1946- 1950 Arası.
Türkiye’de ilk kez çok partili sisteme dayanan seçimler 1946 yılında gerçekleştirildi. 1946 seçimlerine, CHP’nin dışında, çok partili siyasal yaşamın ilk partisi olan ve 18 Temmuz 1945 tarihinde Nuri Demirağ tarafından kurulan Milli Kalkınma Partisi (MKP) ile 7 Ocak 1946 yılında, Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan tarafından kurulan Demokrat Parti (DP) katılmıştır.
1946 seçimlerinin Türkiye geneline ilişkin sonuçları dikkate alındığında İller bazında detaylı bilgi (oy oranları açısından) bulunmamaktadır. Ancak CHP’nin % 87,3 oranla birinci, DP’nin ise % 11,6 ile ikinci parti olduğunu ilan eden resmî sonuçlarla karşılaşıyoruz. Bu seçimde Bingöl iline ait verilerde sadece CHP’nin oyların % 100’nüaldığı belirtilmektedir.
1946 yılında yapılan seçimlerde seçme hakkından mahrum bırakılan cezalı iller bulunmaktaydı. Bu illerde halkın önüne sandık konulmamıştır[1]. Söz konusu iller Bingöl, Diyarbakır, Bitlis, Ağrı, Muş, Mardin, Hakkâri, Malatya, Siirt, Van, Kars gibi Kürd illeri ile Çoruh, Gümüşhane, Rize, Niğde ve Kırşehir’de DP’nin teşkilatlanmasını tamamlamadığı gerekçesiyle seçimlere katılması engellenmiştir. Ancak ismi zikredilen iller dikkate alındığında Kemalist Rejime muhalifliğiyle öne çıkan kentler olduğu görülecektir. Kürd illeri ise söz konusu cezalandırmaya yörelerinde gerçekleştirdikleri Kemalist Sistem karşıtı başkaldırılar sebebiyle seçme cezasına çarptırılmışlardır.
Bingöl ise 1946 seçimlerinde Şeyh Said başkaldırısına destek verdiği ve başkaldırının merkezi haline geldiği için temsil cezasına çarptırılmıştır. Dolayısıyla 1946 seçimlerinde Bingöl genelinde seçim yapılmamıştır. Sadece CHP’nin merkezden belirlediği adaylar vekil olarak kabul edilmiştir[2].
1950 resmi seçim sonuçları dikkate alındığında 1946 seçimlerinde DP’nin seçime girmesine izin verilmeyen Kürdistan illeri bazında CHP’nin daha başarılı olduğu görülmektedir. Bingöl, Bitlis, Malatya, Van ve Kars illerinde CHP açık ara önde olmuştur. Diğer İllerde ise Diyarbakır, Muş, Siirt, Ağrı ve Mardin gibi illerde ise küçük farklarla DP’nin kazandığı görülmektedir. 1950 seçimlerinde Bingöl, CHP:15.700 oyla % 61,3 DP:8.341 oyla, % 32,6 Bağımsız:1.560 oyla, % 6,1 şeklinde oy almışlardır. İki millet vekilini CHP kazanmıştır. (Feridun Fikri Düşünsel ve Mustafa Nuri Okçuoğlu)
Bu sonuçlar ve ortaya çıkan durum dikkate alındığında Bingöl’de 1950 seçim sonuçları Bingöl halkının Kemalist Sistemle ilerleyen süreçte başının derde girmesini istemediği açıkça belirleyebilmektedir[3]. Kemalist Sistem kıskacını geçen yirmi yıllık süreçte iliklerine kadar yaşamış Bingöl de seçim sonuçlarının farklı olmasını beklemek elbette mümkün görünmemekteydi. Baskıcı dönemin tüm nitelikleriyle ortada olduğu bu dönemdeki seçim sonucunun toplumsal tepkiyi doğru biçimde vermesi de beklenilemezdi. Dolayısıyla sadece sonucu tahlil etmede Türkiye geneliyle paralellik taşımadığı şeklindeki klasik yaklaşım yerine sonucun arka planını anlamlandırmaya çalışmak daha doğru bir tutum olacaktır.
Doç Dr. Yılmaz Bingöl[4] bu konudaki analizinde sonuçların Türkiye genline uymamasını gerekçe göstererek bir tutarsızlık olduğunu belirlemektedir. Ancak yaşanmışlığın gelecekte halkın tutum belirlemesinde etkili olacağı şeklindeki Sosyolojik olguyu dikkatten kaçırmaktadır. Bingöl bu sosyolojik yaşanmışlığın tekrarlanmaması amacıyla CHP’ye kerhen oy vermek durumunda kalmıştır. Yine söz konusu dönemde Şeyh Burhanettin Bilgin DP’den adaylık başvurusunda bulunduğu halde aday yapılmamıştır. Burada görülmesi gereken 1950 seçimlerinde yerel aday olmaması da Bingöl halkının DP’ye tam güvenmediğini ortaya koymaktadır.
Kısaca Bingöl açısından en ilginç seçimlerden biri 1950 yılında yapılan seçimlerdir. Türkiye geneli veya Bingöl’ün sosyal dokusuna uygunluk göstermeyen bir seçim sonucu ile karşılaşıyoruz. Bu seçim sonucu Bingöl’ün yaşadığı travmayı en net biçimde ifade eden bir sonuç olduğu görülmektedir. Sonuçlar üzerinden Kemalist Sistem kıskacının oluşturduğu baskı ve travma gün yüzüne çıkmaktadır. İhtiyatlı bir yaklaşım sergilendiği görülmektedir. Önlerini göremeyen bir tutum yansıtılmıştır. Sonuçlara bakıldığında DP’ye verilen oy ise aynı zamanda Kemalist Sistemi test etmeye yöneliktir. Acaba eski tutum tekrar sergilenebilir mi endişesi oyların CHP lehine kullanılmasını sağlamıştır.
Burada kesin bir kanıta dayanmamasına rağmen daha sonra gerçekleştirilen seçimlerdeki eğilimler üzerinden bir okuma yapıldığında, Bingöl ili sınırları içerisinde yaşayan Alevilerin 1950 seçimlerinde DP lehine oy kullanırken, Sünniler ise CHP lehine oy kullanmışlardır. Bu eğilimler yöre insanının suskunluk devresini tam olarak atlatamadığını gösterme açısından önemlidir[5]. İlçeler bazında sonuçlara ulaşmadığımız için aynı hinterlanda sahip Dersim üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak bu seçimde DP’ye oy veren yöre Kiğı ve Karlıova’nın batısı olmuştur. Diğer yörelerin bu tercihe yönelmemelerinin temel sebebi yaşanılan Travmadır. Burada denilebilir ki 1938’de benzer travma yaşayan Dersim için neden bu geçerli olmamıştır.
Bu itirazı ciddiye almak gerekir. Neden aynı akıbetle karşılaşan suniler ve aleviler aynı değil de farklı tepkiler göstermişlerdir. Bu sosyolojik olguyu açıklamak elbette kolay değil. Ancak alevi kesimin demokratik eğilim üzerinden DP’ye yöneldiği, suni kesimin ise korunma amaçlı CHP’ye yöneldiği söylenilebilir. Ki daha sonraki seçimlerde Alevilerin DP’den dört yıl içerisinde ortaya konulanlara bakarak umut ettiklerini bulamadıkları ileri sürülebilir. DP’nin daha suni çizgiye yakın bir politika izlemesi sonraki seçimlerde her iki kesimin tercihlerini değiştirmiştir.
*********************
[1] CHP bütün illerde seçime katılırken; DP; Ağrı, Bingöl, Bitlis, Çoruh, Diyarbakır, Gümüşhane, Hakkâri, Kars, Kırşehir, Malatya, Mardin, Muş, Niğde, Rize, Siirt ve Van olmak üzere 16 ilde, örgütlenme fırsatı bulamadığı için, seçimlere katılamıyordu. ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi Cilt: 1 Sayı: 1 Yıl: 2010 1946 SEÇİMLERİNDE ÖNE ÇIKAN BAZI HUSUSLAR Ensar YILMAZ.
[2] Konu ile ilgili araştırma yaparken konuştuğum insanlar anımsama üzerinden şöyle bir anektod ifade etmişlerdir. 1946 seçimlerinde DP listesinden Bingöl adayı olarak belirlenen kişi köyümüze gelip oy isteminde bulundu. Ancak neden olduğu bilmediğimiz sebeplerle Bingöl genelinde sandıklar kurulmadı. Bu anektod Bingölün seçim cezasını ifade etmektedir.
[3] Köyümdeki yaşlılarla konuştuğumda 1950 seçimlerinde aslında kimsenin oy kullanmaya gitmediğini köyden belirlenen üç dört kişinin kararlaştırıldığı gibi gidip tüm oyları CHP lehine atmaları salik verilmişti. Bunun gerekçesine ise yarın ne olacağı belli değil bu nedenle başımızı derde sokmayalım anlayışıyla bu karar alınmıştı.
[4] Siyaset ve Güven İlişkisi: Bingöl İli Örneğinde 1950–2007 Genel Seçimleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz. Doç. Dr. Yılmaz Bingöl, Kocaeli Üniversitesi, İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi. “1950 Genel Seçimleri Tablo 1’de aktarılan sonuçlardan da görüleceği üzere, bu seçimlerde Bingöl seçmeninin Türkiye’deki genel eğilimin aksine, CHP’ye yöneldikleri anlaşılmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, oldukça bariz bir tutarsızlık görülmektedir.” Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (17) 2009 / 1 : 1 – 27
[5] 1950 seçimlerinde CHP’nin birinci olduğu iller şunlardır. Bingöl, Bitlis, Erzincan, Hakkâri (DP bu ilde aday göstermedi), Hatay, Kars, Malatya, Sinop, Trabzon ve Van’dır
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.