Êzidî Kürtlerin Soykırımı,
Rêya Heqîyê Kürtlerin Soykırımı,
Müslüman Kürtlerin Soykırımı,
Yaresani Kürtlerin Soykırımı,
Deist, Ateist Kürtlerin Soykırımı
TAMAMİ;
:DEVLETSİZ ULUS KÜRTLERİN SOYKIRIMIDIR!
.....
Bu arada bir yanlışa parmak basmak gerekir ki, sıkça kullanılıyor. Kullanıldıkça da soykırım kavramının anlamı boşalıyor, kapsadığı alanı daraltıyor.
Mesela;
Dersim Soykırımı,
Zilan Soykırımı,
Maraş Soykırımı,
Halepçe Soykırımı,
Şengal Soykırımı,
Barzan Soykırımı,
Şino Soykırımı,
Amed Zindan Soykırımı,
Amude Sineması soykırımı vs. Coğrafik isimler ile soykırımı lokal olarak dillendirmek, genel soykırımın anlaşılmasını engellediği gibi, soykırımı etnik, ulus, inanç vs. aidiyet dışına taşıyarak soykırımın anlamını boşalttığı için de yanlıştır.
Bu arada, HDP ya da herhangi bir siyasi parti, grup ya da sosyal etkinliğe karşı yapılan tutuklama, gözaltı ya da engellemeye de \"Siyasi soykırım\" kavramının kullanılması da soykırımı basite indirgeme, tanımından saptırma anlamına gelir ki çok yanlıştır.
Bu açıdan kavramları yerinde ve anlamlarına uygun kullanmak önemlidir,
Kürt soykırımı, Ermeni Soykırımı, Laz Soykırımı, Rum Soykırımı, Çerkez Soykırımı, Aborjin Soykırımı, Yahudi Soykırımı vs. şeklinde kullanılması doğrudur. Coğrafya soykırıma uğramıyor, coğrafyanın üzerinde yaşadığı aidiyet(etnik, ulus, dini) halk soykırıma tabii tutuluyor. Aidiyetin imha edilmesi için coğrafya tahribata uğratılabilir, yaşanmaz duruma getirilebilir...Ancak burada esas amaç, coğrafyayı değil, hedeflenen ve imhasına karar verilen aidiyeti ortadan kaldırmaktır.
Kürtlere, Ermenilere, Rumlara karşı gerçekleştirilen Tehcir(yurdundan temizleme, sürgün vs.), Tedip(Uslandırma, yola getirme, terbiye etme), Tenkil(Düşman muamelesi ile ortadan kaldırmak), Teslim(Etkisiz hale getirerek, kendinden vazgeçirmek, iradesini kırarak hakim olmak ve kendisine benzetmek, alıkoymaktır), hareketi planlar, soykırımıdır.
Türk egemenlik sisteminde bu \"Dört T\" olarak ifade ve icra olunan kavramları hep aktüel kılınmıştır.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.