Kürt halkı, genel olarak bölge rejimlerinin kendileri ile ilgili, kendileri hakkında açık, kapalı ve gizli sosyal, kültürel, ekonomik, askeri, siyasi ve ideolojik hedeflerini, politikalarını anlama sorunu yaşadıkları görülüyor.
Halbuki Kürdistan coğrafyasını kendi aralarında paylaşan bölgenin sömürgeci devletlerin ortak ve tek bir hedefleri olduğu çok açıktır. O hedef de Kürt halkının hangi parçada olursa olsun coğrafyası üzerinde herhangi bir statü, herhangi bir iradaye sahip olmaması üzerine ortaklaşmıştır.
Federal Irak güney Kürdistan bölge yönetimi Kürt halkının kendi coğrafyasında irade sahibi olması adına halka referandum seçeneği sunması bölge rejimlerinin açık, kapalı ve gizli bütün ret, inkar ve imha hesapları ve hedefleri yeniden bütün açığa çıkmasına vesile oldu.
Bölgenin sömürgeci devletleri aralarındaki bütün husumetleri, çelişkileri, çatışmaları bir kenara bırakıp Kürt halkının oluşması muhtemel iradesinin yok edilmesi üzerine bütün imkanları ile siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri hamlelere giriştiler.
Bölgenin sömüreci devlet rejimleri bir taraftan Kürt halkına karşı ortaklaşarak siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri hamleler geliştirirken diğer taraftan Kürt halkının birliğini paramparça ve halkına ihanet eden şebekeleri sahaya süren politikalar sahneye konuldu.
Kürt halkı, coğrafyasını işgal eden sömürgeci devletlerin kendileri ile ilgili ret, inkar ve imha kirli ve derin hesap ve hedefleri, tüm sonuçlarını asimilasyon, kültürel soykırım, katliamlar ve soykırımlar olarak yaşadıkları halde bunları doğru anlayıp doğru tutum ve siyaset ortaya koymakta zorlanıyor.
Kürt halkı adına siyaset yürüten kişi grup ve kurumlar, siyasi, ideolojik ve diplomatik dünyayı ve dünyanın genel geçerli evrensel değerlerini anlamaya çalışmıyor veya anlamak istemiyor.
Kürt halkı adına siyaset yaptığı iddiasıyla sahaya çıkan çoğu siyasi partiler liderlerin partileridir. Lider sultası altında evrensel temel değerlerden kopuk, uzak işgalci rejimlerin kirli, derin hesap ve hedefleri ile ilgili yetersiz bilgi ve deneyime sahiptir. Sömürgecilerin siyasi, askeri ve ideolojik hesap ve hedefleri hakkında yetersiz bilgi ve deneyim doğal olarak yetersiz çözüm projesi ortaya koymak demektir.
Kürt halkı adına siyaset yürüten kişi grup ve kurumlar değerlere, kuramlara dayanacağı yerde lidere dayanmaya devam ediyor.
Kürt halkı adına siyaset yaptığını iddia eden ve liderin tekçi siyasi ideolojik teorik hesaplarını halka zor ve şiddet araçları ile dayatan, lider sutası altına almaya çalışan sekter siyasi ideolojik yapıların ortaya koymaya çalıştığı siyaset halkın geleceğini karartan en büyük olumsuzlukların başında geliyor.
Liderinin sahip olduğu ve içinde tutulduğu, alıkonulduğu yaşam koşulları özgür ve doğal olmadığı halde siyasi ideolojik fikir ve düşünceleri doğal düşünceleriymiş gibi halka dayatılıyor. Halbuki doğru ve aklıselim bir inceleme yapıldığında liderin siyasi ideolojik teorisi dünyada milletler için genel geçerli bütün sistemlerin ve değerlerin ret ettiği, kötülüklerin anası ilan ettiği, çağdışı ve gerici ilan ettiği görülecektir. Bütün milletler için genel geçerli sistemlerin ve değerlerin yerine halkın geleceğini sömürgecilere mahkum eden siyasi ideolojik sekter teorisi uğruna halk zor ve şiddet dolu bir mücadelenin içine çekiliyor.
Ünlü bir Kürt düşünüre ''sizlerin her kararınız doğrudur ve bu kadar doğru kararlar almanızı ve bu denli başarılı olmanızı neye borçlusunuz'' şeklinde bir soru sormuşlar. O da kendisine bu soruyu soranlara ''ben aklımı akılsızlardan alırım, başarmak için deneyimimi de başarısız olanlardan edinirim'' diye cevap vermiştir.
Bununla ifade etmek istediği husus, genel durumları kötü olan milletlerden ibret, genel durumları iyi olan milletlerden örnek aldığını ifade etmeye çalışıyor. Genel durumları kötü olan milletlerin niçin o duruma düştüğünü ortaya çıkarıyor, onların yaptığı hatalarından dersler çıkarıyor. Genel durumları çok iyi olan milletlerin niçin durumları iyi olduğunu ortaya çıkarıyor, doğruları kendisine örnek alıyor.
Bir milletin özgür ve bağımsız geleceği elde etmesi, başarması, her millet gibi yaşayan doğru değerleri, sistemleri, siyasetleri ve ideolojieri esas almasına bağlıdır.
Kürt halkı adına siyaset yaptığını iddia eden tekçi siyasi ideolojik yapı ulusun bağımsız devletini ret ediyor, ulus devletin Kürt halkı için çok kötü bir şey ve gericilik olduğu iddiasında bulunuyor. Halbuki dünyada bağımsız devleti olan, bağımsız devlet sahibi bütün uluslar özgürdür, gelecekleri güvence altındadır. Dünya üzerinde bağımsız devlet sahibi olmayan bütün milletler özgür değildir, bağımlıdır, geleceği tehlike ve tehdit altındadır.
Yani tüm yaşam koşulları bağımlı olan liderlerinin tekçi siyasi ideolojik hedef olarak ortaya koyduğu ulusal bağımsız devleti ret edin teorisini esas alıp zorla halka dayatanlar ve bu uğurda Kürt halkını mücadele sahasına süren yapılar kapsamlı biçimde sorgulama yapılması gerekir.
Tüm milletler için doğru olan ulusal bağımsız devlet neden Kürt halkına kötüdür, çağdışıdır, gericiliktir deniliyor?
Tüm milletler için ulusal bağımsız devlet sisteminin geçerli olduğu dünyamızda Kürt halkını her türlü zor ve şiddet araçlarına dayanarak ''devletsiz demokrasi'' mücadelesine sürülmesi kasıtlı mıdır?
Egemen ulus, bağımsız devletini kutsal görüyor, egemen uluslara rağmen sömürgeci devlet sistemini Kürtlerin zor ve şiddet araçları ile değiştirip dönüştürmesi ve demokratik özerklik inşa etme iddiası trajikomik değil mi?
Egemen ulus, üniter ulusal bağımsız devletini kutsuyor, egemen uluslara rağmen bu üniter devlet yapısını Kürtlerin zorla değiştirip, özerk kantonal sistem inşası halkın aklıyla alay etmek değil midir?
Dünya üzerindeki her millet bağımsız ulus devletini kutsuyor, egemen uluslara rağmen bağımsız ulus devlet sistemini ret edip tüm dünyaya zor ve şiddet araçlarına dayanarak ''devletsiz demokrasi'' yi Kürtlere inşaa ettirilmesi hayallerin de ötesinde gerçek dışı bir teori değil midir?
Bunlar gibi tüm miletler için yaşayan doğal değerleri, sistemleri Kürt halkına zor ve şiddet araçlarına dayanarak yok ettirme iddiası hayallerin çok ötesinde genel doğrulardan sekter teori için mücadele etmek ütopyanın da ötesidir.
Bu ve benzer yaşayan değerlerden kopuk gerçek dışı hayali bir sistemi Kürt halkının insanlık adına inşaa edeceği ve bu uğurda zorun her türlü araçlarına dayanarak mücadele vermesi sadece halkın geleceğini karartır. Anılan uçuk teorik sistem uğruna halka her türlü zor ve şiddet araçlarını dayatarak ulusal özgürlük ve bağımsızlık bilincinin bilerek ve planlayarak dağıtılmasıdır.
Bir taraftan Kürt halkının varlığına karşı sömürgeci devletlerin ret, inkar ve imha politikaları etrafında ortaklaşması, siyasi, ideolojik ve askeri ortak politik hedef haline gelmektedir.
Diğer taraftan Kürt halkını her türlü zor ve şiddet araçları ile ütopya hedefleyen teorisi uğruna sekter bir mücadele içine sürülmesi gibi zaafları yaşatılıyor.
Kürdistan tarih boyunca farklı halkların ve farklı inançların barış içinde bir arada yaşadığı bir coğrafyadır. Bu coğrafyada yaşayan tüm halklar ancak bağımsız ulusal devlet sahibi olması durumunda ancak özgür ve güvende olabilir.
Sömürgeci devletleri, liderin ortaya attığı ve siyasi ideolojik teorisini yazdığı demokrasiyi zorla inşaa etmek Kürt halkının işi, görevi olamaz, hiç de ilgilendirmiyor. Şayet egemen ulus üniter tekçi ve ırkçı devlet sistemini demokratik yapmak istiyor ve talep ediyor ise buyursun kendi mücadelesini kendisi vermelidir.
Mazlum ve mağdur Kürt halkını bölgenin tekçi ırkçı rejimlerini ve dünyadaki ulus devlet sistemini ortadan kaldırıp "devletsiz demokrasi" inşaa ütopyası uğruna mücadeleye sürmek insanlık suçlarındandır.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.