Sekter sol değerlerle kandırılan tekçi radikal İdeoloji ile algısı yönetilen kardeşlerimiz Kürdlere sesimi ulaştırayım, artık yeter, kendinize gelin.

Şovenist inkâr ve imhacı statükocu derin devletin kozmik yapıları olarak bilinen radikal Türk solu ideologları ve kullandıkları kişiler üstünden önce sizleri Milli ulusal değerlerinizden ettiler. Milli ulusal değerleri ilkel ve barbar bir şey olduğunu sizlere dikte ettiler, kabul ettirdiler.

Sonra ulusal mücadele diye şiddet ve terör yoluyla radikal demokratik bir Türkiye için mücadeleyi esas aldırdılar.

Sizlerin bu süreçleri iyice düşünmeniz ve bilince çıkartmanız gerekir, sizlere verdirilen mücadele ve ödetilen ağır bedellerin tamamı radikal demokratik bir Cumhuriyet içindir, Kürd halkının ulusal değerleri ve ulusal talepleri için değildir, ulusal değerler uğruna mücadele ayrıdır, egemen ulusun Devleti'nin Rejim modelini değiştirmek için verilen mücadele ise ayrıdır.

2007'de radikal Türk solu ve Derin devletin ideoloğu Prof. Dr. Yalçın Küçük mahkemede şöyle demişti.

"Hakim Bey, soyadım küçük ama büyük işler başardım, görün bakın, bundan sonra Kürdler radikal demokratik bir Türkiye için mücadele edecek onun için can verecekler. (Dünya üstünde radikal demokrasi diye bir rejim, bir sistem yok, sahtedir, Amerikalı Murray Bookchin'in zırvalarıdır, uydurmadır)

Ve devamla "Yetiştirdiğim gazeteciler olduğu müddetçe, Kürdler Milli ulusal değerlerine düşman olacak ve ulus devlet modeli kötüdür, çağdışıdır diyecektir" demişti.

Ve gerçekten de Yalçın Küçük ne demişse tekçi radikal İdeoloji ile kandırılan sizler öyle oldunuz.

Sonra Milli ulusal değerlerine bağlı kardeşleriniz Kürdlere karşı acımasız davrandınız adeta düşman oldunuz.

Onları ötekileştirdiniz, ilkellikle ve ihanetle suçladınız, saf dışı bırakmak için her şey yaptınız, yapıyorsunuz.

Sonra, ulus devlet modeli çağımızın yegâne sistemidir, gerçeğidir, diyen Kürdleri hain, ajan, işbirlikçi ilan ettiniz, her türlü iftirayı onlara reva gördünüz.

Doğrudur, ret inkâr ve imhacı statükocu sistemin #Kozmik oda siyaseti ve hedefine göre, ulus devlet modelini isteyen bir Kürd ayrılıkçı, bölücü ve haindir.

Farkında veya değil bunu alkışladınız ve biji biji dediniz.

Sonra Kürd halkının kadim örf, adet ve geleneklerini sizlere gerici olarak lanse ettirdiler, Kürd halkının kadim giyim kuşamını ayaklar altına aldırdılar.

Kürd kadının barış ve onur sembolü olan beyaz tülbendi kaldırttılar. Ellerinize, boynunuza LGBT sembolleri tutuşturdular, meydanlardan gezdirler, gezdiriyorlar.

Derin devletin ideoloğu olan Yalçın Küçük 2007 de ki mahkeme konuşmasında

"Göreceksiniz Hakim Bey, Kürd kadını bundan sonra başını açacak ve mini etek giyecek ve statükocu sistemi referans alacak, bu kötü bir şey mi" diyordu.

Sonra Kürd aile yapısına el attınız, elebaşı Mustafa Karasu "Kürdler artık karısız, kocasız, patronsuz, devletsiz özgür eşli bir dünya için mücadele edecek" diye ilan ettiğinde itiraz edemediniz.

Bunun kadim Kürd halkının ulusal yok etme projesi olduğunu algılayamadınız.

Özgür kadın diyerek bu ulusal ihanete ortak oldunuz ve Kürd aile yapısını paramparça ettiniz.

Özgür kadının olmazsa olmaz şartını, önce kocasının kıçına tekme vurup ayrılmayı birinci şart koştunuz. Kürd kadınına Kimsenin kadını değiliz, dedirttiniz.

Sokakta başı boş dolaşan kadına Özgür kadın deyip, kadınları bu yola teşvik ederek, ulusun temelini oluşturan aileyi yok ederek ulusu yok etme mücadelesine ortak oldunuz. Çünkü aile ulusun yapı taşıdır, aile yok edilirse ulus kolaylıkla yok edilecektir.

Sonra çağdışı tekçi radikal sekter sol İdeolojik hesapların adeta kölesi oldunuz. Belli bir aşamaya geldikten sonra Kürd ulusal sorununu hiç gündeme getirmemeye başladınız.

Sorunu ve uğruna bunca ağır bedeller ödenen ulusal mücadeleyi bireyselleştirdiniz, lider kişiyi kutsayan, İdeoloji ve parti düzeyine indirdiniz.

Sonra ret inkâr ve imhacı statükocu sisteme bir gün dahi olsa bir söz söylememeye başladınız, statükocu sistemi inşa edenlerin kuyruğuna takıldınız, onları korudunuz, kutsadınız,

Yaptığınız tek şey, iktidar karşıtı kin ve nefreti topluma pompaladınız ve bunun ulusal mücadele olduğunu ileri sürdünüz. İktidar karşıtlığını Kürd halkının ulusal mücadelesi sandınız. Oysa ki bu yanlış değerlere dayalı yanlış ezberlerinizle oluşturulan siyasetle Kürd halkının evrensel değerler literatüründe yer alan haklı meşru ulusal taleplerinin yönünü yolunu değiştirdiniz, önünü tıkattınız, kangrenleştirdiniz, adeta bitirdiniz.

Sonra Kürdün hiç bir sorunu yokmuş gibi, tüm sorunlar hal edilmiş gibi egemen ulusun ülke doğasını, ekolojiyi, işçi sınıfının meselelerini gündeminizin birinci maddesine aldınız,

Kürd ismini dahi ağzınıza almaz oldunuz,

Kürdün ismini HALKLAR yaptınız.

Bu gidişle kısa bir süre sonra Kürd yok söylemini bile size kabul ettirecek günler de yakındır.

Sonra sizleri LGBT'nin birer savunucusu haline getirdiler, sevdirdiler olağan bir şeymiş gibi lanse ettirdiler.

Söylenecek çok çok şey var…

Yanlış değerlere dayalı yanlış ezberlerle bataklığa gidiyorsunuz.

Gittikçe batıyorsunuz

Artık bu Gaflet uykusundan… uyanın.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.