Kürd halkının adını kullanarak siyaset yapan partiler genel olarak ya radikal solcu, ya radikal dinci, ya da radikal sağcı ideolojilere dayanıyor. Bunlar mevcut programları, mevcut ideolojileri, mevcut rejim modeli hedefleri nedeniyle Kürd halkının hiçbir ulusal meselesini çözemez ve çözüme kavuşturamazlar.
Sömürge bir ulus olarak Kürd halkı insanlığın ortak evrensel değerler literatürüne göre haklı meşru ulusal statü talebi ve çözüm önceliği var, ne sınıfsal ne inançsal ne de başka bir rejim modeli talebi yoktur.
Kürd halkının ne bir radikal solcu rejim modeli, ne bir radikal dinci rejim modeli ve ne bir radikal sağcı rejim modeli talebi yok.
Kürd halkı sömürgeci devletlerin rejimlerini değiştirmek dönüştürmek gibi bir talebi de mücadelesi de yoktur.
Bu tür mücadele hesap ve hedefleri kasıtlı üretim radikal örgütlerin Kürd halkına dikte ettiği yanlış hesap ve hedefler, yanlış yol ve yöntemlerdir.
Radikal solcu, radikal dinci ve radikal sağcı hesap ve hedefler farklı, Kürd halkının evrensel değerler literatüründe yer alan haklı meşru ulusal statü talebinin yasal ve anayasal güvence altına alınması talebi ise çok farklıdır.
Kürd halkına dikte edilen kasıtlı üretim radikal örgütlerin gerçek hedefleri kısaca aşağıdaki gibidir.
Radikal solun hedefi nedir? Tüm dünya insanlığının ortak yaşam biçimi olan sosyal ve ekonomik düzenini yıkmak isteyen ve ekonomik zenginliği eşit dağılımı iddiasıyla siyaset yapan politik hareketlerdir ve sosyal sınıfsız dünya ütopyasıdır.
Radikal dincilerin hedefi nedir? Toplum yaşamının din kurallarına göre biçimlenmesini isteyen ve dini günlük siyasanın bir aracı olarak kullanan siyasal dinsel akımdır. Bu dünya insanlığın ortak evrensel temel değerlerini yıkmak ve onun yerine tekçi dinci rejim modeli inşa etmeyi hedefliyorlar.
Radikal sağcıların hedefi nedir? Toplumsal hiyerarşiyi veya toplumsal eşitsizliği kabul eden veya destekleyen siyasal akımdır. Bu dünya insanlığın ortak evrensel temel değerlerini yıkmak ve onun yerine tekçi ırkçı rejim modeli inşa etmeyi hedefliyorlar.
Gördüğünüz gibi radikal sağ, radikal sol, radikal dinci hedeflerle Kürd halkının ulusal talepleri farklıdır.
Böyle siyasi partiler sadece toplumsal desteği elde etmek için gerçek niyetlerini maskeleyerek, gerçek yüzlerini gizleyerek Kürd halkının evrensel değerler literatüründe yer alan haklı meşru ulusal statü talebini ve ulusal değerlerini istismar ediyorlar, kötüye kullanıyorlar. Bu durum da Kürd halkının binlerce köyünün, onlarca kasabasının, şehirlerinin yakılıp yıkılmasına, milyonlarca Kürdün yerinden yurdundan göç ettirilmesine, on binlercesinin iç dış infazlarla yok edilmesine, on binlercesinin sakat kalmasına, on binlercesinin cezaevlerinde hayattan koparılmasına neden olmuştur.
Gelinen noktada radikal Solcu, radikal Dinci ve radikal sağcı ideolojik siyasi partiler artık Kürdleri her seçimde fikirdaşları ve ezen ulusun siyasi partilerine basamak olarak kullanmaktadır. Bugüne kadar öyle oldu, kullandılar, bundan sonra da halkımız özüne dönüş yapamazsa kullanmaya devam edeceklerdir. Radikal İdeolojileri ve çağdışı rejim modelci hedefleri nedeniyle ne ezen ulusun iktidarları ve ne de çağdaş medeni dünya bu tür siyasi yapıları dikkate almaz ve muhatap kabul etmezler.
Kürd halkının radikal sağcı, radikal solcu ve radikal dinci rejim modelci siyasetlerle işi yok, olmamalıdır.
Tüm dünyada da uzak ve yakın tarih boyunca sömürge uluslar ulusal statüsünü elde etmeden, yasal ve anayasal güvence altına almadan umut ettiği sistemine herhangi bir rejim modeli mücadelesine ve tartışmasına girmemiştir.
Sömürge uluslardan, ulusal statü talebinin yasal ve anayasal güvencesi altına alınmadan herhangi bir rejim modeli mücadelesine ve tartışmasına girenler hep kayıp etmiştir. Bundan sonra da ulusal statü talebinin yasal ve anayasal güvencesi altına alınmadan rejim modeli mücadelesi ve tartışmasına giren sömürge uluslar sahip olduğu her şeylerini yitirmeye mahkûmdur.
Bu nedenle Kürd halkının ulusal statü talebi yasal ve anayasal güvencesi altına alınmadan rejim modeli mücadelesi içine çekilmesi, rejim modeli mücadelesi içine sokulması kasıtlıdır ve her şeyini kayıp ettirmek üzerine kurulmuş büyük bir oyundur.
Adaletsizlik, korku ve cehalet bu hile oyun ve entrikanın değirmenine geçmişten günümüze su taşımaktadır.
Ortaya çıkan gerçekler ışığında Kürd halkının birinci önceliği radikalizme karşı insanlığın evrensel temel değerlerine sahip çıkmak, adaletsizliğe, korku ve cehalete karşı büyük bir bilinçlenme iradesi ve mücadelesi başlatmaktır.
Kürd halkı iç dış handikaplar nedeniyle oldukça zor bir süreçten geçiyor. Bir taraftan sömürgeci devletlerin ret İnkâr ve İmha politikaları, diğer yandan kasıtlı üretim dar radikal ideolojik rejim modelci sağcı, solcu ve dinci örgütlerin karanlık labirentlerinde çırpınmaktadır.
Tüm bu karanlıklardan çıkış elbetteki mümkündür ve sadece medeni çağdaş dünya ile uyumlu, insanlığın ortak evrensel temel değerlerine, evrensel temel değerlere bağlı çoğulcu demokrasi kurum ve kurallarına sahip çıkarak mümkün olacaktır.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.