ALFABE ve ÎMLA
ALFABE
Alfabe nedir?
Seslerin sözleşmeli resmidir.
A: sözleşmeye yerleştirilmiş, "A" sesinin resmidir.
Her ses; bir resim, şekil, nigar, wêne ile özdeşleştirilmiş.
Her dil ailesindeki halkların sesleri birbirine yakındır.
Mesela; Farsça, Kürtçe, Fransızca, Italyanca, Rusça, İsveççe gibi dillerin sesleri yakındır.
Kürtçe ve Türkçe farklı dil ailelerinde oldukları için sesleri farklıdır. 1200-1300 yıldır, Altayik dili ailesinde olan, Türkmen, Azeri boyları Hint-Avrupa dillerinin konuşulduğu coğrafyaya gelmişler, ancak sentaks ve seslerini korumuşlar.. Mesela "Ö", "Ü" harflerini korumuşlar.
Kürtler, Farslar ise bütün yoğun ilişkilerine rağmen, "Ö" ve "Ü" harflerini kullanmaya alışmamış ve zorluk çekmişler, çektirilmişlerdir. "Q" ve "X" harflerini de Altayikler kullanmakta zorluk çekerler..
Böyle olduğu için, Kürtçe konuşurken, "Ö", "Ü" harfini kullanmaları, Kürt seslerine yabancı olduklarını, xeşim, acemi olduğunu gösterir.
Aynı şekilde, Türkçe konuşurken, "Q", "W", "X", "Ê" seslerini kullanmaları, bu dile yabancı olduklarını gösterir.
Kürtçe'de her ne kadar 31 harf kullanılıyor olsa da, Kürtçe'ye zenginlik katan 31'den fazla takrîben 50 sesin kullanılıyor olmasındandır.
Bir dili melodik, nazik, duygulu, gelişkin kılan sey sesidir.. Bu seslerin doğru kullanılması hayatidir.
Kocaman kocaman diploma sahibi insanların, bu önemin farkında olmaksızın;
X yerine, Ğ, H
Ê yerine Y,
Q yerine K
W yerine V
U yerine Ü
Û yerine U
O yerine Ö vb. kullanmaları bilgisizliklerinin eseridir..
Bu eksikliği gidermek için, ciddi iki saatlik bir eğitim çalışması ile aşılacak bir durum iken, kocaman üniversiteli, liseli, öğretmen diplomalı ataletlerin bunu becerememeleri abesle iştigaldir..
Bu arada Kürtlerin alfabe konusunda da sözleşmeleri parçalıdır.
Arapça Alfabesi..
Kiril alfabesi..
Latin alfabesi..
Alfabemiz de ülkemiz ve milletimiz gibi. Parçalıdır. Bir milletiz, üç alfabe ile yazıyoruz. Olacak şey mi?
Kürtçe dilini unutup asimile olanların, biz dili kullanmayı, yazmayı öğrenenleri de meşgul ederek geriletmektedir.
Behemehal her Kürt, Kürtçe konusunda kendi eksiğini, cehaletini, yetersizliğini aşmak zorundadır...
Yoksa Kürt dilinin geleceği karamsardır.
Bir millet diliyle vardır veya diliyle yoktur. Durum bu düzeyde hayati bir sorundur
Kürt düşmanlarının ilk hedefledikleri, ilk saldırdıkları şey dilimizdir. Namık Kemal boşuna, bundan 152 yıl evvel, “Kürtler, Lazlar ve diğerlerinin ellerinden, dillerini alınız, yoksa biz millet olamayız!" mealinde yazılar yazması tesadüfi değil, manidardır...
ÎMLA
Îmla: Îmla, Arapça bir kavramdır. Türkçe tarafından da araklanıp, kullanılmıştır. Kürtçe'de "rast axifîn, rast nivîsin" olarak ifade edilir. Düzenli, doyumlu, kurallı, anlaşılır, terbiyeli sesin ve nefesin sergisidir.
Îmlasız konuşma, çîğdir, hamdır, net değildir, anlaşılır değildir. Bu nedenle, imlasız konuşma kendini dinletmez.
Îmlasız yazı da imlasız konuşma gibidir.
Nefesi, durağı, heyecanı, cevabı, soruyu, açıklamayı, cümle içinde vurgulu, vurgusuz veya ahenkli yazıyı, sözdiziminin yani sentaksın, gramerin yerli yerine konulmasıdır.
Îmlada özen, orkestra takımındaki düzen, an, enstrüman ve sanatçı hatta sanatçıların sanatlarını bir kural içerisinde ustaca icra etmeleri ile de örneklendirilebilinir.
Yazıda redaksiyon, tashih, imge, vurgu, paragraf, yazım işaretleri ile düşüncenin içeriğini kompozisyon ile sunmak, yazının estetiğini sergiler...
Imlayı, söz sanatı ile yazım sanatının doyumu olarak da tanımlamak mümkündür.
Kendisini ifade etmek isteyen için imla; giyim, kuşam, kendine yakıştırma, makyaj, tavır, davranış kadar, hatta ondan da öte hayati önemi olan ve düşüncelerin estetize edilerek sunulmasıdır.
Sevilmek isteyenler, bozuk imla ile topluma girerse, uzun süre tutunamazlar.
Bazen çok iyi niyetli olanlar, bozuk imlalarıyla izole oluyorlar ki, kendilerini ifade etme zaafiyeti taşırlar.
Imla, insan hayatının önemli bir parçasıdır, ihmal edilemez!
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.