Kürt halkı sosyal, siyasal, inançsal farklılıkları her halkta olduğu gibidir.
Sosyal demokratlar, (evrensel demokratik değerlere bağlı)
Muhafazakârlar, (demokratik değerlere bağlı)
Muhafazakâr demokratlar, (demokrasiye inanır)
İslamcılar (demokrasiye inanır, mütedeyyin Müslümanlar)
Radikal İslamcılar, (demokrasiye karşı şeriatçı radikal Müslüman)
Ezidi inançlı olanlar (demokratik değerlere bağlı)
Alevi inançlılar (demokratik değerlere bağlı)
Şii inançlı demokratlar (demokratik değerlere balı olanlar)
Şii inancı radikaller (demokratik değerlere karşı olanlar)
Marksist komünalistler ( tekçi ideolojiyi savunur, dışındakilere hayat hakkı tanımaz)
Marksist demokratik ulusçular (sömürgeci devlet sistemi içinde kalmayı hedefleyenler)
Kürt halkının farklı sosyal, siyasal farklılıklarını daha da çoğaltabiliriz.
Dünyadaki her halkta var olan farklılıklar Kürtlerde de vardır.
Bu farklılıkların kimilerini halkı bölüp parçalamak ve birbirine karşı kullanmak amacıyla Kürdistan\'daki sömürgeci devletler organize ediyor. Sömürgecilerin kullandıkları; genel olarak radikal şiddet dili kullananlar, ayrımcılığı, kin ve nefreti kışkırtanlar ve kendi savunduğu siyasal değerler dışında kalanlara hayat hakkı tanımayanlardır. Kürdistan\'daki tablo çoğu zaman çok daha da vahim durumlara taşırmak hedeflenmiştir. Bunların kullandığı dile bakılırsa sadece kan, kin ve nefret dili vardır.
Halkımızın bütün batı dünyası halkları gibi evrensel demokratik değerlere bağlı çağdaş bir sistem içinde yaşaması hedefiyle bu konulara değinmek, bilince çıkartmak gerekiyor. Yukarıda değinilen bütün farklılıkların aynı ideolojik çizgiye getirilmesi imkansız olduğunun bilinmesi gerekiyor.
Bu gerçekliğe rağmen halkın birliği nasıl sağlanacaktır?
Can alıcı olan bu soruya yıllarca cevap arandığı herkesçe biliniyor. Her farklılık öncelikle ideolojisini ortaya atıyor, onun etrafında birlik oluşmasını hedefliyor. Bu doğal olarak gerçekçi bir yaklaşım değil ve olamaz.
O zaman gerçekçi yaklaşım nedir, ne olabilir?
Bu hayati soruya Kürtlerin doğru bir cevap bulması günümüz koşullarında hayati bir zorunluluk olduğu çok açıktır.
Bu noktada da dünyadaki halkların ortaklaştığı değerlerden yararlanılması gerektiğinin bilince çıkarılması hedeflenmelidir. Dünyadaki bütün halklar hangi değerler etrafında bir araya geliyorsa Kürtler de o değerler etrafında bir araya gelmelidir.
Viladimir Lenin Rusya\'sı halkı bir ideoloji etrafında birleştirmeye çalıştı. Ardındaki gelişmeler tarihten biliniyor, acı, kıyım ve çöküş olmuştur.
Adolf Hitler Almanya\'yı ideolojik olarak birliğini oluşturmak istemişti, ardından geriye yıkılmış, tükenmiş bir ülke bıraktı. Buna benzer örnekleri sayısızca çoğaltabiliriz.
Dünyadaki gelişmeler ve deneyimler ışığında sonuç döndü, dolaştı, evrensel demokratik değerlere dayalı her halk kendi ulusal, halksal değerleri etrafında bir araya gelebildi.
Bu değerler genel olarak dil, ülke coğrafyası, tarih birliği, kültürel değerler, ulusal bayrak etrafında oluşan birliktir. Bir halk, bütün inançları, ideolojileri, farklı siyasi düşünceleri ancak ulusal değerleri olan ülke coğrafyası, kültürel değerleri, tarihi değerler, dilsel değerler, ulusal bayrak, ülke kaynakları etrafında bir araya gelebilir. Gerisi teferruattır. Sizler de teferruatlara takılmayın, esaslar etrafında bir araya gelip ve birleşiniz. Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.