Ahmet Önal Son Makaleler

Bizans İmparatorluğu'nun Yıkılışı

Bizans’ın yıkılışında ana sebep, Bizans imparatorluğunun kendisinde, onun Ortodoks tutumlu siyasetinde, Hıristiyan dini ve Ortodoks mezhebini merkezine alan siyaseti ile esasında tıkanan siyasetsizliği ile çöktüğünü görürüz.
Bizans İmparatorluğu'nun Yıkılışı
Makaleyi Paylaş

Türk şovenizmi abartılı bir şekilde, Fatih Sultan Mehmet'in kahraman, stratejist ve Osmanlı İmparatorluğunu iyi organize ettiği ve fetihçiliği ismine kazandıracağı kadar maharetli bir işgalci olduğu propagandası ile Fetihçiliği aktüelleştirerek güneye, batıya ve komşuya karşı hamaset beslemede araç kullandığı vs. doğru değildir. Bilakis Bizans’ın yıkılışında ana sebep, Bizans imparatorluğunun kendisinde, onun Ortodoks tutumlu siyasetinde, Hıristiyan dini ve Ortodoks mezhebini merkezine alan siyaseti ile esasında tıkanan siyasetsizliği ile çöktüğünü görürüz.

Sebeplerini sıralarsak;

Antik Çağın bitiminin bitimi ve yeni bir sürecin başında, Konstantinopolis’in kuruluşu ile ortaya çıkıp, devasa büyüyen Bizans’ın yıkılışa gidişinin başat sebebi, imparatorluk olarak yaşadığı süreci taşıyamaz, dayanak ettiği istilacı çağını Ortodoks duruşu ile muhafazakarlığını doldurmuş ve artık koruyamaz hale dönüşür!

Roma imparatorluğu ile Bizans İmparatorluğu arasındaki, Katolik ve Ortodoks Hıristiyan mezhepler arasındaki çekişme, büyük tahribat ve savaşları tetiklemiş ve Bizans kendi tutuculuğunda boğulur vaziyete düşmüştür.

Haçlı seferleri ile Roma imparatorluğu, batıdan Bizans İmparatorluğu'nu Adriyatikten Konstantinopolis'e kadar kıstırmış olması, Bizans İmparatorluğuna siyasi ve alan kaybını yaşatması, içerideki aristokrat aileler arasındaki çekişme ve dalaşmaları, iç çelişkileri derinleştirmiş, imparatorluk merkezinin 1204 yılında Konstantinopils’ten yönetilemez hale getirmiş ve merkezinin bir dönem İznik'e taşınmasını sağlamıştır.

Hıristiyanlığın Kudüs kadar "Kutsal Şehir" durumuna gelmiş Konstantinopolis/Aya Sopiya(Ayasofya) Hıristiyanlar tarafından iktidarın paylaşılmaz ve yönetilmesi büyük sorun olarak, imparatorluğun anlaşmazlık alanı olmuş, iç çelişkilerin derinleşmesinin vesilesi olarak çözülemez bir kangrenleşme halini alır.

Batıda Roma, Germen Normandia, Makedon saldırılarının hedefi olmuş Selanik, Atina vb. önemli merkezleri kaybetmiş, Katolik ve Latini Roma imparatorluğuna kaptırmış vaziyette. Bu üstünlüğü de kısmen Katolikliğin kendini reformize etmeye açık tutarken, Bizans İmparatorluğu Ortodoks tutumu ile kendini değişime açmayarak çöküşünü derinleştirir.

Büyük kuşatılmışlık altındaki Bizans imparatorluğu, Doğu'da işgal ettiği alanları da koruyamaz duruma düşer. Kürtler, geçmişten beri "Bexte Rome nine!" diye beyinlerine kazıdıkları, mezalimden ahını almak üzere intikam savaşını sürdürürken, gelecekte başına nelerin gelebileceğini düşünmeden, Akıncı Selçuklular, anti-Hıristiyan olan İslam ve Bizans'a karşı olan herkes ile kaba ittifaklar kurmaktan çekinmez. Bu da Roma imparatorluğunu bölgeden geriletirken, Bizans İmparatorluğunun da Mısır'dan Anatolia'ya yenilgisini sağlar. Coğrafyada hesapta olmayan Akıncı Oğuz boylarının yerleşmesini sağlar.

Akıncı Oğuzlar, adeta Kürtler tarafından açılan Mezopotamya kapısından girerek, Avrupa’ya kadar açılacak alan genişletmesine vesile olacağının tahmininde olamazdı. Bu süreç 1453'e varır.

Zira akıncının bariz özelliği çapulculuk ve ganimet alıkoymaktır.

BİZANS, ORTODOKS İNADI İLE ÇÖKTÜ!

Bizans İmparatorluğu, batı ile uzlaşma yerine batı ile savaşması yıkılışını hızlandırdı. Batılılar, o zaman da ilim ve irfan yönünde ileri, İstilacı İslam Arap kabileleri, Akıncı Oğuzlar kadar “barbar” sayılmazdı ve Bizans ile sonuçta dindaş idi. Ortodoks – Katolik ayrılıkları bu gerçeği değiştirmiyordu.

Ama Bizanslılar, “Batılı” olan Venediklilere, Fransızlara, Almanlara yani Latinlere sevgi değil, düşmanca yaklaşıyor, söz konusu batılılara karşı, Arap İslam ve Akıncı Selçukluları bile desteğe çağırmayı ihmal etmeyecek kadar düşüyordu!

1171’de, Bizans İmparatorluğu’nun, Latinlilere düşmanlık duygusu, kuruluşu antik dönemin kapanmasına tekabül eden (MS.330) Konstantinopolis(İstanbul) şehrinde ve Bizans İmparatorluğunun başlıca kentlerinde Venedikli tacirlerin tutuklanmasına yol açtı. 1182’de bu düşmanlık, Konstantinopolis’teki bütün yabancıların vahşice kılıçtan geçirilmesine, mal ve mülklerinin tahrip edilmesine, el konulması ve batı karşıtı bir imparatorun tahta oturmasına vesile oldu. Venedikliler 1171’de yapılanları hiç unutamadılar. Kendi çıkarlarını güvenceye almak için tek sağlam yolun Konstantinopolis’i batılıların egemenliğine sokmak idi. 1185’te Normanlar İtalya’dan Yunanistan’a geçtiler ve Konstantinopolis’ten sonra ikinci en büyük kenti olan Thessalonike/Selanik’i talan ettiler. Zira Roma İmparatoru Friedirich Barbarossa; “Konstantinopolis, Kutsal Roma’nın doğal hakkı!” diyerek, Haçlı Ordusunu Konstantinopolis ve dolayısı ile Bizans’ın merkezinin üzerine sürme tehdidinde bulundur. Ardında VI. Heinrich zamanında Sicilya Norman Krallığı Roma İmparatorluğuna katıldı. Böylece Norman hırsı Germa /Alman İmparatorlarının, imparatorluk iddiasıyla birleşti.

12.yüzyıl sonuna gelindiğinde, Merkezi Bizans imparatorluğu çözüldükçe, Makedonya, Trakya, Kıbrıs . Yunanistan’ın farklı ada ve kıyıları , Macarların desteklediği Sırbistan, Bizans İmparatorluğunun denetiminde çıkar. Bulgaristan’da da Peter ile Asen II. Bulgar İmparatorluğu bu şartların olgunlaşmasında doğar. Böylece özerk yönetimler giderayak kendi mülklerinde farklı şekillerde önü alınmaz şekilde egemeni olur.

12 yüzyılı sonuna gelindiğinde, Kürtlerin Selçukluları ve İslam Ordularını yanlarına alarak, Bizans Roma İmparatorluğuna karşı Mısırdan Mezopotamya’ya, Filistin ve İsrail’den Anatolya’ya kadar Haçlı Ordularına karşı savaşarak ilerlemesi, Bizanslıları Doğu’da tamamen savunma hattında kalmaya itmişti. Haçlıların söz konusu bölgede oluşturduğu prenslikler kıyı bölgelerde tutunuyordu. Buraları da sonuçta Kürt Komutan Selahadini Eyyubi’nin eline geçiyordu.

1204 yılında Fransa, Lombardia, Alman ve Venediklilerin ortak saldırısı ile Konstantinopolis Latin İmparatorluğu kuruldu (1204-1261) ve 57 yıl yaşadı. Bu süreçte Konstantinopolis artık Bizans İmparatorluğunun merkezi değil, Latin İmparatorluğunun bir şehri oldu. Bizans İmparatorluğu ise Malikhane Merkezini Nikaia/İznik’e taşıdı.

1261 yılında “Tanrının tanıdığı kudret!!!” ile sürgün olan Bizans imparatorluğu yeniden, IV. Haçlı Seferlerinde Latin İmparatorluğunun aldığı darbeler ile batılılara karşı bir “pürüs zaferi” denilebilecek, sürdürdüğü savaşta geçici başarılar sağladı. İznik sürgününden Konstantinopolis’e eski merkezine döndü.

Bizans İmparatorluğu yeniden sürgünden Konstantinopolis’e dönmüş, ancak kendini tedavi edecek, sağaltabilecek dermana ve kudrete sahip değildir. Çünkü kendileri seçtikleri Ortodoks inadından ve yanlışlarını savunmaktan vazgeçemediler. İnadına ve ısrarla ezberleneni değiştirmeden savunmak, tatbik etmek! Zira Ortodoksluk böyle bir şey idi.

Osmanlı devleti, İslam halifeliğini kapmasına rağmen, Bizans devlet yönetimi tarzı ile kendini yönetti. O da yaşayamadı. Türkiye Cumhuriyeti de Osmanlı bakiyesi ve idare tarzı üzerinde kuruldu…

Kürt hareketi de yüz yıl evvel olduğu gibi, bu yüz yılda da tıpkı 12 ve 13. Yüzyılda ki Ortodoks Bizanslılar gibi kendini geliştirerek değiştirmeye mecburdur. Batı ile ittifak kurmayı becerebildiği kadar başarılıdır. Diplomasiyi yürüttüğü kadar zaferdir. Lozan’ın 100. Yılında kendini bölüp parçalayanlardan ders alarak tarih sahnesine etkili bir aktör olarak çıkması zaruridir Ancak bu sahaya 200 yıllık Kürt aşkı ile mücadele ettiğini düşünürsek zaferle çıkmayacağını sanmak yanıltıcı olur!

O halde, tarihi öğrenerek, tarih bilincini oluşturarak, realitemizi görerek, siyaset üreterek ilerlemek mümkün olur. Aksi halde Ortodoks Bizanslılar gibi yerimizde kalarak/sayarak çürürüz!

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Bu makale toplam: 4937 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:44:26

Son Makaleler

Buyrun Cevaba! Kürt Dili, Folklorü Ve Ulusu Devlet'in Çağrısı Ve Öcalan'ın Cevabı Kürtlere Tepeden İtham! Düşünce Üretmek! Sürgün Halide Edip, Bedirxaniler Ve! Milliyetçilikte Tasnif ve Tahrif! ‘Xorasan Türkü’ ya da ‘Alevi Milleti’ Yalanı! Tarık Ziya Ekinci Abi! Kürt Modernizmi! Milliyetçiliği Parçalamak! 'Sömürge Bile Değil' Deyip, Soykırım Dememek! Antik Kentler Sadece Turizm Alanları Değildir! Türklük Etnisiteye Değil, Devşirmelere Dayanır! Entelektüel, Aydın ve Akademisyen! Kemalist CHP'nin Başarısı ve Kürt Oyları! Travma Kürtçe'me Dokunma Dilime Dil Uzatma! Tehales'in Felsefesi mi, Sokrates'in Mistisizmi mi Bilimsel? Türk Eğitim Sistemi ve Laz Bir Öğretmenin İbretlik İtirafı... Kendisi Olan ve Olmayan İnsan! 'Kültür!' Anadili/Esasdili Yasaklamak! Kürt Mahallesi/Köyü ve Dünya! Kültürel Bir Kamusal Alan, Bizi Doğru Düşündürür! Kenan Ülkesinde Hamas, İsrail ve Kürtler! 'Edebiyat Cumhuriyeti' Kürtlerin Kanon Eseri: Ahmedê Xanî ve Mem û Zîn 30 Ağustos 1922 Zafer mi? 'Halkların Dostluğu' ve Tezat! Modernlik, Modernleşme, Burjuva Sınıfı ve Siyaset! Milliyetçilik Ölüm Makinesi Topal Osman'a İadeyi İtibar!!! Soykırım! Dersime Giderken Seçim Verileri… Liman Von Sanders’in Anıları Ve Tarih Bilinci! Osmanlı İttihat ordusunda Bir Alman Mareşal, Liman Von Sanders! El Anfal ve 'Kürt Dostları!' Yerel Devlet Uygarlığa, ‘Büyük Devlet’ Harabeye Çevirdi! Devlet ile Çete! Kürtler; Karşıtı İki Aynıya değil, Kendi Ayrılığına Oy Kullansa Ne Olur? Feminen hareket cılız, eleştiri kadük, biat köklüdür! Siyaset, Hassasiyet ve Haysiyet! İmparator, ecdad mı, katil mi? Deprem, ‘Felaket’ ve ‘Kader’ Değildir! 'Benim Kürt kardeşim, ama 'Kürt yoktur' Türk tarihçisi ve Türk siyasetçisi... Tarihi Depremler, Çaresizler Ve Akıl! Sürgün Halide Edip, Bedirxaniler Ve! Samilerin İsrail kolu; Yahudiler ve Holokost! Sümer Ülkesinde Şaristanî ve İşgaller! Mezopotamya’da Sümerler ve Uygarlığı! Milliyetçilik! Kahraman Irk ve Irkçılık! Din, İnsan Ve Felsefi Düşünme! HTŞ, ÖSO Ve Diğerleri Kimin vatandaşı? Kürtçe bilmeksizin, Kürtleri incelemek! ULUS - HALK - SINIF NEDEN BAĞIMSIZLIK!? Rêya Heqîyê İnancı; Müslümanlık, Şialık, Bektaşilik, Nusayrilik Değildir! Devletsiz Ulusun, Egemen Sınıfı Olmaz! II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (VII) Türk Solu ve Aydınlarının Şovenizmi Fazladır, Kürd Solu ve Devrimcilerinin Milliyetçiliği Eksiktir! II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (VI) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (V) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (IV) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (III) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (II) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa, - (I) Tunç-Ellî Operasyonu!" Güneşi Zapt Etmeyeceğiz! Ocak-Medrese Mi? Cemevi-Camii Mî? TALAT PAŞA ve CUMHURİYET Cunan'da Dîl Kırımı Ve Kültürel Yabancılaşma Enver'den Evren'e 12 Eylül... Eski, Kadim, Dil, Halk, Ulus, Modernite Ve Kürdler! Taner Akçam,'Ermeni Soykırımı’nın Kısa Tarihi' Kitabı Ve Kürtler! 'Müthiş' Hatalar Neden? Kürt Ağası ABD, Çelişkiler, İlişkiler ve Kürtler ! Küfürbaz Yüzsüzler ve Kürdler! Türkçesiz Osmanlıcadan, “Resmi Dil Türkçe”ye, Kültürel Türkçülükten, Türk Siyasal Irkçılığına-II- Anlaşılmayan Karışık Osmanlıcadan, ''Anlaşılmayan Bir Dil'' Kürtçeye Varmak! Uygarlık, Mitoloji ve Din! Din, Siyaset ve Bilim Doğu Akdeniz'de Devlet Konumlanmaları Kendime Soruları, Siz de Düşünüyor musunuz? Komik Olmayın Ulus; Siyasal Birliği ve Dili ile Vardır! Irkçılık; Hastalık Değil, İnsanlık Suçudur! Kültür ve Siyasette Irkçılık ve Kürt İşçilerinin Linç Edilmesi! Tuzu bile Bozan Lümpen ve Cahiller ile Aydınlar! Ayasofya’ya Kayyumu (1453) Ayasofya Kilisesi-camii, Müslüman ibadeti ve Cennet yalanı Öteki Olarak, Aidiyat,Hukuk ve Eşitliğe Tutunmak! Eğitimde; Hak-Haksızlık, Etik ve Suç Hak Yolunda Hakikat 'Alevilik' Mi, Rêya Heqiyê Mi?! 'Alevi' Şaşkınlığı Alfabe ve Îmla İttihat ve Terakki ile Devamında Çerkeslerden Bazı Şahsiyetler MUSTAFA KEMAL ve NUTUK İran İslam Despotizmi ve Mustafa Selimı'nin İdamı Mihtra Înancı ve Hîyerarşi Kadın ve Savaş Eleştiride; Pasif, Aşırı ve Zorlama Yorum Olmaz! 'Kızılbaşlık': Osmanlı İle Safevi Çekişmesinde Çıkan Bir Kavram Kürt Siyasetinde Aşılmayan Gelenek; “Kürt Aşiretlerinde ‘Alan Koruma” Kürtlerin Guernica’ları çok, Picasso’ları var mı? Daraldıkça Dersim’den Kopmak ve Kötülük Yapmak! Kürd Aşiretlerinde Alan Koruma Musa ve Kitabı Tevrat Yenilik ve Yenilenme! Alan Tutma Yetmez Davut Kurun ve Anıları... Geçmişten Geleceğe Tecrübe Sunuyor Savaşı ve Değişkenliği İzlemek Failin Suçunu, Mağdura Yığmak! Islam Şiddeti ya da 'Darül Harp'te, Mali Kaynaklar! İnsanlığın Acısını Beynin Açısı Çözer Rêya Heqîyê inancı Mîhtra inancıdır; Müslümanlık, Kızılbaşlık, Alevilik değildir Barış Günü Kutlamaları Şöyle Geçerken, Kürt Siyaset Tarihinde Tabu ve Maraziler.. Türk Milliyetçiliğini, Kürt Milliyetçiliği ile Mukayese Etmek! Savaş Yeni Gelişmelere Gebe, Doğumu Merak Ediyorum Yanlız Kemal Kılıçdaroğlu İçin Değil Tüm Linç Girişimleri Kınanmalı! Değişim ve Özgürlük Savunma: Düşünceler sorgulanmalı, ancak emniyet ve mahkemelerde değil! Rêya Heqîyê, Alevilik ve İslam! Değişim, Zaman, Din ve Astroloji Marksizim’de Ulusal Sorun Yoktur? Dêrsim’de Koçgiri 1919-1922 ve Sonrası!.. 1968-1978’de Birleşen-Ayrışan Sancılar, Türki(y)e Solu ve Kürt Milli Hareketi!.. Devşirmeler ve Devletsizler... Kendine Düşmek Yerine, Özgürlüğü ve Bağımsızlığı Düşünmek! İttihat ve Terakki Cemiyeti (İT-C) Haşdi Şabi ve Irak’ın 'Kerkük seferi' ne idi ne değildi? Kerkük’ün tarihine bir değinme Bağımsızlık Meşru Haktır, Olmadan Olmaz! Güney Kürdistan'da Bağımsızlık Referandumu ve Tercih! Egemenin Savaş-Barış ve Silahlanma-Silahsızlandırma Siyaseti 'Stratejik Derinlik', Mursi ile battı, Suriye ile çöktü Raqqa - Musul Operasyonu ve Sonrası III. Dünya Savaşı Uzun Sürecek 'Bağımsızlık Hedefi İle Kürdler Özgürleşecek!' 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu Kararı ve Dersim Tertelesi! Kürt Sorununun Ağırlığı ve Aciliyeti! Kontrollü Darbe III. Dünya Savaşı, Rakka ve Musul'a Dayandı, Abd - Rusya Anlaşarak Çözüme Gidiyor! Kürtler Ne Yapar? Kürt Bayrağı 16 Nisan Referandumu Irkçılık Çekişmesinde İnsani Kişilik, Aidiyet-Kimlik Bilinci ile Şekillenir Ulusal Birlik ve Kongre hakkında düşüncelerim İttihat Ve Terakkinin Devamı, Kuvva-i Milli Teşkilatı Sevdalısı; Nazım Hikmet Ran Memur Toplum Değil, Kendisi İçin Üreten Toplum Kazanır Yalanın Egemenliği, Doğrunun ‘Marjinal’liği! Türkçe Dışındaki Dillere Karşı, 140 Yıldır Uzun Sürece Yayılan Bir Savaş Sürdürülüyor! Ali Rıza Koşar: 38 yıldır içimde bir acı olarak kaldı Tekoşîna Dıjwar! 3. Dünya savaşında ABD–Rusya, Türk-İran konumlanması özgür Kürdistan'a kapı aralıyor Tehlikeli İnsan, Tehlikeli Aydın, Tehlikeli Yazı, Tehlikeli Düşün ve Tehlikeliler Deyip Yaktılar! Kobanê Kürdistan'da Özeldir! T.C Cumhurbaşkanı RTE Uçtu! Kadın, Kürt, Kürdistan ile Bastırılmış Kimlikler Diktatörleşen AKP ve Çözemiyeceği Kürt Sorunu Diaspora, Kanton ve Bağımsızlık ''Silahları Bırakın'' Diyorlar Şengal, Celawle, Kobani’ye DAİŞ/IŞİD Saldırıları ve Kürdistan’da Serhildan! Kürdleri Kürdistan’la Büyütmek yerine, Türkiye’yi Kürdlerle Büyütmek!!! Yahudilik; Hiristiyanlık Çözülmüştü, Sıra Siyasal İslamda! Kürt Romanı ile yüksek Kürt bilincine Kavramları Çarpıtarak, Kürdü Çarpmak! Kürdistan, Türkiye Ve İşid konuşlanması Kürt ulusal özgürlük mücadelesi ile HEP'e, tutsaklaşarak Türkiyelileşen HDP'ye İnkar, iskan, imha kurtuluşmu? Toprak İle Samimiyet(sizliğ)imiz! Kürt soykırımına karşı Kürdistan'ın bağımsızlık hayali