İlk kez Birleşmiş Milletler'de Alevilik Tarih Lanetleyecek Hepimizi! Kutlu Doğum Haftası! Halepçe, El Enfal ve Devletleşmek Sağlıklı Bir Ulus Olmak İstiyorsak Düşünce Sistemin Bozuksa... Kürdler Neden Tuhaflaştı? 21. Yüzyılın 'Kürdistan yüzyılı' olacağı noktasında ortak bir düşünce var. Anadilin Ölümü Bir Halkın da Ölümüdür Sur'da Suriyeliler Seçmen Oldu, KCK Nerede? Çılgın Bir Plan Türk Parlamentosu'ndan Ayrılma Zamanı Gelmedi mi? Kolombiya'da Savaş ve Barış Ahmet Altan ile Bir Anı Bir Röpörtaj... Kurtuluş Darbe ve Kürdler Günahkarız Yazıtlar Tapınağında Gerçekler Neden Acıdır? Biz Kürdler Aptal ve Türklerin Başına Belamıyız? AKP'de ki çatlaklar Kürdleri sevindirmesin Ulusal Birlik Ve Aydın Sorumluluğu Türkler Neden Rojava'ya Düşman? Sahi Dost ve Düşman Kimdir? Çanlar Kimin İçin Çalıyor PKK Neden Dünyanın Gazabına Uğramış Kürdler ve Devletleşmek İsmail Beşikci Lozan’daydı Dayanışma 'Akıl Vermek' Değildir Cenevre Görüşmelerinin Arka Planı Cenevre 3 Konferansı Hal û Ahvalimiz HDP Çaresizlik İçinde Hayatta Dair Notlar Devletsizlik, Kar Altında Bir Mezarlıktır Kalleşlik ve Yiğitlik Aziz Sancar Nobel’i Geri Verecek Tanrıça Ağlıyordu Türkiye İntihara Koşuyor Tahir Elçi Neden Katledildi? Nitelikli yada Niteliksiz Olmak Korku ve Yılgınlığa Kapılmadan Seçimin Düşündürdükleri Aydınlanma ve Kürdler Kürdler ulusal bilincin neresinde? Dehşet Bir Sömürgecilik! Bir Eylem Planı Öneriyorum Kadınlar Erteledi Ölümümü Her Yanımız Puşt Zulası İsyan ve Özgürlük Varoluş Ya Da Yok Oluş Prof. Dr. İsmet Şerif Vanlı İle Hayatı Ve Vasiyetine Dair Bir Söyleyişi Gece Yarısı Notlarım Lozan Antlaşması Tarihin Çöplüğünde Kürtler ve Devlet Olgusu Kimsiniz Yahu Kimsiniz? Türkiye'nin Kürd Düşmanlığı Kürdistan Devrimi Batı'da Demokrasi, Doğu'da Kürdistan Kazanacak Yeniden Doğuş Öyküsü Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 2 Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 1 Kürdistan'da Kutlu Doğum ve HÜDA-PAR Kürdlerin Seçim Heyecanı BM Halepçe ve Enfal’i Jenosid olarak kabul etmelidir Adaylığımı Geri Çekerken... Kadınlar ve Devletsizliğimiz Ey Yurdum.... IŞİD, Kobanê, İslam ve Uygarlık Kürtler ve İslam Kaosu Kerkük'ten Akdeniz'e Kürdistan Pazarı Kürdistan Bir Hayal Değil Kürd Ulusal Hareketi KCK'ye Önerimdir PKK Paradigma Değişikliğine Gidecek mi?