Kürt milleti 40 yıldır, “kendilerini kurtaracağı iddiasında olan” ve bu iddia üzerine Kürdistan’ın tarumar edip viraneye çeviren, en önemlisi de Kürt milletinin özgürlük hayallerini yerlerde süründürüp adeta yerle bir eden, buna ek olarak da on binlerce cana mal olmasına rağmen ellerine zerre kadar bir kazanç geçirmemesine istinaden bunun müsebbibi olan hareketin lideri Abdullah Öcalan ve onun yönettiği PKK örgütünü en sağlam belgeler olan kendi ağızlarından çıkan sözlerden tanıması, en tabii hakları değimlidir?
İşte bugünden itibaren birkaç bölümlük yazıyla bunu gerçekleştireceğiz İnşallah…!!!
Bu 14 sayfalık belge ve video link Abdullah Öcalan’ın Hasan Atilla Uğur’a yaptığı 2 saat 32 dakikalık (görüntülü) itiraflarından derlenmiştir…\' Başlığı;
PKK Nedir, Ne Değildir?
Bu bölümün konu başlıkları:
Abdullah Öcalan:
- Geldim devlete katıldım.
-Yalnız PKK\'yı değil, bütün Kürt kitlelerini genelde Türkiye ile bütünleşmeye çağıracağım. Bunun için onların beynini yavaş yavaş getirmem lazım. İşte bu harika bir yaklaşımdır.
- Emrinize gireceğiz
- En büyük hizmet tutkusu bendedir
- Dünyadaki en büyük işleri taşeronlar yapar
- Hizmetimi çocukluğumdan beri kanıtlarım
- Milyonlarca(Kürt)insanı ilaç gibi kullanacağız
-Kürtçülük konusunu halledeceğim
-Bizimkiler devlete uzak düştü halletmeliyiz
-Devletin adamı olmak çok büyük olaydır
-(Kürtleri) Mimar gibi (Türkiye’ye) bağlayacağım (hem de) çok güzel bağlayacağım
- Kritik şeyler boyumu çok aştı
-\'Gel şunu yap\' deyin, bu benim için emirdir
- Devlet bana hizmet imkânı versin
- Devletin akıllı bir eri gibi çalışacağım
Kafkasya’dan Suriye’ye kadar bütün Kürtlerle beraber Türkiye’nin emrine gireceğiz,
“Kafkasya’dan Suriye’ye bütün güçle Türkiye’nin emrine gireceğiz, vereceğiz. 20-30 milyon, çevre ülkelerdekiler, çeşitli azınlıklar ve Türkmenler de var; yani bütün Kürtleri, Türkiye’nin hizmetine sokacağım. Çünkü ben elimdeki gücü biliyorum. Bu, müthiş bir güçtür. Bu gücü İngiltere 200 yıldır ele geçirmek istiyor. ABD, İran, Rusya, hepsi bunun peşindedir. Tamam, benim biraz zararım oldu ama onun kat kat üzerinde kazandıracak imkânım var. Neden bunu görmeyeceksiniz ki?..Ben büyük kazandıracağım. 20-30 milyon, çevre ülkelerdekiler, çeşitli azınlıklar ve Türkmenler de var, yani bütün Kürtleri, Türkiye’nin hizmetine sokacağım. Bu sayının içinde Azeriler de var. Bu kaldıraçlarla Türkiye’yi ayağa kaldırırız.
Suriye’deki Kürtleri kazanmak dev gibi iştir
Benim verdiğim savaşı siz bilemezsiniz. Suriye’de kuzeyde binlerce Kürt vardır. 300-400 tutuklu vardır, bunların kazanılması dev gibi iştir. Üzerlerindeki baskı müthiştir. Ben orada (Suriye’de) sırat köprüsünde gibiydim. Burada rahat uyuyorum. Orada bir gün bile rahat uyuyamadım. Bu durum İran için de geçerlidir. Kardeşim Osman’ı (Öcalan) “İsfahan’a götüreceğiz” dediler, şiddetle karşı çıktım. Bu, Yavuz Sultan Selim dönemine benziyor. O zamandaki beylikler savaşına benziyor. Ben o zamanki Türk tarafı gibiyim. Eğer Kürtlerin Osmanlı ile ittifakı olmasaydı imparatorluk oluşamazdı. Torosların öbür tarafı Yavuz’dan önce yoktu. Şimdi de aynısı yaşanıyor.
Eğer biz Kürt olayını Türkiye’ye sağlam bağlayamazsak, Orta Asya yolu da kapanacaktır.
Şu anda Ermeniler ile İran ittifak içindedir. Rusya da dev gibi geliyor. Bunu yaparsak Türkiye’ye karşı Ermeni-İran-Rusya ittifakının yolu kesilecektir. Çünkü biz yapmaz isek Kürt şeyini bunlar direkt kullanacaklardır. Ben tercihimi Türkiye’den yana yaparken büyük planladım.
12 Mart, 12 Eylül önemli adımlardır
Bana göre bu yapacağımız, devletin en ciddi, en akıllı hamlesidir. 27 Mayıs’tan da, 12 Eylül’den de, 12 Mart’tan da, hatta 1908’den bile daha önemli bir adımdır. Türkiye’ye en büyük hizmeti yapacak ve tarihi bir yaklaşımdır.
Emrinize gireceğiz
Şu anda her şey hazırdır. Şimdi en ideal duruma gelebiliriz. Bana benim buraya gelişim ile Batı, Rusya, İran panik durumuna girmiştir. Devletin direkt olarak bir şey yapmasına gerek yok, biz taşeronuz. Bunlarla yani, Kafkasya’dan Suriye’ye bütün güçle Türkiye’nin emrine gireceğiz, vereceğiz. Ve müthiş olacak, bunu küçümsemeyin. Bu, Türkiye’yi müthiş büyütecek. Büyüyen Türkiye’den de herkes kazanır. Buna neden kimse karşı çıksın ki...
En büyük hizmet tutkusu bendedir
Çatışmalar ve eylemlerle ilgili bin kat acılar içindeyim. Ben bu ülkeye hizmet nasıl yapılır onu göstereceğim. Başka ne yapayım? Ben eylemlere yüzde doksan karşı idim. En büyük hizmet tutkusu bendedir. “Bunca yıl sonra geldin, bunları söylüyorsun, nasıl yüzün tutuyor” diyebilirsiniz.
Dünyadaki en büyük işleri taşeronlar yapar
Şimdiye kadar nasıl onlar Türkiye’yi bu noktalarda zorladılarsa yüz yıldır, iki yüz yıldır bunu yaptılarsa, şimdi her şey tersine dönecek. Şimdi bir defa Türkiye buralarda bölgeyi kontrol altına alacak. O zaman göreceğiz ki, İngiltere bitti. ABD ikinci plana düşecek. Onun için diyorum, Türkiye’ye büyük kazandıracağız diye. Bakacaksınız, Suriye mahvoldu, İran öyle; ben tanıyorum, oralardaki durumları çok iyi biliyorum. Bunu planlamamız lazım. Ben fazla bir şey istemiyorum. Sınırlı çalışma araçları istiyorum. Bu, direkt devletin yapacağından çok daha kolay ve önemlidir. Çünkü bazı şeyleri direkt devlet olarak yapmak olmaz. Ve zordur. Biliyorsunuz, ABD dev dünya gücüdür ama o bile taşeron kullanır. Dünyada en büyük işleri bunlar yapar. ABD ve İngiltere dünya çapında yapar. Bu gerçekçidir de. Hayali mayali bir şeyden bahsetmiyorum. Hazırdır bu güç. Bunların hazırlanması destansı bir savaş ister.
Hizmetimi çocukluğumdan beri kanıtlarım
Ben tekrar söylüyorum, Atatürk’ün üzerinde yoğunlaşıyorum. Demokratik Cumhuriyet, Atatürk’ün en önemli amaçlarından biridir. Ve bu (Atatürk) çizginin en büyük militanlarından birisi benim. Ben bu devlete büyük güç ile en iyi evsafta çalışacak biriyim. Bunu da sizlere çocukluğumdan beri kanıtlayabilirim.
Milyonlarca insanı ilaç gibi kullanacağız
Şu koşullarda bunu söylememin ne kadar değeri olduğunu bilmiyorum ama ben bu değilim, Apo bu değil. İş yapacağım, hizmetim olacak. Milyonlarca (Kürt) insanın gücünü ilaç gibi kullanacağız diyorum tekrar, yani katacağım. Türkiye’yi daraltan her şey tam tersine dönüştürülecek. Bunu yapmak az bir hizmet değil. Bu, yalnız benim zora soktuğum yönleri düzeltmeyecek. 75 yıl öncesinden daha güçlü bir Türkiye katkısı yapacağım. Onları düzelteceğim.
‘Dur, gel şerefinle otur’ deseydiniz
Ama tarihte de bunlar çok olur biliyorsunuz, benim en büyük ıstırabım bu. Ben şimdi mi bunu söylüyorum, hayır; Ortadoğu’da iken de bunları yaşadım. İnanılmaz acılar içinde idi diyorum. Bir kişi el uzatsa da “Dur, gel şerefinle otur” dese idi ama olmadı. Şimdi diyorum; bu imkân dilerim doğar ve gerçekten bu ülkeye hizmet nasıl yapılır onu göstereceğim. Başka ben ne yapayım, yani eylem deyip geçmeyin; kan döküldükten sonra insan kendini şaşırır. Ayakta durmak bile mucizedir. Artık bitmelidir.
Kritik şeyler boyumu çok aştı
Amacı aşan şeyler çok olmuştur. 84 de öyledir. (İlk eylemleri kastediyor.) Devletin uzatacağı en ufak bir eli nasıl tutmak istediğimi bilemezsiniz. Türkiye ölçülerine göre hiçbir devrimci bunu yapamaz. Hemen “işbirlikçi” derler, “Uzlaşıp teslim oldu” derler. Ama ben yaptım. Yani ben dünyanın en şey devletleriyle her şeyi arayacağım, Türkiye’yle aramayacağım; bu olur mu? Kritik şeyler boyumu çok aştı. Ama tüm eylemler de benim adıma yapıldı. Ama ben bu değilim diyorum.
İğne ucu kadar hizmetim olursa...
Ben Türkiye ile olmaya karar verdikten sonra bu, bütün komşulara da kazandıracaktır. Türkiye ile kazanmak, aslında insanlıkla beraber kazanmaktır. İğne ucu kadar (Türkiye’ye hizmetim olursa ne mutlu bana. Bu, Türkiye’ye bir Türkiye daha katacaktır. Bu sözü şimdi burada veriyorum. Sözümün kanıtlanması adım adım olacaktır.
Hizmetimin karşılığında rütbe istemiyorum
Gönlünüzün dilediği gibi, çıkarların elverdiği gibi olmadı ise o zaman sorumluluğu ben kabul ediyorum. Başarısız olursam her şeyi kabul ediyorum. Burada öyle basit kendini kurtarma hesapları için yapmıyorum. Bu, bir ülkü ve kimsenin yapamadığı kadar yapacağım diyorum. Göreceksiniz, hiçbir şey istemiyorum. Rütbe, şu bu istemiyorum, sadece çalışma imkânı istiyorum. En etkili, dışarıda “Bravo Türkiye” tabirini ispatlamadıysam her şeye varım. Tüm komşuları “Türkiye örnek ülkedir” noktasına getirmediysem; Türkiye’nin hem saygısını hem korkusunu geliştirmezsem ve istenildiği zaman tekrar söylüyorum, orayı büyük bir ekonomik kazanca dönüştürmezsem; cıvıl cıvıl insanların kaynaştığı, emek üretkenliği içinde koştuğu, bırakın silah, sürekli türkülerin söylendiği bir alan getirmezsem yine ben sorumluyum. Bütün Türkiye içinde en büyük bayramı bu“Tonlarca örgüt var içimizde, kişiler var. Ben onların önünde engelim. Birçok şeye el koymak istiyorlar. Ben devletin bir eriyim. Yani bana işaret edin \"Şu ülkede şu tehlike var\" diye; benim için çocuk oyuncağıdır. Ortadoğu\'da, Avrupa\'da hangi ülke olursa olsun Rusya da dahil nerede olursa olsun fark etmez. Bakın o zaman görün dünya nasıl idare edilir. Hayaller ne kadar büyükse çalışma da o kadar büyük olur. Bunu yaparken öyle çok büyük makam, rütbe, çıkar filan da istemeyeceğim. Tek isteğim şunu deyin: \"Apo iyi çalış, görevini iyi becer!\" Bunun bazı küçük olanaklarını isteyeceğim. Eğer devletin bütün varını yoğunu dökerek kazanmak istediği sonuçtan birkaç kat daha fazlasını kazandırmadıysam verin hükmümü, hiç tereddüdüm yok. Beni ciddiye alınız. Bakın ilkokul sıralarında cami hocası vardı köyde. Ben hep onun arkasına geçip namaz kılardım. Bana dedi ki, \"Sen böyle gidersen uçarsın, yani evliya olursun\". Babam da bana \"Oğlum, senin alnında fetih yazıyor, sen tuttuğun her işi başarırsın\" derdi.
\'Gel şunu yap\' deyin, bu benim için emirdir
Birçok solcu güya özgürlük, birçok sağcı güya devleti kurtarmak adına devleti en zor konuma düşürmediler mi? Ben bunları geç de olsa gördüm. Ben basit bir çıkarcılık peşinde değilim. Ama size baktım; \"Kendi devleti için böyle çalışan, kendi devletinin amacına bu kadar bağlanmış bir insan bende ancak hayranlık uyandırır\" dedim. Çünkü doğrusunu söylüyor, doğrusunu düşünüyor; bu durumunuz bende saygı uyandırıyor. \"Gel\" diyorsunuz \"şurada şunu yap\"; bu benim için emir diyorum, yapmam gereken budur, diyorum.
Devlet bana hizmet imkânı versin
Burada ben oyun oynamıyorum. Eğer devlet bana hizmet imkânı verirse, çok açık söylüyorum inanılmaz gelişmeler ortaya çıkacak. Yani doğudaki halkın Cumhuriyetin taze bir kanı haline getirilmesine çalışacağım. Beğenmediyseniz, beğenmezseniz bunu ne yaparsanız yapın diyorum.
Bu durum üzerine iş gerçek bir görev yapmaktır. Hukuki durum ne kadar ağır olursa olsun ben hizmet edeceğim. Benim arzum budur. On yedi yıldır (Suriye\'de yaşadığı yıllarda Arapça öğrenmemesini kastediyor.) iki kelime öğrenmedim, hep bu göreve hazırlıklı olmak için. Böyle bir çalışma imkânından kopmamak için böyle yaptım diyorum. Mesele, bir işi güzel sonuçlandırmak değil midir! Buna yardımcı olun diyorum.
Devletin akıllı bir eri gibi çalışacağım
Şimdi bu noktada ben tekrar rica ediyorum, ben devletin bir eri gibi, oldukça akıllı bir eri gibi çalışacağım. Bu düşmanlık en fazla bana ve devlete yapılmıştır. Ben neden devletin bir eri olmayacağım! Böyle olmaması akıl kârı mıdır! Her şey çok açık ortadadır. Oyun her yerde oynanmıştır, Avrupa\'da oynanmıştır, Yunanistan da başı çekmiştir. Neden; çünkü \"Sen bizim işimiz için kullanılacağın kadar kullanıldın, artık Türkiye ile anlaşmaya başladın, anlaşıyorsun; biz seni mahvedeceğiz\" diyorlar. Buraya gelmeden önce de durum böyle idi, dünyanın her yerinde böyle idi. \"Sen artık bizim için tehlikelisin “diyorlardı. Neden \"çünkü Türkiye ile anlaşmaya çalışıyorsun\". Şimdi işin özünün bu olduğu bence net. Tonlarca örgüt var, içimizde kişiler var; ben onların önünde engelim. Çünkü onlar yaşamak ve güçlenmek istiyorlar. Birçok şeye el koymak istiyorlar.
Ben zaten devletin yanındayım artık, ben zaten devletin bir eriyim. Bu devletin zaten iyiliği için çalışacağım.
Yunanistan bize de TİKKO\'ya da eylem yaptırdı
Bir yığın sahte milliyetçilik var. Bir yığın devlet ve yeni örgüt var. Bunlar elbette ki beni engellemeye çalışacaklar ama olacaklar yalnız bana olmayacak. Ben, bu konuşmayı çok önemli buluyorum. Bunlar bana göre 93\'ten beri Türkiye ile beni dengesiz bir biçimde çatıştıra çatıştıra, birbirimizle vuruştura vuruştura bu noktaya getirdiler. Yunanistan da sonunda ölümcül şeyi vurdu ki, her şey nettir bu konuda. Dikkat edelim, ben şunu söyleyeceğim, yani lanet gelsin hepsine. O eylemler falan hep Yunan kaynaklıdır. TİKKO\'ya da bizim bazılarına da yaptırdı, yaptırıyor. Onlar hep Yunan işi. Şimdi bunları çok dikkate alalım. Ama şimdi bu durumda ben gidersem ne olur biliyor musunuz, Türkiye 84 süreci ile birlikte ne yaşadı ise 2000\'li yıllara yayılacak, kırk türlü şey, Avrupa\'da, kırsalda, doğuda falan; ayrıca Rusya\'sından, güneyinden her tarafından karmakarışık edilecektir.
Bana 6 ay verin örgütü halledeyim
Ben büyük çalışırım. Korkunç büyük çalışırım. Bütün örgüt tektir. Merkez Konseyi, silahlı olanlar da dahil, bakın bir altı ay verin, ben hallederim. Gerçi onlar biraz ütopiktirler ama hallederim. Ondan sonra beni ne yaparsanız yapın, yani öyle fazla bir ödül mödül istemiyorum ama güzel bir şey yapmak istiyorum. Gerçek kişiliğimi bu yönde ortaya koymak istiyorum.
Bendeki hizmet aşkını görün
Hem toprak, hem de vatan ve cumhuriyet açısından bendeki hizmet aşkını, bendeki tutkuyu görmemek büyük hata olur. Yani bu ülkeye sınırsız hizmet şeyimi görememek büyük hata olur. Tekrar söylüyorum çok yaşayıp yaşamamam umurumda değil ama bir hizmet şeyi diyorum, yani Cumhuriyet içinde birlik mi istersiniz, vatanın güzelliğinin paylaşılmasını mı istersiniz, buna katkımı görmeden gidersem bu, bana en büyük ceza olur.
Kaynağın yazılı kaynağın adresi:
https://www.ulusal.com.tr/gundem/aydinlik-ocalanli-acilim-surecini-sarsacak-yazi-dizisine-basladi-h19409.html
Görüntülü video kaynağın adresi:
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.