Sömürgeci devletleri radikal demokratik yapacağını söyleyen kasıtlı üretim piyonların peşine bir piyon gibi takılmış zavallı halk, bilmeli ki bu sahte hedefi bilerek üretip önlerine koydular.

Sömürge ulusun, dünyanın hiçbir yerinde sömürgeci ulusun devletinin rejimini değiştirdiği dönüştürdüğü ve dikkatinizi çekerim dünyada henüz icat edilmemiş hayali rejim modeli olan radikal demokratik yapma mücadelesi verdiği görülmemiş ve ikinci bir örneği de dünyada yoktur.

1970'lerde sömürgeci devletlerin rejimini güya sosyalist yapmak için Kürdleri ağır biçimde kullandılar. Kürd gençleri bu rüzgara kapıldı, kandı, solculuk, devrimcilik moda oldu, özenti aldı başını gitti. Solcu, devrimci, sosyalist olmayan adeta toplumdan dışlandı, bunlara mahalle baskısı ve mobbingin doruğu uygulandı.

Dudağı aşan bıyıklar, İspanyol paça pantolon, Che Guevara tarzı çeneye kadar uzatılan favoriler, proleterya diktatörlüğü marşları, Marksın ekonomi politiği, Ho Chi Minh uydurulmuş kahramanlık hikayeleri, Leninin sosyalizmi inşaası, Stalinin yönetim dehası, sınıfsız sömürüsüz dünya inşaa ütopyası herkesin aklını başından almış, ütopik bir dünyaya hapsetmişti.

Kimler Kürdleri bu uğurda kullanmadı ki?

Bu ütopik ideolojik hesap ve hedefleri ezen ulusun şovenist solu üstünden derin devlet planlayıp sahaya sürmüştü.

Yurtsever Kürd aydınları 1975 ve 1980'lerde sömürgeci devletleri sosyalist yapma mücadelesinin Kürdler için sahte bir hedef olduğunu her platformda dile getirdiler.

Belli bir sonuç aldılar, ancak bu sahte hesap, hedef, yol ve yöntemler uğruna binlerce Kürd hayattan koparıldı, yüz binlercesi cezaevlerine düştü, yüz binlercesi yerinden yurdundan göç ettirildi, adeta hayattan koparıldılar.

Kürdler, sömürgeci devletleri sosyalist yapma iddiasıyla şovenist radikal sola payanda yapıldığı mücadeleden büyük uğraşlarla uzaklaştırıldıktan ve evrensel temel değerlere bağlı haklı meşru ulusal taleplerine yöneldikten sonra Kürd halkının başına şiddete, teröre dayalı dar radikal İdeolojik rejim modelci APO'culuk üretildi ve musallat edildi.

APO'culuk Ulusal değerleri kendine bayrak yaptı, ulusal duyguları güçlü olan herkese yöneldi. Ulusal değerler maske olunca kendilerine kanıp inanıp yanlarında yer alan yurtseverler iç, dış infazlarla yok edildiler. Kendilerinden uzak duranları da ajan, ihanetçi, satılmış damgasıyla suçlu gibi gösterip toplum dışına itildiler. Kendilerinden uzak duranlara karşı aşağılama, iftira her türlü baskı, şiddet, hile, oyun ve entrika ortaya konuldu.

Kasıtlı üretim sol versiyonu APO'culuk, kasıtlı üretim dinci versiyonu Hizbullah, onlarca yıl birbirine vuruşturuldu.

Bu kasıtlı üretim örgütler, her iki grup, on binlerce yurtsever Kürdü katlettiler ve onlarca sene bu yönlü kirli iç çatışma görüntüsü altında Kürd halkını içten içe tükettiler.

Onlarca yıl, çok yönlü baskı ve şiddete, sosyo psikolojik etkiye maruz bırakılan yurtsever Kürdlerin toplum nezdindeki etkisi oldukça zayıf hale getirildi. Böylece kasıtlı üretim APO'culuk artık ulusal değerler maskesini kullanma gereği bile duymuyor.

Kürdlerin önüne demokratik ulus, demokratik konfederasyon, radikal demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum modeli gibi bölge devletlerin rejimlerini radikal demokratik cumhuriyet yapma mücadelesini dikte etmeye başladılar.

Bu çizginin dışında kalan herkesi ajan, ihanetçi, satılmış ilan ettiler.

Sömürgeci devletlerin rejimlerini geçmişte sosyalist yapmak nasıl ki Kürd halkının işi değilse günümüzde de sömürgeci devletlerin rejimlerini radikal demokratik cumhuriyet yapmak aynı şekilde Kürdlerin işi değildir. 1970'lerde Türkiye'yi sosyalist yapma mücadelesini Kürdlere emperyalizme, kapitalizme, faşizme karşı devrimci sosyalist proleterya kurtuluş mücadelesi diye yüklemiş kullanıyorlardı.

Bunun Kürd halkı için boş işler uğruna bir mücadele olduğunu halka anlatmayı sorumluluk gören aydınlara büyük işler düşmüştü. Çok uğraş ve emekler verildi, İlkin herkes bu yurtsever aydınlara kötü gözle baktı, haindir, devrim düşmanıdır, emperyalizmin uşağı, k.peği vs her türlü hakarete ve iftiraya maruz kaldılar, maruz bırakıldılar, yılmadılar ve kısmen başarılı oldular.

Sonuçta ne mi oldu?

Sonuçta sosyalizm Türkiye'ye getirilmedi, Kuzey Kore sosyalist diktatörlüğü hariç sosyalizm tüm dünyada iflas etti, sosyalizm, sosyalist ülkelerin kendi halkları tarafından rejim toplumsal yaşamdan sökülüp çöpe gönderildi.

Bu yakın tarih her kürdün kulağına küpe olmalı ki günümüzde Kürdleri sömürgeci devletlerin rejimlerini radikal demokratik cumhuriyet yapmak için kullanılmasının ne denli sahte rejim modelci bir mücadele olduğu görülsün ve anlaşılsın.

Dünyada radikal demokratik cumhuriyet diye bir rejim modeli de yok ve henüz icat edilmemiştir.

Maalesef HDP - PKK ve türevleri kasıtlı üretim organizasyonlar Kürdleri bölge devletlerini, demokratik ulus, demokratik konfederasyon, radikal demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum modeli, radikal demokratik cumhuriyet vs. rejim modelleri inşaa etme hedefliyle kullanmaktadır.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu sahte hesap ve hedefler için Kürd halkının aydınlarına büyük görevler düşmektedir.

Bilmiyoruz ki geçmişte nasıl iftiralara uğramışsanız, nasıl hakaretlere, mobbinglere maruz kalmışsanız, her türlü aşağılama kötüleme, şantajlar olacaktır. Sömürgeci sistemin yegane amacı ret inkâr ve imhacı politikaları başarıya taşımaktır. Bu hedefi için piyonlar yetiştirmiş, piyonlara piyonluk yapan yığınları üretmiştir.

Bilinçli ve hazırlıklı olmalısınız, üstünüzdeki ölü toprağını atmalısınız, içinde bulunduğunuz durumu biliyorum ki korkunun ecele faydası yoktur.

Korkudan tükenip gideceğinize halkı insanlığın ortak evrensel temel değerlerine bağlı doğru hesap ve hedefleri olan çağdaş bir halk oluşturunuz.

Bilmelisiniz ki Kürdler ütopyalardan, dar radikal İdeolojik rejim modelci hesap ve hedeflerden kurtulmalıdır. Kürd halkı ne dünyayı devletsiz demokrasi yapabilir, ne sömürgeci devletlerin rejimlerini radikal demokratik cumhuriyet yapabilir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.