Dünyadaki bütün ulusların ki toplam nüfusu yedi milyar dört yüz milyon insanın ortak değeri bağımsız ulusal devlet modelidir. KCK örgütü ise Kürtler adına bağımsız ulusal devleti modelini ret ediyor, karşı çıkıyor, karşısında savaşıyor, zor kullanarak 236 tane bağımsız ulusal devleti yıkma projesini Kürtlerin önüne koyuyor ve bunu Kürtlerin üstüne yıkıyor.
Dünyadaki bütün ulusların ki toplam nüfusu yedi milyar dört yüz milyon insanın ortak değeri sınıflı toplumsal yapıdır. KCK örgütü ise Kürtler adına sınıflı toplumu ret ediyor, zorla bütün sosyal sınıfları ortadan kaldırmayı, yıkmayı ve tek sınıf egemenliğine dayalı bir sistem kurmayı Kürtlerin önüne koyuyor, üstüne yıkıyor.
Dünyadaki bütün ulusların ki toplam nüfusu yedi milyar dört yüz milyon insanın ortak değeri liberal serbest piyasa ekonomisi, kapitalist sistemdir. KCK örgütü ise Kürtler adına liberal serbest piyasa ekonomisi, kapitalist sistemi ret ediyor, zor kullanarak bu sistemi ortadan kaldırmayı, yıkmayı ve onun yerine komünalist, tek sınıf egemenliğine dayalı ekonomik modeli İnşa etmeyi Kürtlerin önüne koyuyor, üstüne yıkıyor.
Dünyadaki bütün ulusların ki toplam nüfusu yedi milyar dört yüz milyon insanın ortak değeri ve ortak kutsalı anne, baba beraberliği ve sadakatine dayalı çocuklarıyla aile yapısıdır. KCK örgütü ise Kürtler adına aileyi ret ediyor, zor kullanarak aile yapısını ortadan kaldırmayı ve karısız kocasız özgür eşli bir yaşam modelini Kürtlerin önüne koyuyor.
Dünyadaki bütün ulusların ki toplam nüfusu yedi milyar dört yüz milyon insanın ortak değeri farklı düşünce ve fikirlerin eşitliği ve özgürlüğü temelinde çoğulcu demokratik bir sistemdir. KCK örgütü ise Kürtler adına çoğulculuğu ret ediyor, çoğulcu demokrasiyi ret ediyor, zor kullanarak bu sisteme karşı savaşıyor ve ortadan kaldırmayı ve tekçi siyasi ve ideolojik, tek düşünce ve fikre dayalı bir modeli ve yaşamı Kürtlerin önüne koyuyor.
Dünyada geçmişten günümüze hiç bir sömürge halk herhangi bir sömürgeci devlet sistemini zorla değiştirmek için mücadele etmemiştir ve bu uğurda savaş vermemiştir. KCK örgütü ise mazlum ve mağdur, sömürge haklarına bile sahip olamayan Kürt halkı adına Kürdistan'ın dört sömürgeci devlet sistemini değiştirmek ve dönüştürmek, kendi siyasi, ideolojik ve felsefi değerlerine dayalı bir egemenlik inşaa etmek için mücadeleye sürüp bu uğurda savaştırıyor.
Güney Kürdistan bölgesi Kürt halkı adına dünyada tek meşruiyeti bulunan ve bağımsızlık hedefiyle yakında referanduma gidecek yasal, anayasal ve Kürdistan'ın tek özgür bölgesidir. Dünyanın en güçlü devletleri güney Kürdistan bölgesinin bağımsızlık sürecini olumlu bir gelişme olarak görür ve değerlendirirken KCK örgütü ise güney Kürdistan bölgesini parçalamayı hedefliyor. Kerkük ve Şengal gibi bölgeleri Kürdistan'dan koparıp sömürgeci Irak devletine bağlamak üzere kanton ilan etmeye uğraşıyor ve bunu için çalışıyor. Bu hedefleri uğruna Kürdistan'ın peşmerge ordusuna karşı sömürgeci Irak devletinden maaş alan, sömürgeci Irak devleti ordusuna bağlı yasadışı silahlı gruplar örgütlüyor.
KCK örgütü özünde bağımsız ulus devletlerin tümüne karşıymış gibi bir siyaset yürütüyor. Ancak Güney Kürdistan bağımsızlığa doğru giderken engel olup kantonlara bölüp ve parçalayarak sömürgeci Irak ulus devleti egemenliği ve boyunduruğu altına sokmaya çalışıyor.
KCK örgütü batı Kürdistan coğrafyasında sürecin bütün fırsat ve imkanlarını Suriye rejimi ve Devleti'nin ayakta kalması uğruna feda etti. Onbinlerce Kürt gencini, Rojava Kürdistan'ı özgürlüğü adı altında güya o hedef uğruna bir siyaset yürüttü, halkı cephelere sürüp savaştırdı ve bu uğurda onbinlerce can feda edildi. Ancak süreç uzadıkça Kürdistan'ın adı ve ulusal değerleri Suriye batı Kürdistan'da baskı altına alınarak yasaklandı. Bugün KCK örgütü bunca mücadelenin ardından artık açıkça Suriye Devletinin birliği ve bütünlüğü uğruna Kürt halkını savaştırıyor.
KCK örgütü ve paydaşları Kürt halkının her açıdan mazlum ve mağdur durumu üzerinden çok kapsamlı bir siyaset yürütüyor. Kürt halkının istek, talep ve beklentilerini en ince ayrıntısına kadar siyaseten spekülasyonunu yapıyor, dillendiriyor ve bunlar üzerinden halkı etkisi altına alıyor. Etkisi altına aldığı halkı siyasi, ideolojik ve felsefi tez, teori ve pratikteki gücünü ve tüm imkanlarını ile Kürt halkını kullanıyor. Bu süreçlerin tümünde zorun her türlü yöntemini kullanarak toplumsal itirazları ve muhalefeti yok etmeye çalışıyor.
Böylece halka, topluma kendi siyasi, ideolojik ve felsefi doğruları için kullanmaya çalışıyor.
KCK örgütü güney Kürdistan bölgesini hedeflerken devrimci sosyalist bir maske takıyor, kapitalizme karşı verdiği savaş kılıfı altında esas amacını gizlenmeye çalışıyor.
Bütün dünyadaki 236 bağımsız ulusal devlet serbest piyasa ekonomisi ve kapitalist sistem modeline sahiptir. Güney Kürdistan halkı dünyadaki bütün bu kapitalist yapıların içinde karşısında mücadele edilecek en son halktır. Çünkü dünyada en fazla baskı görmüş, katliamlar ve soykırımlar yaşamış en mazlum ve mağdur halkıdır. Kendi geleceğini güvence altına almak isteyen bir halktır ve KCK bu sürecin önünde devrimci sosyalist bir maske ile varlığına karşı duran en tehlikeli yapı olduğu görülüyor.
KCK doğu, güney, batı ve kuzey Kürdistan halkına devrimci sosyalist kimlik altında yeni bir sistem icat ettiğini iddia ederek zorla dayatmaktır. Kürdistan'ın özgür ve bağımsız geleceğini artık aramıyor. Sömürgeci devletlerin sistemini değiştirme mücadelesi verdiğini iddia ediyor. Halbuki Sömürgeci devletlerin egemen ulusu, halkı bu mücadeleden haberi olmadığı gibi herhangi bir desteği de yoktur. Kürtler zaten mazlum ve mağdurdur, Sömürgeci devletlerin sistemini değiştirme yükü altına sokulması mazlum ve mağdur durumlarını kerelerce arttırarak katlıyor.
KCK'nin Kürt halkına yüklemeye çalıştığı dünyayı devrimci radikal misyon ile sosyalist yapma, komünalist paradigma inşası, bağımsız ulusal devletlerin tasfiyesi, farklı sosyal sınıfların tasfiyesi, serbest piyasa ekonomisi kapitalist sistem tasfiyesi görevini alabilecek en son halk Kürt halkıdır. Öncelikle Kürt halkının dünyanın genel paradigmasını değiştirmek gibi böylesi bir talebi yoktur hiç olmadı, bugünkü koşullar, siyasi, ideolojik ve felsefi hesaplar zorla ve baskıyla dayatılmış gerçekleşmesi imkansız ütopyalardan ibarettir. Dünyadaki tüm 236 bağımsız devletin bütün halkları KCK'nin işaret ettiği değerler için mücadele edebilir. Çünkü onlar hem ulusal bağımsız devlet sahibidir, hem kapitalist sistemin yürütenlerdir.
Kısaca uğruna tez ve teoriler yazılan ve KCK'nin işaret ettiği, pratiğe aktardığı ve karşısında savaştığı tüm bu siyasi, ideolojik ve felsefi değerler Kürt halkının temel sorunlarından hiç birisi değildir. Tam tersine anılan bu değerler uğruna verilen mücadele ve savaşlar Kürt halkına sorun oluşturuyor, Kürt halkını daha çok düşman sahibi olmasına neden oluyor. Çünkü dünyanın sistemi kapitalist sistemdir, kapitalist sisteme karşı verilen savaş bütün dünya halklarına karşı verilen bir savaştır. Bağımsız ulusal devlete karşı verilen savaş bütün dünyaya karşı verilen bir savaştır. Aile değerlerine karşı verilen bir savaş bütün dünyaya karşı verilen bir savaştır. Farklı sosyal sınıflara karşı verilen bir savaş bütün insanlığa karşı verilen bir savaştır. Farklı düşünce fikirlere karşı verilen bir savaş bütün insanlık değerlerine karşı verilen bir savaştır. Kısaca Kürt halkının bölgesinde temel haklarına kavuşması önündeki engeller sömürgeci devletler iken bütün dünyayı bu engellerin içine katıyor. Dünyanın bütün halkları adına güya Kürtleri savaştırıyor. Halbuki dünya üzerinde güvenlikten yoksun tek bir halk varsa o da Kürt halkıdır. Başka halkların adına savaştırılması komik olmasından öteye trajedidir.
Sürecin ortaya çıkardığı temel gerçeğe bakıldığında Kürtlerin hiç bir koşulda bağımsız devlet sahibi olmaması uğruna yürütülen siyasi, ideolojik, felsefi ve pratik bir çalışma gibi görünüyor. Doğrudan bunu savunmak elbette ki kimsenin işine gelmeyecektir. Kürt halkından aldıkları bütün desteklerini kayıp etmekle yüz yüze kalacaktır. Dünya bağımsız ulusal devletleri düşman gösterip bahane üreterek Kürtlerin bağımsız ulusal devlet taleplerine düşman yapma operasyonudur.
Bağımsız ulusal devletlerin halkları ortaya çıkıp kendi devletine karşı mücadele edebilir, savaş verebilirler. Başkalarının savaşını Kürtlerin üzerine yıkmanın farklı hesapları ve maksatları yoksa anlamsız bir mücadele olduğu kadar sonuçsuz kalacak ve trajediyle sonuçlanacak bir savaştır.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.