Pırsus (Suruç) katliamı gelecekle ilgili karanlık bir tablonun işaretlerini veriyor.
Çoğunluğu İstanbul\'dan olan ve Kobané\'ye geçmeyi planlayan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu(SGDF) üyesi yaklaşık 300 kişi Pırsus\'e gitmişti.
Pırsus o gün \'\'halkların eşitliğine\'\' ancak eşit haklara, eşit koşullara sahip olduktan sonra kardeşliğine inanmış farklı ulusal kimliğe sahip bu gençleri ağırlıyordu.
İnsanlık ve gelecek hakkında güzel fikirli insanlardan uluşan bu grup, saat 12.00 sıralarında \"Kobané\'nin yeniden inşası\" adı altında kente geliş amaçlarını anlatmak için basın açıklaması yapmaya başlamıştı.
Bu sırada bahçeye geldiği tahmin edilen bir intihar bombacısı kalabalığın arasına girip üzerindeki parça tesirli bombayı patlattı. Büyük bir gürültüyle meydana gelen patlamanın ardından bahçe adeta kan gölüne döndü.
Yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla çevre il ve ilçelerdeki hastanelere kaldırıldı. 31 kişinin can verdiği olayda, 104 kişi de yaralandı.
Barış ve insanca yaşam hedefleyen bu güzel fikirli devrimci gençlerin gülen yüzleri, gülen gözleri halk düşmanlarını korkutmuştur. Halk düşmanları korkaklıklarını vahşi, kalleş ve o kadar da kirli ölümüne bir saldırı ile gençleri katlederek saklamak istemiştir.
Amerika Birleşik Devletleri Saddam diktatörünü devirirken bölgenin sömürgeci devletleri \'\'Irak\'ta Saddam gitse bile rejim ve kurumları devam etmeli\'\' diye Amerika\'ya tavsiyelerde bulunuyordu.
Bölgenin sömürgeci devletlerinin korkusu pandora kutusu açılmasıydı, Amerika Birleşik Devletlerin hedefi ise farklıydı. Büyük diplomatik çabalar sarf etmelerine rağmen Amerikan Birleşik Devletlerini bulundukları çizgilerine çekemediler. Irak diktatörlüğü yıkıldı, Irak pandora kutusu da açıldı. Pandora kutusundakiler; Arap halkının yaşadığı bölgelerde ırkçılık, şövenizm, mezhepçilik, insanlık değerlerine düşmanlık üzerine yetiştirilmiş, kurgulanış cehalet vardı.
Sömürge ülke ve halk olarak Kürtlerin yaşadığı Güney Kürdistan parçasında da İnsanlığın evrensel değerlerine bağlı, bütün farklı kültürleri ve farklı inançları kapsayan Kürt halkı vardı. Güney Kürdistan halkı özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık mücadelesi boyunca insanlığın evrensel değerlerini de bilince taşımış çağdaş bir kimlik kazanmıştı.
Bugün Irak coğrafyası Arap halkı arasında mezhep savaşları, vahşi kanlı katliamlar, kadın, çocuk, genç ve yaşlı demeden bütün vahşiliği ile sürüyor. Irak\'tan geriye sadece insan bilincinin tüketildiği bir coğrafya, hayvani duyguların ve kör inançların acımasız kanlı vahşetinde tüketilen bir toplum kalmıştır. Güney Kürdistan\'da ise farklı kültürlere, farklı inançlara koruma kalkanı oluşturan, kapsayan evrensel insanlık değerlerine her geçen gün biraz daha yaklaşan bir vahaya dönüşmektedir.
Saddam diktatörlüğü benzeri Suriye Baas rejimi pandora kutusu diğer parçası, o da açıldı. Suriye Pandora kutusundakiler; Arap halkının yaşadığı bölgelerde ırkçılık, şövenizm, mezhepçilik, insanlık değerlerine düşmanlık üzerine yetiştirilmiş, kurgulanış cehalet var. Sömürge ülke ve halk, Kürtlerin yaşadığı Batı Kürdistan parçasında da İnsanlığın evrensel değerlerine bağlı, bütün farklı kültürleri ve farklı inançları kapsayan Kürt halkı vardır.
Batı Kürdistan halkı, kendisine karşı Suriye pandora kutusundan çıkan ırkçılık, şövenizm, mezhepçilik, insanlığın evrensel değerlerine düşman çevrelerin imha saldırıları, rejimin imha saldırıları bütün hızıyla devam ediyor. Batı Kürdistan halkı bu imha saldırılarına karşı korunmaya çalışırken bir yandan da demokratik ulus ve komünalizm paradigması hedeflemektedir. Kürt halkı hem Suriye baas rejimine hem de ırkçı, şöven, mezhepçi ver insanlığın evrensel değerlerine düşman rejime muhalif çevrelerin saldırılarına karşı varlık mücadelesinde, insanlık ve demokrasi mücadelesinde direnişe devam ediyor.
Irak\'ta pandora kutusunun açılmasına engel olamayan bölge sömürgeci devletleri Suriye\'de bunu engellemeyi hedefliyor. Bu nedenle rejime muhalif olan bütün çevreleri daha işin başında zaptu rapt denetimleri altına aldılar. Suriye coğrafyasında rejime karşı savaşan onlarca değişik fikir ve ideolojiye sahip grup artık bölgenin sömürgeci devletleri ajandasına göre hareket etmektedir. Bölgenin sömürgeci devletlerin hedefi de çok açık pandora kutusunu yeniden toparlayıp ilelebet ağzını kapatıp mühürlemektir.
Ortadoğu\'nun pandora kutusu Kürt halkı ve Kürdistan ülkesidir. Mücadelenin özeti Kürtlerin özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık, sömürgeci bölge devletler bir yandan, uluslar arası güçler diğer yandan bütün hesaplar ve hedefler bu çerçevede yapılmaktadır.
Sosyalist gençler sömürgecilerin bu hedef ve hesapları arasında Kobané kenti çocuklarının yüzünü güldürmek üzere Pırsus\'a gelmişlerdi. Bunu Ortadoğu üzerinde hesapları ve hedefleri bulunan herkes biliyor ve adım adım izlediğinden kuşku yoktur. Kimse bir yere kaçmasın, kimse suçlu değilim demesin, İnsanlığı ve insanları sevmek dışında bu gençlerin günahı neydi?
Sömürgeci devletlerin kirli hesapları tarih boyunca hep vardı, bugün bu kirli ve o kadar da vahşi hesapların doruğu yaşanıyor.
Bölgenin sömürgeci devletleri zincirlerinden kopmuş aparatlar, frenleri patlamış kamyon gibi kontrolsüz politikaları tıpkı Suriye ve Irak\'ta olduğu gibi sadece kendilerini yok edecektir. Bunu bile göremeyecek kadar gözleri kör, kulakları sağır, günümüz dünyasını yüzyıl önceki kurum ve kurallarla yönetilemeyeceğini halen anlamak istemiyorlar.
Dünyanın ve bölgemizin içinde bulunduğu koşullar gösteriyor ki Pandora kutusu hiç bir zaman kapanmayacak biçimde artık açılmıştır.
Sömürgeci bölge devletleri her ne kadar Kürtlerin \'\'demokratik ulus ve komünalist paradigma\'\'sının dünya egemen sistemi ile çelişkisine bel bağlamışlarsa da Kürt halkının süreci doğru ve iyi okuyabileceğini görecekler ve Suriye\'de de hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
Hem Irak\'ta, hem de Suriye\'de Kürtler özgürlük, evrensel standartlarda demokrasi ve bağımsızlık mücadele süresi boyunca insanlığın evrensel değerlerini de bilince taşımış çağdaş bir kimlik kazanmıştır. Bölgemizde insanlığın evrensel değerlerine uyanmış bir halkın mücadelesini geriye sardırmak, ideolojik kalıplara hapis etmek, ölüm ve katliamlarla sindirmek beyhude bir çabadır.
Irak bu sürecin canlı örneği, Suriye\'de de bu sürecin canlı örneği yaşanıyor, bölgede ve dünyada ileriye, çağdaş değerlere doğru süreçler yaşanacak, su akıp yolunu bulacaktır. Bugün bütün çevreler, en katı ırkçılar, şövenistler, mezhepçiler, bütün ideolojik hareketler, kısır çıkarları için döktükleri kanlarda boğulmadan insanlık değerleri, halkların eşitlik hak ve hukuku etrafında diyalog aklı selim en doğru yol olduğu çok açıktır.
Bölgemizde insanlık değerlerine düşman, baskıcı hiç bir ideolojik hareket dünyanın her toplumunda olduğu gibi asla egemen olamayacağı bilinmelidir. Dünyamız, insanlığın evrensel değerleri etrafındaki kurumlar despot, diktatör başka bir rejimin bölgede varlığına asla müsaade etmeyecektir. Bu gerçekler ışığında sürecin okumaları iyi ve doğru yapılmalı, eski ırkçı kurum ve kuramlarla günümüz değerleri bir arada olamayacağı anlaşılmalıdır. Değişim ve dönüşüm günümüz evrensel temel haklara doğru zorunluluktur. Bunu lütuf olarak algılayanların en kısa sürede algı sorunlarının üstesinden gelme gibi zorunlulukları olduğu bilinmelidir.
Çürümüş kanlı zihniyetler elbette ki döktükleri kanda boğulup kahır ve yok olacaklardır. Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.