İnsan duygularının en kutsalı saygın yaşam duygusudur. En dokunulmazı da insanın özgürlüğüdür. İnsanın en çılgını, en isyankârı özgürlüğünün gasp edilmesiyle ortaya çıkar. Özgürlüğü gasp edilmiş isyankarların önüne zamanı geldiğinde hiç kimse geçemez.. Çünkü en büyük aşk özgürlüktür; böylesi aşklar hiçbir bariyer tanımaz, yıkar geçer… Bundan ötürü bir halkın özgürlüğüne ipotek koymak lanetlidir. Siz siz olun lanetli olmayın.

New-York’ta iken dünyayı yöneten devlet sistemini öğrenmek için yazılı kaynakları incelemiyordum; ABD’de bir kişiye izinsiz dokunmak hapis cezasını gerektir, bu kadın olursa 3 yıllık bir hapis cezasına kadar çıkabilir. İşte güçlü ve ciddi devlet olmanın temelleri hukuka dayanır, yani sınırların dahilinde insan özgürlüğünü kutsayarak. İsviçre bir vatandaşı için çok şey yapabilir. Dört ayrı dil ve kültür ve o dillerde eğitim hakkı, saygı duymamak mümkün mü? Peki kim niye sorun çıkarsın? Çünkü temel toplumsal sorunları çözmüş ve hakları sağlamışsın.

Hani \"Kürd sorunu benim sorunumdur, çözeceğiz\" diyordunuz, neden bu denli yalancısınız, neden sözünüzün eri değil siniz?

Önce insanlığını göstereceksin, eşitlik sağlayacaksın, katliamlar yapmayacaksın sonra sana karşı şiddet kullananlara “Terör” diyebilirsin. Faşist halinle kime terörist diyorsun ey ceberut devlet!

Kürd kadın savaşçı Ekin Van\'ı katlettikten sonra soyup kent ortasında hatıra fotoğraf çekmek kadardır yiğitliğiniz ve insanlığınız… Buna barbarizm denir. Kürd halkı kendisine karşı bu denli barbar davranan bir devlette yaşamak zorunda mı? Katlettiğin savaşçı ve sivillere nasıl davranıyorsunuz? Cenazelerini bile gömemiyor, yaslarını bile tutamıyorlar. Karşılık verilince de “ŞEHİTLERİMİZ” diye bağırıyorsunuz. Başkasının vatanında sivil katlederken, dağlarını, ormanlarını bombalarken şehit olunmaz ey cehalet!

Yüzbinlerce ton yakıcı yıkıcı bombaları Kürdistan\'a atacaksın ve “Teslim ol” diyeceksin? Uygarlığın, demokrasin var mı? Sen kime teslimiyet dayatıyorsun?

Kürd halkına 90 yıldır sürekli \"Teslim ol\" çağrıları yapmak nerdeyse her kesimin genlerine işlemiş ve adeta kanıksanmış bir olgu ve sanki bu bir kader. Bu çevreler neden Kürd halkının haklarından bahsetmiyorlar? Çözümsüzlüğün, savaşın kaynağı Kürd halkının hakları değil mi?

Sözünü Tutacak Ciddi Devlet Olcaksın

Sözünü tutmayan ve terörü başlatan AKP değil miydi? Kandil\'e günlerce bombalar yağdıran AKP-TC değil miydi? “30 günde 950 terörist öldürüldü” diyen manşetlerden verenler onlar değil mi? Kürd halkının en yiğit evlatları bu hırsızların kurbanlık koyunları mıdır? Elbette halk karşı koyacaktı. O halde şimdi kim silahları bırakmalı, susturmalı? Madem sorunun kaynağında haksızlar var, bir halkın varlığı dahil ana dilde eğitim hakkı bile yok o halde koşulsuz Kürd halkının ana dilinin anayasal düzeyde hemen tanıması gerekmez miydi? Bir iyi niyet jesti olsun diye. Yok sorun sömürgeciliğin Kürdistan’da yapısal olmasında olduğunu biliyoruz bilmesine de bu ülkede sosyologlar, antropologlar, tarihçiler, hukukçular yok mu? Bilinçsizler mi vicdanlarını mı yitirmişler? O halde bu halk ölüme mi razı olsun? Madem ölecek seni de kendisiyle öldürecek ey uygarlıktan nasibini almamış ceberut devlet! Varsan bu ölüm dansına istersen devam et, tarih kaybedeceğini yanı başındaki Saddam ile göstermiyor mu?! Ekonomik kriz ve ardından siyasal kriz seni de batıracak. Kürdistan\'da estirdiğin terör Kürde yıkım olsa da bumerang gibi geri dönüp sana çarpıyor. Ekonomik ve siyasi buhran derinleşiyor. Ama bu halk ölmez bilesiniz.

Bin yıldır Türk Alevilerine de kanlar kusturdunuz, katliam ve aşağılamalarla kendisini gizleyenler haline getirdiniz. Nihayet AİHM Aleviliği meşru ve Cem evleri’ni de ibadethane kabul edince sizde etmek zorunda kaldınız. Ama eminin sindiremeyip zalimliklerinize devam edeceksiniz.. Bu mu insanlığınız? Diğer gayri Müslimlerden bahsetmeyelim, köklerine kibrit suyu döktünüz, acıdır ama onları yok ettiniz.

Yeni Kuşak Geliyor

Unutmayın ki mücadeleyi başlatan bu kuşak hakikaten çoğulcu demokratik bir birliktelikten yanaydı, lakin öyle bir terör estiriyorsunuz ikinci kuşak “tam bağımsızlık”çı bir yol izlese artık bu günleri arayıp bulamazsınız. Kürt siyasi hareketi şimdiye kadar nesnel koşulların da gereği çok- parçalı bir yapıda ilerledi. Legal alan ve HDP’nin başarısı yadsınamaz fakat unutmasın ki silahlı gücün varlığı olmasaydı sokaklarda Kürtçe ağlamak bile linç nedeni olurdu.

Fransızcanın üçte biri kadar kelime haznesine sahip Türk diliyle felsefe yapılamayacağını biliyoruz fakat mantıklı bir şeylerde mi söylenip yazılamaz? Hasan Cemal ve birtakım yazarlar PKK\'ye çağrısı vapmış; Tek taraflı ateşkes istiyorlar. Türk meslektaşlarımdan hakaret, aşağılama ve karalama yapmayanların dışındakiler de PKK’ye çağrılar yapıp duruyorlar. Sanki PKK Türklerin anavatanını işkal etmiş, varlığını inkar etmiş, karşı koyanları, zindanlara atmış, kurşuna dizmiş, binlerce Türk köyünü dünya haritalarından silmiş ve onlarda çağrı yapıyorlar PKK’ye “Dur” falan… Biz de Türk devletine çağrı yapıyoruz “Kürdistan dağlarına ve köylerine bombardımanı durdur, Kürd halkının ANADİLDE EĞİTİM hakkını hemen tanı, uluslararası garantörler eşliğinde kamuoyuna açık PKK ile müzakere yap ve bu şartlarda iki tarafta silahları sustursun!!!” Çağrıların sadece PKK’ye yapılıyor olması sorunu uzatmaktan, sömürgeciliğe hizmet etmekten başka neye yarayabilir? Türk devletinin yaptığı kıyımlar, katliamlar, dağları bombalamalar, kasabalarımızı harabeye çevirmeler meşruymuş gibi bir algı var. Bu algı sömürgeci psikolojisidir. Bunun insanlık değerleriyle alakası olamaz. Bu meşruluğu kim verebilir? Uluslararası hukuk vermiyor. Aslında ulusal hukukta vermiyor bu hakkı, fakat cumhuriyetin kuruluşundan beri tüm değerleri elinden alınmış ve yok edilmek için anadilinde dahi eğitim yapama hakkı tanınmayan Kürd halkına çağrı yapacaklarına devletlerine yapsınlar. En azında barışseverler, aydınlar “Koşulsuz ve en ivedi biçimiyle Kürd halkının ana dilini hemen tanı.” diye..

Her sabah Kürd bebelere “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” dedirtmek kadar ırkçı, faşizan bir uygulama olabilir mi sevgili Hasan Cemal? AKP’nin “Bu sorunu ben çözerim diyerek başlattığı kandırmaca “çözüm süreci” hatırına Kürd Hareketi 3 yıldır ateşkes şansı tanıdı. Geçmiş tek yanlı ateşkes sayısı 9’dur ve PKK binlerce kayıp verdi kansız bir çözüm uğruna. Siz bu halkı kurbanlık koyun mu sandınız? AKP bunu çok kötüye kullandı. Palazlandı, devletin malını kendi malıymış gibi halka rüşvet olarak dağıttı, tekrar, tekrar iktidar olabilmek için halka kömür, beyaz eşya, hatta para da dağıtırdı ve nihayet yalancının mumu söndü ve tekrar iktidar olmak için kirli, kanlı bir savaş başlattı. Lakin tutmuyor ve tutmayacakta. Şimdi halka sadece CENAZE dağıtır duruma düştü

Dünyanın önemli merkezlerinden ve farklı organlarından Türk sistemini okuyorum. Bir yıl önce defalarca yazdım Türkiye’yi derin bir ekonomik kriz ve ardından siyasal bir buhran başlayacak diye. Ve dolar 3 bini aştı yani şimdiden insanların cenindeki 100 lira 70 lira düştü. Elbette sevinilecek bir durum değil fakat tek müsebbibi AKP’dir.

Kürdistan’da sömürgeciliği ret etme direnişleri Kürd halkının yaşadıklarına karşı en meşru müdafaadır.