Aydın Dere Son Makaleler

PKK Paradigma Değişikliğine Gidecek mi?

Kürtlerin teritoryal ve siyasal egemenlik sahibi olma fırsatı hiç bir zaman bu denli yakın olmadı.
PKK Paradigma Değişikliğine Gidecek mi?
Makaleyi Paylaş
Kürtlerin teritoryal ve siyasal egemenlik sahibi olma fırsatı hiç bir zaman bu denli yakın olmadı. Türkiye NATO’nun üyesi olmasından ötürü 30 yıldır NATO’yu Kürd Ulusal hareketine karşı kullanıyordu. Kürd ulusal hareketi ise ne yazdık ki dolaylı olarak NATO’ya karşı savaşmak zorunda kalıyordu. Kürd hareketi milyonlarca kitle desteğine rağmen tamamen haklı bir cephede olduğu halde NATO belasından kurtulamıyordu. PKK terör listelerine alınmış, uluslararası ilişkileri marjinalleştirilmişti. Türk ordusunun askeri operasyonlarında NATO’nun üstün sofistike teknolojisi uygulanıyordu. Ve nihayet 30 yıl sonra Kürd kadınının da en ön saflarda olduğu Kobanê direnişi bu dengeleri bozmuş gözüküyor.

Cemil Bayık röportajında üçüncü bir gücün çözüm sürecine gözlemci olmasını istediklerini ve bunun ABD olabileceğini söylemesi geç bile kalınmış rasyonel bir yaklaşımdır. Kürd Ulusal Hareketi ABD ve NATO’yu karşısından çıkaracak bir paradigma değişikliğine gitmek zorunda. Zira Ortadoğu’da NATO, ABD ve İsrail güçleri karar vermeden hiç bir halkın, etnik gurubun ya da siyasal yapının bir statü sahibi olması nerdeyse mümkün görülmüyor. Bu konjüktürel gerçeklik bir tez değil; ömrümün yarısından fazlasını dünyanın diplomasi merkezi olan ve aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin’de merkezi de olan Cenevre’de gazetecilik yaparak geçirdim.

Berlin duvarının çöküşünden sonra Birleşmiş Milletler genel kurulunda İsrail ve ABD aleyhine herhangi bir Ortadoğu ülkesinin el kaldırmasına rastlamadım. NATO’nun 6. maddesine göre her üye korunmak ve kollanmak zorunda. Üyesine yapılan saldırı NATO’ya yapılmış saldırıdır. İşte Türkiye, PKK’ye karşı asıl gücünü buradan alıyordu. Aksi durumda Türk devleti PKK’ye karşı kaç yıl dayanabilirdi? Onlarca yıl süren bu muharebede sorun, birinin diğerini fiziksel imha etmesi değil elbette, devlet olmanın hassaslığı var; NATO’nun desteği olmadan yürütülecek bir savaş Türk devletini önce ekonomik, sonrada derin bir siyasal buhrana sürüklemesi kaçınılmazdı. AB, İMF ve ABD üçlüsünün desteği olmasaydı TC savaştan ötürü ekonomik buhrana girerken Kürd Hareketi hem ulusal hem de uluslararası düzeyde ivme kazanması Türk devletini Kürd hareketi ile müzakereye çabuk oturmasını sağlayacaktı. Bunun örneklerini Balkanlarda da gördük.

Türk ordusunun modern silahları ABD ve İsrail güdümlüdür. Kendi başına bir savaş uçağını kaldırması ve bir yerleri bombalama olanağı dahi yoktur. Aksi durumda adamın başına çuval geçirirler. Çünkü ABD mevcut durumda dünyayı kontrol eden bir zamanların Roma İmparatorluğu’dur ve O’nun Ortadoğu ayağı İsrail’dir. Güney Kürdistan her açıdan PKK’den daha zayıf olmasına rağmen ABD’nin desteğiyle bağımsızlığını ilan edebilecek bir düzeye geldi. Bu durum dünyayı okuyamayan klişe sola göre emperyalizm ile işbirliği olarak lanse edilebilir. Bunun arkasında Kürd halkının iflah olmama düşüncesi var. Elbette Kürtlerin halka dayanan askeri ve politik başarısı esastır, fakat küresel güçlerin tarafsız kalması bile sömürgecini kolay mat etme olanağını sunuyor. Kaldı ki PKK temsil ettiği demokratik, modern değerler Batı’yla en çok müttefik olması gereken ulusal bir harekettir. Diğer yandan Ortadoğu’da varlık gösteren bir hareketin İsrail faktörünü göz ardı etmesi dünyayı iyi okuyamadığı anlamına gelir. 300 milyonluk 22 arap devletlerinin İsrail’e karşı gelememesi bir mucizeden çok İsrail’in reel bir süper güç olmasında aramak gerek.

İsrail’e karşı önyargılarınızdan kurtulmak kolay değil, ancak bir gerçek var ki; İsrail, kendi içişlerinde hiç kuşkusuz Ortadoğu’nun en demokratik hukuk devletidir. İsrail müttefiklerine karşı İran ve Türkiye’den çok daha prensip sahibidir. İsrail Türkiye gibi Esad’a “kardeş” diyen hemen ardından da ölümünü isteyebilecek kadar ilkesiz değildir. İsrail Filistin ile ilişkilerinde de inkarcı değildir. Peşmerge ve Gerillanın muazzam bir direniş gücü ve geleneği var fakat Arap devletleri, İran ve Türkiye istilasından korunmak için Kürdlerin birlik olması ve uluslararası destek ihtiyaçları zorunludur. Bu anlamda İsrail ve ABD olmasaydı bugün en muazzam direnişe rağmen Federe Kürdistan’dan söz edemezdik.

Filistinli liderler olası bir Kürdistan’ı Arap dünyasının sırtında hançer olarak gördüklerini beyan ederken, DAİŞ’in Kürdlerin kadim yurduna saldırarak binlerce insanı katlettmesi ve binlerce kadını pazarlara çıkarması karşısında hiç bir arap ülkesinden tepki gelmemesi, yıllardır sürdürdüğümüz aşırı idealist ve iyimser politikalarımızı gözden geçirmemizi gerektirmez mi? Sadece Türkiye’ye kalsaydı Güney Kürdistan’ın kurulamayacağından emin olmamız gerek. Dörtlü sömürgeci ittifak Güney Kürdistan’nın oluşumuna asla izin vermezdi. ABD Türkiye’yi Kürdistan ile iyi ilişkilerde olmak için tehdit ettiği gizli diplomatik kayıtlardadır.

Geçenlerde Amerikalı politikacı Steve Stockman, ülkesinin Almanya gibi Kürdlere ağır silah vermeye devam edeceğini belirtti. Steve Stockman, Bağdat’ın Erbil üzerindeki bütün yolları kapatması üzerine Kürdlerin kendi petrolünü satmakla doğru bir karar aldığını ifade etmesi çok şey ifade ediyor. İsrail’in ilanı yapılacak Kürdistan’ı tanımaya hazır olduklarını söyleyen ilk ülke olması saygıdeğerdir. Dikkat edilirse Birleşmiş Milletler, Zumar ve çevresindeki ilerleyişinden dolayı Peşmerge Güçleri’ni tebrik etmesi Kürtlerin tarihinde bir ilktir.

Dört sömürgeci devleti çok korkutan ve asla istemedikleri iki faktör var; Biri, Kürtlerin siyasal birliği, diğeri ise Kürdistan’i güçlerin ABD ve İsrail ile müttefik olmaları. Kürtler Rusya’yı siyasal hesaplarından çıkarmalıdır; çünkü İran ve Suriye ile olan stratejik ilişkilerinden ötürü Rusya Kürtler ile asla mütteffik olmayı tercih etmeyecektir. Duma’ya rağmen Moskova’nın Öcalan’a sığınma izni dahi verememesi bunun başlıca kanıtlarındandır. Bu anlamda İsrail dolayısı ile ABD’nin İran, Suriye ve DAİŞ karşıtlığı, Kürtlerin savunduğu demokratik değerler Kürdistan ile İsrail-ABD ilişkilerini kolaylaştırıyor. Bu anlamda Güney Kürdistan ve onun uluslararası desteğiyle Rojava’nın İŞİD, El Nusra, Suriye ve Türk devletine karşı güvenceye alınması tarihsel bir zorunluluktur. Unutulmasın ki Türkiye PKK’ye karşı Tamil halkının silindir gibi ezilmesini model almak istemişti. Tamiller muazzam bir direniş gösterdi, fakat uluslararası desteğin olmaması başlarına gelen felaketi bizlere adeta bir ders olarak sunmakta.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Nerina Azad
Bu makale toplam: 12393 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:34:14

Son Makaleler

2021’DE ASİL RUHA ULAŞMAK Nasıl bir ulusal tavır? Kürdler ve Uluslararası İlişkiler ZİMAN MİROV Û HEBUN - DİL İNSAN VE VAROLUŞ Medeniyetler Çatışması ve Kürdler CORONA 19 SAVAŞÇILARI (1) Ezidiler’in çığlığı Kürdistan Davası Yeniden Doğuş Süreci ve Rojava Kürtler ve İdealizm Diriliş Ulus nedir ve Kürdlerin Uluslaşması Devletsizliğin Bitmez Azabı Ne olacak bu sefil ahvalimiz? Duh, îro gringî û pîrozîya Newroz'ê Sizlerden özür diliyorum Efrinli çocuklar Hollanda ve Kürdler Efrin ve uluslararası ilişkiler Efrin ya Kazanacak, ya Kazanacak! Londra’yı Gezerken... Dayan… Güneş Doğacak Üstüne! Kerkük ve Bağımsızlık! Yasaklı Dilin Yazarı Mehmed Uzun Eski Aydınlıkçı Ahmet Nesin Kime Çalışıyor? Ne Yapmak İstiyor? Hırvatistan Bağımsızlığın Mutluluğunu Yaşıyor İlk kez Birleşmiş Milletler'de Alevilik Tarih Lanetleyecek Hepimizi! Kutlu Doğum Haftası! Halepçe, El Enfal ve Devletleşmek Sağlıklı Bir Ulus Olmak İstiyorsak Düşünce Sistemin Bozuksa... Kürdler Neden Tuhaflaştı? 21. Yüzyılın 'Kürdistan yüzyılı' olacağı noktasında ortak bir düşünce var. Anadilin Ölümü Bir Halkın da Ölümüdür Sur'da Suriyeliler Seçmen Oldu, KCK Nerede? Çılgın Bir Plan Bir Kayıp Feryadı Türk Parlamentosu'ndan Ayrılma Zamanı Gelmedi mi? Kolombiya'da Savaş ve Barış Ahmet Altan ile Bir Anı Bir Röpörtaj... Kurtuluş Darbe ve Kürdler Günahkarız Yazıtlar Tapınağında Gerçekler Neden Acıdır? Biz Kürdler Aptal ve Türklerin Başına Belamıyız? AKP'de ki çatlaklar Kürdleri sevindirmesin Ulusal Birlik Ve Aydın Sorumluluğu Türkler Neden Rojava'ya Düşman? Sahi Dost ve Düşman Kimdir? Çanlar Kimin İçin Çalıyor PKK Neden Dünyanın Gazabına Uğramış Kürdler ve Devletleşmek İsmail Beşikci Lozan’daydı Dayanışma 'Akıl Vermek' Değildir Cenevre Görüşmelerinin Arka Planı Cenevre 3 Konferansı Hal û Ahvalimiz HDP Çaresizlik İçinde Hayatta Dair Notlar Devletsizlik, Kar Altında Bir Mezarlıktır Kalleşlik ve Yiğitlik Aziz Sancar Nobel’i Geri Verecek Tanrıça Ağlıyordu Türkiye İntihara Koşuyor Tahir Elçi Neden Katledildi? Nitelikli yada Niteliksiz Olmak Korku ve Yılgınlığa Kapılmadan Seçimin Düşündürdükleri Aydınlanma ve Kürdler Kürdler ulusal bilincin neresinde? Dehşet Bir Sömürgecilik! Bir Eylem Planı Öneriyorum Kadınlar Erteledi Ölümümü Her Yanımız Puşt Zulası İsyan ve Özgürlük Varoluş Ya Da Yok Oluş Prof. Dr. İsmet Şerif Vanlı İle Hayatı Ve Vasiyetine Dair Bir Söyleyişi Gece Yarısı Notlarım Lozan Antlaşması Tarihin Çöplüğünde Kürtler ve Devlet Olgusu Kimsiniz Yahu Kimsiniz? Türkiye'nin Kürd Düşmanlığı Kürdistan Devrimi Batı'da Demokrasi, Doğu'da Kürdistan Kazanacak Yeniden Doğuş Öyküsü Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 2 Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 1 Kürdistan'da Kutlu Doğum ve HÜDA-PAR Kürdlerin Seçim Heyecanı BM Halepçe ve Enfal’i Jenosid olarak kabul etmelidir Adaylığımı Geri Çekerken... Kadınlar ve Devletsizliğimiz Ey Yurdum.... IŞİD, Kobanê, İslam ve Uygarlık Kürtler ve İslam Kaosu Kerkük'ten Akdeniz'e Kürdistan Pazarı Kürdistan Bir Hayal Değil Kürd Ulusal Hareketi KCK'ye Önerimdir